Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1805 E. 2021/1788 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1805
KARAR NO: 2021/1788
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/01/2021
NUMARASI: 2020/487 – 2021/13
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu aleyhine hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine 668,10 TL hasar bedeli, 42,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 710,93 TL nin tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, yapılan itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu belirtmiş, itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde;davacının tazminat talebine dayanak gösterdiği olguların hizmet kusuru olduğunu, 2577 sayılı İYUK 2 ve 13. Maddeleri gereği görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğunu, müvekkili idarenin ihale makamı olmamakla birlikte mezkur adreste herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, olayın gerçekleştiği 16.01.2018 tarih ve … Mahallesi … sokak no:… adresinde Esenryurt Şube Müdürlüğünce herhangi bir kazı çalışması yapılmadığının tespit edildiğini belirtmiş, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… huzurda açılan dava, ticari şirketler arasındaki haksız fiile dayalı ticari işten / davadan kaynaklandığı için mahkememizin görevli olduğu, davanın görevsiz asliye hukuk mahkemesinde 23/01/2019 tarihinde açıldığı, 02/07/2020 tarihinde verilen görevsizlik kararı sonrası davacı vekilinin dava şartı kapsamında arabulucuya başvurduğu, tarafların anlaşamadığına dair anlaşmazlık son tutanağının 21/07/2020 tarihinde düzenlendiği, davacı vekilinin dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi için başvuruda bulunduğu, görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği, görevsiz mahkemede dava açılmış olsa bile davanın açılma tarihinin görevsiz mahkemeye başvurma tarihi olduğu göz önüne alındığında davanın görevsiz mahkemeye açıldığı tarihte arabulucuk dava şartı yerine getirilmediği, 7155 sayılı Kanun ile ticari davalarda zorunlu hale getirilen arabuluculuğun tamamlanabilir bir dava şartı olmadığı (Aynı yönde bakınız. Ankara BAM 23 H.D. 2020/1757 E., 2020/1466 K.; İzmir BAM 4. H.D. 2020/778E., 2020/712 K.) anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle … ….7555 sayılı Kanuna eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi hükmü uyarınca eldeki davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında olması ve 6325 sayılı HUAK 18/A maddesi hükmü gereğince arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, ….” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla Yerel mahkemece öngörülen dava şartının sonradan tamamlanabilecek türden bir eksiklik olduğunu, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115. Maddesi gereği davanın açıldığı tarihte eksikliği görülen dava şartının, davanın açıldığı tarihten sonra ikmal edildiğini, bu aşamadan sonra HMK m.115 gereği davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız fiil iddiasına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkeme tarafından hükmün verildiği tarih itibarı ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 341/2. maddesinde; “Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” hükmü mevcuttur. Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nun Ek 1. Maddesinin 1. Fıkrasında; HMK’nun “341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. Fıkrasında; HMK’nun “341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2021 yılı için HMK’nun 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 5.880,00-TL. olmuştur. Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava değeri 710,93- TL’dir. İlk derece mahkemesi kararı kesin olması nedeniyle, HMK.m.346/1 hükmü uyarınca, miktar itibariyle ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de; temyiz (istinaf) merciine de aynı yetkinin tanıdığı 01/06/1990 gün ve 1989/03 – 1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davacı vekilinin istinaf dilekçesinin kararın kesin olması nedeniyle, talebin HMK’nın 352/1-b, 341/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/487 Esas – 2021/13 Karar sayılı mahkeme kararının miktar itibariyle kesin nitelikte olması sebebiyle HMK. 341/2 ve HMK. 352/1-b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 3-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Karardan birer suretinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, HMK 341/2, 346, 352 ve 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/09/2021