Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2265 E. 2023/1657 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2265
KARAR NO: 2023/1657
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2021
NUMARASI: 2019/488 Esas – 2021/226 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 26.06.2018 tarihinde Esenler İlçesi … Mahallesi … Sokak No:.. Esenler/İstanbul adresinde davalılar tarafından yapılan kazı çalışmasında davacının tesislerine hasar verildiğini, davalıların hasar bedelini ödememesi üzerine 10.481,73TL hasar bedeli, 418,69TL faiz ile birlikte toplam 10.900,42TL’nin tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, davalılar aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar … İnşaat ve … İnşaat vekili cevap dilekçesinde; Davacının her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilen delillere dayanarak alacak talebi ileri sürüldüğünü, bu zamana kadar davacıdan davalı şirketlere oluşan zararla ilgili sözlü ya da yazılı bir talepte bulunulmadığını, talep edilen miktarın fahiş tutarda bir bedel olduğunu, davacının bir zarar gördüğünü ardından ise zararın giderimi için yapılan masrafı ispat etmesi gerektiğini, davacının delilleri hasar keşif formu, işletme zarar tablosu, günlük şantiye defteri gibi delillerin tamamının tek taraflı ve her zaman düzenlenebilen belgeler olmasından dolayı delil olma vasfında olmadığını, hasar tutanağına ve faturasına dağıtılamayan enerji bedeli, etüd koordinasyon bedeli gibi afaki bedeller yansıtıldığını, KDV yansıtılmış fakat davalı şirketlere bu hususta bir fatura iletilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü cevap dilekçesinde; Dava dilekçesinde davalı yüklenicisi tarafından zarar verildiği iddiasının yersiz ve dayanaksız olduğunu, zararı veren çalışmayı yapan firmanın davalı kurumun müteahhiti olmadığını, dava konusu hasarın verildiği kabul edildiği varsayıldığında dahi davalı kurum ile yüklenici firmalar arasında sözleşmenin Yapım İşleri Şartnamesinin ilgili maddeleri gereği meydana gelebilecek kazalardan ve üçüncü kişilere verilecek her türlü zararlardan yüklenicinin doğrudan sorumlu olduğunu,, dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının karşılıklı kusur durumun da araştırılması gerektiğini, haksız fiilden kaynaklanan davalarda yasal faiz istenebileceğini, borcun likit olmadığından icra inkar tazminatının reddi gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… Tüm dosya kapsamından ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporundan; davacının toplam zararının 729,26TL malzeme bedeli olduğu, olay tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin ise 29,53TL olduğu anlaşılmakla; sonuç itibarı ile davacı tarafça başlatılan ilamsız icra takibine davalıların yaptığı itirazın kısmen haksız olduğu sabit görülerek davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine … …Davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalılar aleyhine başlattığı icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİ İLE takibin 729,26-TL asıl alacak ve 29,53TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 758,79 TL üzerinden takip tarihindeki koşullarla aynen DEVAMINA, Takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, Müvekkili şirketin gider hanesine yazılan Maddi Hasar Bedeli, Araç ve Personel Gideri, Dağıtılamayan Enerji Bedeli, Eşik Kesinti Süresi Aşımı Bedeli, Etüd Koordinasyon Bedeli ve %18 KDV bedellerinin davalı yandan tazmini gerektiğini, Yerel Mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Davacı şirketin, davalıların yapmış olduğu kazı çalışmasında tesislerine hasar verdiği iddasıyla hasar onarım bedelini icra takibine koyması sebebiyle davalı şirketin icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğinin, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun aradığı şartlara uygun şekilde ayrıntılı olarak açıklandığı, Bölge Adliye Mahkemesi ile Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi sebeple o içerik ve kapsamda verildiğini detaylarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunduğu anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöne değinen istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Emsal davaya ilişkin Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nce verilen 2018/1089 Esas -2018/5527 Karar sayılı ilamda “Haksız fiil sebebiyle dışarıdan işçi tutulup zararın giderildiği kanıtlanmadığı takdirde maddi hasar montaj bedeli, araç eleman bedeli,etüt koordinasyon bedeline dair bu giderlerin istenemeyeceği”, aynı dairenin 2015/10383 Esas- 2015/12692 karar nolu başka bir ilamında ise “dağıtılamayan enerji bedeli istenemeyeceği,arızanın ilgili yönetmelik kapsamında belirlenen süre içinde giderilmesi ve eşik süresinin aşılmaması sebebiyle eşik kesinti süresi bedelinin de talep edilemeyeceği ” belirtilmiştir. Buna göre; İlk Derece Mahkemesince yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen hesap bilirkişi raporunun dosya kapsamındaki diğer delillerle örtüşmesine ve denetime elverişli olmasına, uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük görülmemesine göre davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/488 Esas ve 2021/226 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/05/2023