Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2534 E. 2023/1855 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2534
KARAR NO: 2023/1855
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/05/2019
NUMARASI: 2017/825 Esas – 2019/539 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde; … Gazetesi’ nin 01/05/2014 tarihli nüshasında “1. Sayfada ve devamı 5. Sayfada yer alan köşe yazısında ve www…com.tr isimli internet sitesi üzerinden yayınlanan http: //www…com.tr/… URL adresi üzerinden ulaşılabilen “…” başlıklı köşe yazısının müvekkilleri hakkında gerçek dışı, dolayısıyla manevi haklarını ve ticari itibarlarını toplum nezdinde rencide eden isnatlar içermesinden ötürü, gazetede yayınlanan yayın için müvekkiller … A.Ş ve … Prodüksiyon için ayrı ayrı 25.000 TL’den toplam 50.000 TL manevi tazminatın, yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, dava konusu yazının hukuka aykırılıklarının tespiti ve masrafı davalıdan alınmak suretiyle kararın, … Gazetesinde ve tirajı en yüksek ulusal iki gazetede yayınlanmasını talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; Davaya konu haberin konusunun davacılar olmayıp, davacılara herhangi bir isnatta bulunulmuş olmadığını, haberde hiçbir şekilde davacı şirketlere hukuka aykırı fiil isnat edilmemiş, davacıların itibarlarını hedef alan bir içeriğe yer verilmediğini, davacıların isminin bir soruşturma evrakı çerçevesinde geçtiği kadarıyla okuyuculara aktarıldığını, yapılan adli tespitlerin aktarılması dışında hiçbir yorum getirilmediğini, haberde aktarılan hususların somut olgulara dayandığını, davacı tarafın taleplerinin ifade ve basın özgürlüğüne dair normlara uygun düşmediğini, bu nedenlerle görevsizlik ve husumet itirazları nazara alınarak, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… Gazetesi ‘nin 01/05/2014 tarihli nüshasında “1. Sayfada ve devamı 5. Sayfada yer alan köşe yazısında ve www…com.tr isimli internet sitesi üzerinden yayınlanan http://www…com.tr/ … URL adresi üzerinden ulaşılabilen “…” başlıklı köşe yazısının davacılar hakkında gerçek dışı, dolayısıyla manevi haklarını ve ticari itibarlarını toplum nezdinde rencide eden isnatlar içermesinden ötürü davanın kabulü ile “…” başlıklı yayın için; davacılar için ayrı ayrı 25.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL maddi tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine, “HTTP: //www…com.tr/… URL adresinden … URL adresinden yayınlanan haber için; davacılar için ayrı ayrı 25.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL maddi tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine, dava konusu yayınların hukuka aykırılıklarının tespitinin masrafı davalılardan alınmak suretiyle mahkememiz kararının trajı en yüksek ulusal iki gazetede yayınlanmasına …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı … ve davalı … vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece davaya konu köşe yazısı görülmeden karar verildiğini, köşe yazısının yayınladığı iddia edilen gazetenin 1-5 sayfasının bir nüshası ve internet sayfasının görüntüsünün dosyaya sunulmadığını, dava konusu köşe yazısını müvekkilinin yazıp yazmadığının tespit edilmediğini, Mahkemece zaman gazetesinin ve zaman com. adlı internet sitesinin künyeleri dosya içine alınmadığından Basın Kanunu 13. madde kapsamında sorumluların kim olduğunun tespit edilmediğini, müvekkilinin avukatının vekillikten istifa dilekçesinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu nedenlerle savunma hakkının kısıtlandığını, mahkeme kararının gerekçesinin bulunmadığını, söz konusu yazıda; muhatabı aşağılayıcı, küçük düşürücü, tahkir edici ve kaba bir dil kullanılmadığını, ifade ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığını, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, aynı köşe yazısının gazete ve internet sitesinde yayınlanması nedeni ile iki ayrı manevi tazminata karar verilemeyeceğini, aynı eylem nedeniyle birden fazla hüküm kurulamayacağını beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece davaya konu köşe yazısı görülmeden karar verildiğini, köşe yazısının yayınladığı iddia edilen gazetenin 1-5 sayfasının bir nüshası ve internet sayfasının görüntüsünün dosyaya sunulmadığını, dava konusu köşe yazısını müvekkilinin yazıp yazmadığının tespit edilmediğini, Mahkemece … gazetesinin ve …com. adlı internet sitesinin künyeleri dosya içine alınmadığından Basın Kanunu 13. madde kapsamında sorumluların kim olduğunun tespit edilmediğini, müvekkilinin avukatının vekillikten istifa dilekçesinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu nedenlerle savunma hakkının kısıtlandığını, mahkeme kararının gerekçesinin bulunmadığını, söz konusu yazıda; muhatabı aşağılayıcı, küçük düşürücü, tahkir edici ve kaba bir dil kullanılmadığını, ifade ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığını, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, aynı köşe yazısının gazete ve internet sitesinde yayınlanması nedeni ile iki ayrı manevi tazminata karar verilemeyeceğini, aynı eylem nedeniyle birden fazla hüküm kurulamayacağını, müvekkilli hakkındaki husumet itirazının dikkate alınmadığını, müvekkilinin davaya konu edilen yazının yayınlandığı tarihte gazetenin yazı işleri müdürü olduğu ve birinci sayfa editörü olduğu davacı tarafın dava dilekçesinde iddia ettiği üzere tüzel kişi temsilcisi olmadığını, İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde talebini, … Gazetesi’ nin 01/05/2014 tarihli nüshasında yer alan köşe yazısı ile 01/05/2014 tarihli www…com.tr isimli internet sitesinde yayımlanan iki ayrı habere dayandırmış olup her iki haber yönünden ayrı ayrı tazminat talebinde bulunmuştur. Dosyada mevcut bilgi ve belgelerden 01/05/2014 tarihli zaman gazetesinin bir nüshasının dosya içerisinde mevcut olduğu, aynı tarihli gazete nüshası içerisinde gazetenin künyesi de yer aldığı görüldüğünden 01/05/2014 tarihli gazete haberi yönünden dosyada bir eksiklik bulunmamaktadır. Ancak davacının diğer talebi yönünden 01/05/2014 tarihli www…com.tr isimli internet sitesinde yayımlanan haber ile söz konusu internet sitesine ait künyenin mevcut olmadığı gibi dosya içerisinde haber ve künyeye ait her hangi bir bilgi, belge ya da çıktının da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2012/6383 Esas – 2013/6029 Karar, 2013/9106 Esas-2014/4733 Karar sayılı ve emsal nitelikteki ilamları gereğince haberin içeriğinin dosya içerisinde bulunması zorunludur. Yukarıda açıklanan hususlar gereğince davalılar vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan sebeplerle usulen kabulüne, İnternet haberi yönünden haberin metni ile internet sitesine ait künyenin … İletişim Kurumuna müzekkere yazılarak dosyaya kazandırılması, bu hususta gerekirse taraflara delillerini ibraz etmek için süre verilmesi, elde edilecek sonuca göre yargılama yapılması ve gerektiğinde mahkemenin takdirinde olmak üzere yargılamanın uzamaması ve sürüncemede kalmaması açısından gazete haberi yönünden dava dosyasının tefrik edilerek yargılama yapılarak karar verilmesi yönünden ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıdaki eksiklikler gereğince yargılama yapılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan sebeplerle USULEN KABULÜ ile, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/825 Esas ve 2019/539 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafça peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harçlarının talep halinde kendilerine iadesine,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafça istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 sayılı HMK’nın 353/1-a/6. ve 362-1/g. maddeleri gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 07/06/2023