Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1992 E. 2023/885 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1992
KARAR NO: 2023/885
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2021
NUMARASI: 2020/854 Esas – 2021/569 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918S.K.Hariç))
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ait İkitelli Telekom Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan Avcılar … Mahallesi … Caddesi üzerinde yapılan kazı çalışmaları esnasında Gayrettepe-Ahmediye … Kablosunun hasara uğradığını, söz konusu hasar ile müvekkil şirketin 11.301,57 TL tutarında zarar meydana geldiğini ancak zararın sorumlular tarafından karşılanmadığını, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu sebeplerle icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket …ye bağlı olarak İski tarafından bildirilen iş emir yazıları ile oluşan arızaları gidermeye yönelik alt yapı çalışmalarının yapıldığını, davacı kurumun alt yapı tesislerinin hangi güzergahlardan geçtiğini gösteren herhangi bir proje veya çizim bulunmadığını ve güvenlik amaçlı tedbiren herhangi bir ayırt edici malzemenin de kullanılmamakta olduğunu, davacı kurumun kablolarının zarar görmesinin tamamen kendi sorumluluklarında olduğunu, istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu, olası bir zarar durumunda hasarın tamiri ile ilgili kullanılan araç ve çalıştırılan işçilerin davacı kurumun çalışanları olduğunu ve ekstra bir maliyeti bulunmadığını, talep edilen faiz oranının kabul edilebilir olmadığını, bu sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “.. Tüm deliller muvacehesinde; davacıya ait kabloların ve kablo hattının davalı idare tarafından yapılan kazı çalışması sırasında hasar gördüğünün dinlenen yeminli tanık anlatımı, dosyaya sunulan fotoğraflardan ve bilirkişiler tarafından yerinde inceleme sonucunda düzenlenen rapor içerinden anlaşıldığı, bu hasarın davacı tarafça 3.şahıs bir firmaya ücreti mukabilinde gidertildiği, ödenen ücretin o günkü piyasa koşulları için makul olduğu, her ne kadar alt yapı çalışması yapıldığı inkar edilmiş ise de gerek fotoğraf ve bilirkişi incelemesinden ve gerekse davalı tarafça yapılan diğer bir çok çalışma sonucunda uğranılan zarralardan dolayı bir çok dava görülmesi nedeni ile davalının bu savunmasına itibar edilemeyeceği, aynı yerde alt yapısı bulunan davacı firma ve diğer kuruluşlara bilgi verilmeden ve önlem alınmadan kazı çalışması yapılmasından ve bu çalışma esnasında davacının zarar görmesinden dolayı illiyet bağının ve davalının kusurunun bulunduğu, bu doğrultuda davacının tazminat isteminde haklı olduğu, her iki tarafın da tacir olması sıfatını haiz olması ve meydana gelen zararın davacının ticari alanı çerçevesinde meydana gelmesi nedeni ile ticari faiz talebinin yerinde olduğu, yine haksız fiil hukukunun genel ilkeleri doğrultusunda haksız fiil tarihinden itibaren faiz istenebileceği kanaatine varılarak …1-Davacının davasının kısmen kabulüne, 2-Bakırköy … İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 11.291,88 TL asıl alacak ile 3.798,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.090,59 TL üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, 3-Fazlaya ilişkin İşlemiş faiz alacağı talebinin ve icra inkar tazminat talebinin reddine, …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalılar vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun eksik ve denetime elverişsiz olduğunu, İski’nin sorumlu olması sebebiyle kusurlarının olmadığını, mahkemece kendilerine beyan için süre vermesine rağmen adil yargılanma hakkının ihlal edilerek hiç bir araştırma yapmadığından mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Haksız fiilden kaynaklanan maddi zararın tahsili için başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir.TBK 49. maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. TBK’nın 50. maddesinde ise zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu düzenlenmiştir. Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 190. maddesi gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Somut uyuşmazlıkta; İlk Derece Mahkemesince yaptırılan inceleme sonucunda alanında uzman bilirkişiden alınan raporun kapsamındaki diğer delillerle örtüşmesine ve denetime elverişli olmasına, uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemece tutanak mümzilerinin beyanlarının alınmasına ve davalı tarafça aksinin ispatlanamamasına, davacının dosyaya sunduğu resimlerden hasarın meydana geldiği yerdeki kazı çalışmalarının davalılar tarafından gerçekleştirildiğinin tabelalardan anlaşıldığının tespit edilmesine göre oluşan zarardan davalıların kusurları sebebiyle sorumlu olduğu, ilk derece mahkemesi kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından, yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davalılar vekilinin istinaf istemleri yerinde değildir. Mahkemece davalılar vekiline beyanlarını sunmak için 28.04.2021 tarihinde iki haftalık süre verildiği, 20.05.2021 tarihinde davalılar vekilinin bilirkişi raporuna beyan dilekçesi verdiği anlaşıldığından adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine dair istinaf sebebi yerinde değildir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/854 Esas 2021/569 Karar sayılı, 31/05/2021 günlü kararına davalılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.030,83 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 257,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 773,13 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/03/2023