Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1947 E. 2023/845 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1947
KARAR NO: 2023/845
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2021
NUMARASI: 2020/173 – 2021/140
DAVANIN KONUSU: Haksız Fiile Dayalı İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının 12/01/2018 tarihinde Avcılar İşletme Müdürlüğün sorumluluk sahası içinde bulunan Esenyurt İlçesi, … Mahallesi, …. Sokak, No:.. adresinde yapılan çalışma sırasında müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına hasar verdiğini, hasar sebebiyle müvekkili şirket tarafından hasar bedeli olan 7.246,06 TL+Kdv olmak üzere toplam 8.550,35 TL borcun tahakkuk edildiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile 8.550,35 TL hasar bedeli ve 556,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.106,94 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçildiğini, davalının ödeme emrine itirazı üzerine takibin durduğunu bildirmekle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu hasarda müvekkili idare adına çalışmayı yürüten yüklenici firmanın sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkili idarenin hasarda kusuru bulunmadığını ve müvekkili ile davacı arasında illiyet bağının kurulmasının mümkün olmadığını, davacının işçilik ve araç giderlerinin müvekkilinden talep edemeyeceğini, talep edilen hasar bedelinin gerçeğe uygun olmadığını, davacı tarafından tek taraflı tutulan hasar tutanaklarını ve oluşturulan hasar hesabını kabul etmediklerini bildirmekle davanın reddine, alacağın %20’den az olmamak kaydı ile davacıya kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “..Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 285,05 TL üzerinden devamına, asıl alacak 267,40 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine.. ” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Haksız fiilden doğan zararın tazmini için faturanın zorunlu olmadığını, montaj, işçilik, araç ve yakıt giderinin reddine karar verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ceza bedelinin de hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına ve talepleri davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Haksız fiil sebebiyle uğranılan maddi zararın tazmini için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi geregince, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”. Bu hüküm dikkate alındığında kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız fiil sorumluluğunun kurucu unsurları; fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve hukuka aykırılıktır. Haksız bir eylemin tazminat sorumluluğu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Dava dilekçesi ekinde, sunulan ve davacı şirket tarafından davalı İSKİ’ye gönderilen “hasar bedeli” konulu yazıda hasarın davacı şirket ekiplerince tamir edildiği belirtilerek toplam 8.550,35 TL’nin ödenmesi talep edilmiştir. İşçilik, montaj ve araç giderine ilişkin üçüncü bir şirket veya kişiden hizmet alındığına dair bir iddia veya delil ibraz edilmemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da araç ve personel bedelleriyle dayanağı bulunmayan ceza bedelinin talep edilemeyeceği tespit edilmiş olup, söz konusu rapor denetime elverişlidir. 6100 sayılı HMK’nın 198. maddesinde yer alan,“Kanuni istisnalar dışında hâkim delilleri serbestçe değerlendirir” hükmüne istinaden yerel mahkemenin dosyaya sunulmuş olan delilleri takdirinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Buna göre davacı vekilinin bu yöne değinen istinaf başvurusu yerinde değildir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/173 E. – 2021/140 K. sayılı kararına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 150,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,25 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/03/2023