Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2730 E. 2023/1553 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2730
KARAR NO: 2023/1553
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2021
NUMARASI: 2020/228 Esas – 2021/173 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla 6100 Sayılı HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı … Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışma esnasında davacı şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğini, davalı borçlu tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine toplam 22.071,50 TL hasar bedeli ile 800,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.871,52 TL’nin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını , itiraz sonucunda takibin durdurulduğunu, davalı tarafın haksız fiilden kaynaklı davacı kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmediklerini, icra takibine de kötü niyetle itiraz ettiklerini belirterek davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Mahkememizin bu davada görevli olmadığını, husumetin davalı şirkete de de yöneltilmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı şirket açısından davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, dava konusu hasarın müteahhit firma tarafından verilen zararlardan davalı şirketin sorumlu olmayacağının, hukuken sorumluluğunun da bulunmadığını, haksız fiilden kaynaklanan davalarda ancak yasal faiz istenebileceğini, davacının avans faiz talebini kabul etmediklerini, davacının icra inkar tazminatı talebinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, reddinin gerektiğini belirterek davanın husumetten reddine, esastan incelemeye gidilmesi halinde yersiz ve mesnetsiz davanın esastan reddine, mahkeme giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep emiştir. İlk Derece Mahkemesince; “İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 1.355,22-TL asıl alacak, 49,80-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 1.405,02-TL üzerinden devamına, anapara tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 9,00 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda yasal faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Kararın usul ve esasa ilişkin hatalı olduğunu, tam kabul kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Davalı tarafça yapılan alt yapı çalışması sırasında davacının şebeke hattına verilen zararın tazminine ilişkin yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nce verilen 2018/1089 Esas -2018/5527 Karar sayılı ilamda “Haksız fiil sebebiyle dışarıdan işçi tutulup zararın giderildiği kanıtlanmadığı takdirde maddi hasar montaj bedeli,araç eleman bedeli,etüt koordinasyon bedeline dair bu giderlerin istenemeyeceği”, aynı dairenin 2015/10383 Esas- 2015/12692 karar nolu başka bir ilamında ise “dağıtılamayan enerji bedeli istenemeyeceği,arızanın ilgili yönetmelik kapsamında belirlenen süre içinde giderilmesi ve eşik süresinin aşılmaması sebebiyle eşik kesinti süresi bedelinin de talep edile- meyeceği ” belirtilmiştir. Davacının malzeme bedeline ilişkin talebi mahkemece hüküm altına alınmıştır. Dava konusu hasarın dışarından işçi tutularak giderildiği ispat edilemediğinden araç/ personel gideri, dağıtılamayan enerji bedel talebinin, elektrik hatlarına verilen zararın karşılığı olan tazminat hesaplanırken; otomatik olarak üretilmeyen ancak kullanıldığı anda üretilen elektriğin satılamadığından bahisle satılamayan enerjiden doğan bir zararın varlığından söz edilemeyeceği, etüd koordinasyon bedelinin talep edilemeyeceği, ayrıca sınır değerlerin aşıldığı ispat edilemediğinden dağıtılamayan enerji ve eşik süresinin aşım bedelinin de istenemeyeceği, kablonun yeni malzemelerle onarıldığı ve şebekenin yenilendiği, açma kapama işlemi şebekeyi yıpratacak ölçüde büyük gerilime sebep olmayacağından şebeke yıpranma bedeli talebinin dayanağının olmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/03/2021 tarih, 2020/228 Esas – 2021/173 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 366,60 TL’dan mahsubuyla fazla alınan 186,70 TL harcın davacıya iadesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/05/2023