Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2231 E. 2021/2434 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2231
KARAR NO: 2021/2434
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/11/2020
NUMARASI: 2019/618 Esas – 2020/527 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 09/08/2018 tarihinde müvekkili şirketin Sefaköy İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan adreste 186 çağrı merkezine gelen ihbara istinaden Arıza Onarım Bakım ekipleri tarafından yapılan kontrolde davalı … Belediyesi ‘nin alt yüklenicisi olan diğer davalı tarafından müvekkili şirkete ait yer altı kablosuna hasar verildiğinin tespit edildiğini, hasar bedeli olan toplam 7.358,67 TL ‘nin hasar verenler aleyhine borç tahakkuk ettirildiğini, hasar bedelinin ödenmemesi üzerine 7.561,89 TL ‘nin tahsili amacıya İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, davalıların ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiklerini, davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazlarının iptaline, hükmolunacak meblağın %20 ‘sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Davanın yargı yolu bakımından görevsizlik nedeniyle usulden reddi gerektiğini, yargı yolunun caiz olması ve mahkemenin görevli olması durumunun dava şartları arasında yer aldığını, davanın görevli mahkemede açılmadığını, müvekkili yönünden iş bu davanın idari yargıda tam yargı davası olarak görülmesi gerektiğini,Yetkili icra dairesi ve mahkemelerinin Küçükçekmece ilçesi icra ve mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin belediye yapım işinden hizmeti alan üst işveren değil iş sahibi olduğunu, işin tamamıyla diğer davalıya anahtar teslim olarak verildiğini, açılan davanın müvekkili belediye yönünden hukuki dayanaktan yoksun olup, talep edilen hasar bedeli alacağından hiçbir şekilde müştereken veya müteselsilen sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenlerle davanın usul ve esastan reddi ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yapılan takibin iptaline, karşı tarafın %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle diğer davalının adresi KÜÇÜKÇEKMECE olup, zararın gerçekleştiği yerin KÜÇÜKÇEKMECE olduğu iddiası da mevcut olduğundan Bakırköy mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı yanca salt tek taraflı olarak düzenlenen belgelerle ortaya konulan zarar iddiasının dışında ispat edilmiş bir zarar olgusunun mevcut olmadığını, bu nedenle hukuka uygun deliller ile ispat edilmeyen davalının eylemi neticesi bir zarar oluştuğunun kabulünün hukuka uygun olmayıp davanın bu nedenle reddi gerektiğini, bir diğer husus davacı yanca zarar iddiası ortaya atılmakla, tek taraflı olarak belirlenen zarar iddiası yönünden tazminat hukukundaki ispat külfetine aykırı olarak ilamsız icra takibine geçilerek alacak talebi hukuka uygun olmayıp, zarar iddiasını kabul etmemekle birlikte, ancak husumetin ispatı sonrasında bilirkişi incelemesi, mahallinde keşif ve sair delillerin değerlendirilmesi neticesi varlığı anlaşılabilecek ve henüz likit olmayan bir alacak yönünden tek taraflı olarak belirlenen bir alacak miktarına temerrüt kuralları da yok sayılarak faiz işletilmek suretiyle ilamsız icra takibi yapılması hukuki hak kullanımına uygun olmayıp, iş bu nedenle ilamsız icra takibine davalı yanca yapılan itiraz yerinde ve haklı olup, huzurdaki itirazın iptali davasının reddi ile birlikte koşulları oluşmayan icra inkar tazminatına ve faize hükmedilmesi de mümkün olmadığını, bu nedenlerle haksız ve hukuka uygun olmayan davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “…6100 sayılı HMK 6. Maddede genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Mahkememiz dosyasında davanın açıldığı tarihteki davalıların yerleşim yerinin adreslerinin Bahçelievler- Küçükçekme /İstanbul olduğu göz önüne alındığında, mahkememizin yetkisizliğine,…. Yetkili Mahkemenin Nöbetçi Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine, ….” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; haksız eylemden zarar gören konumunda bulunan Müvekkili şirketin yerleşim yeri mahkemesi olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin davada yetkili ve görevli olduğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası 2004 sayılı İİK madde 67’de düzenlenmiş olup; söz konusu hükümde işbu dava türü için özel bir yetki hali düzenlenmediğinden aynı kanunun 50. maddesinde yer alan genel yetki hükmünün tatbik edileceği, İİK’nın 50. maddesi de yetkili daire veya mahkemenin tespitinin 6100 sayılı HMK’nın 16. Maddesine göre yapılacağını ifade ettiği,6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 16. Maddesi Haksız Fiilden Doğan Davalarda Yetki başlığı altında: (1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. hükmünü havi olup; haksız fiilden doğan davalarda davacıya seçimlik hak tanıyarak zarar görenin yerleşim yeri mahkemesini de yetkili saydığı, dosya içeriğinden; davacının yerleşim yerinin Kağıthane ilçesi olup dolayısıyla davacının seçimlik hakkını kanuna uygun olarak İstanbul mahkemelerinden yana kullandığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-a-3 uyarınca usulen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yetki yönünden kaldırılarak dosyanın yeniden esasa ilişkin karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince, 02/11/2020 tarihli İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/618 Esas – 2020/527 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın açıklanan hususlar kapsamında yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine İADESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan toplam 59,30 -TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde yatıranlara İADESİNE, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
HMK. m.353/1-a.3 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.18/11/2021