Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1735 E. 2023/801 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1735
KARAR NO : 2023/801
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2021
NUMARASI : 2019/320 Esas – 2021/284 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Alacaklı…Factoring A.Ş tarafından, borçlular … Tic. Ltd. Şti. ve …Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti. hakkında İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını ancak icra dosyasının takipsizlik ile düştüğünü, düşen bu takibin İstanbul 13. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası dosya borçlularına karşı kambiyo senetlerine mahsus takip ile yenilendiğini, İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün…Esas numaralı icra dosyası ile alacaklı … Factorig A.Ş tarafından, borçlu … Tic. Ltd. Şti. ve …Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti.’nin borcundan dolayı 05.07.2017 tarihinde müvekkili şirketin ”…:358/A-1 Beşiktaş/İstanbul” adresinde hem bu icra dosyasından hem de İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı icra dosyasından yetkilendirme olmaksızın aynı 1. İcra dairesi memuru tarafından bu adresin müvekkili şirketin adresi olduğu ve borçlu şirketle uzaktan yakından ilgisinin bulunmadığı Ticaret Sicil Kayıtları, Vergi Levhası, haczedilen menkullere ait fatura ve belgeler ile sabit olmasına rağmen icra dairesi tarafından istihkaklı haciz işlemi uygulandığını, müvekkili … Dış Ticaret ve Mümessillik Ltd. Şti.’nin 15.07.2011 tarihli kira sözleşmesine binaen iş yerinin bir bölümünü … Hayvan Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’ne kiraladığını, alacaklı şirketin, … Hayvan Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. ortağı…’un, borçlu … Ürünleri Ticaret Ltd. Şti.’nin ortağı …’ın eski eşi ve söz konusu şirketin eski ortağı olmasını gerekçe göstererek müvekkiline ait menkul malları haczettirdiğini ancak …’un …’dan 2007 yılında boşandığını ve icra takibine konu çeklerin … ile …’ın boşanmalarından 2 yıl sonra 2009 yılında düzenlenmiş ileri tarihli çekler olduğunu, buna rağmen haciz işleminin gerçekleştirildiğini, 11.07.2017 tarihinde İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/1058 Esas sayılı dosyası ile istihkak davası açılarak, 05.07.2017 tarihinde haczedilen malların muhafaza altına alınmaması ve satılmaması amacıyla teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesi istendiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından ihtiyati tedbir kararı verilmesi amacıyla İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyasına ”Türkiye Vakıflar bankası Unkapanı Şubesi, 14.07.2017 tarih, 7100191001 numaralı, 38.250.00 TL değerinde kesin ve süresiz teminat mektubu” şeklinde teminat depo edildiğini belirterek 1.000,00 TL tutarının ticari avans faizleri ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep etmiş olup talep artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 8.580,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Başka bir müvekkilinin alacaklı olduğu İstanbul 1. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasında da davacının haksız olduğunu iddia ettiği tarihten önce 12/6/2017 tarihinde hacze gidildiğini, gidilen adreste borçlu firmaya ait pek çok evrak bulunup; bu evrakların haciz tutanağına derc edildiğini, İcra hukuk Mahkemesince anılan haciz işlemi ile ilgili olarak takibin devamına karar verildiğini, bu karara dayanarak tatbik edilen haciz işleminin hukuka aykırı olduğu ve haciz tatbikinde kötüniyetli olduklarının öne sürülemeyeceğini, İTO kayıtlarında istihkak iddiacısı firma ile borçlu firmanın aynı telefon numarasını kullandıklarını, borçlu şirketin eski ortağı …’un haciz mahallinde tabelası bulunan.Sağlık Hizmetleri Ltd. ..Şti.’nin kurucusu ve ortağı olduğu görüldüğünü, taraflarınca tatbik edilen haczin hukuka aykırı olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “… dava davacının haksız haciz nedeniyle uğradığı zararın tazmini talebine ilişkindir. dava davacının haksız haciz nedeniyle uğradığı zararın tazmini talebine ilişkindir. Davalı alacaklı dava dışı borçlu …. Tic. Ltd. Şti. borcuna ilişkin yapmış olduğu takipte davacının mallarını haksız haciz edildiği iddiası ile istihkak davası açılmıştır. Ancak davalının söz konusu haczi haksız koydurduğunun İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile belirlenmemiştir. Zira açılan davada takibin iptaline karar verildiği gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir. Bu halde mahkememizce istihkak iddiası değerlendirilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi ile de tespit edildiği üzere davacının istihkak iddiası belirlenmiş olması karşısında, davalı ayrıca kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı dikkate alınmasızın, bu nedenle davacının (varsa) oluşan maddi zararını tazminle yükümlüdür. Haczedilen malların yediemin olarak davacı zilyetliğinde bırakılması nedeniyle malların kullanmamasından kaynaklı zararı oluşmayacaktır. Ancak davacı tarafından malların haczi nedeniyle takip dosyasına teminat mektubu sunulmak zorunda kalınmış ve teminat mektubu 14.07.2017 – 22.11.2018 tarihleri arasında icra dosyasında kalmış, davacı tarafından kullanılamamıştır. Söz konusu teminat mektubu bedelinin kullanılamaması nedeniyle hem avans faiz oranından işlemiş faiz tutarının hem de aynı zamanda ticari faaliyetle kullanamamasından kaynaklı mahrum kalınan kar tutarının aynı anda talep edilemeyeceği kanaatiyle, kullanılamadığı dönemdeki işlemiş faiz miktarı olan 6.990,92-TL zararının olduğu kabul edilmiştir. Davacının teminat mektubu nedeniyle yapmış olduğu masrafı da zarar kapsamında talep edebilecektir. Davacının teminat mektubuna ilişkin yapmış olduğu masraf ve her bir masraf yönünden ayrı ayrı işlemiş faiz dava tarihine kadar bilirkişi heyetince hesaplanmış olup hükme esas alınmıştır. Tarafların tacir olmaları, davaya konu haksız haciz şeklindeki haksız fiilin tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması, tacirlerin bu mahiyetteki alacak ve borçlarının ticari nitelikte sayılması ve ticari faize tabi olması nedeniyle hüküm altına alınan maddi tazminat miktarının talep doğrultusunda haksız fiil tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle Davanın Kabulü ile; 6.990,00-TL davacının mahrum kaldığı işlemiş faiz zararı 1.309,86-TL asıl alacak 280,71-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.590,00-TL masraf bedelinin dava tarihinden itibaren asıl alacak 6.990,00-TL ve 1.309,86-TL’ye işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine, … ” karar verilmiştir.
Verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla,gerçekleştirilen haciz işleminin haksız olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, eldeki davada tazminatın koşullarının oluşmadığını beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava; Haksız haciz iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haciz isteyen alacaklı haksız çıktığı takdirde, borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan kusursuz olarak sorumludur. Ancak bu durumda dahi uğranılan maddi zararın ispatı zorunludur (Yargıtay 4 HD’nin 2016/14413 E. – 2019/483 K. Sayılı emsal ilamı).Her ne kadar davacı haksız işlemden dolayı tazminat talep etmişse de taraflar arasında borç ilişkisi olduğuna ilişkin bazı emareler olduğu, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden, haciz zaptında, “bilgisayarda borçlunun ünvanı yazıldığında 29 öge olduğunu gösterir bilgisayar çıktısı, ayrıca borçlunun adı geçen yazışmalar, e-postalar, bazı gönderilerde …com.tr yazılı olduğu görüldü. Borçlunun isminin geçtiği toplam 11 adet belge tespit edildi.” ifadesinin yer aldığı, davacı şirketin iş yerinin bir bölümünü …Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’ne kiraladığı, …Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.nin ortağı …’un, takip borçlusu…Ticaret Ltd. Şti.’nin ortağı …ın eski eşi ve söz konusu şirketin eski ortağı olduğu, dosyada mevcut bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere …zm.Tic.Ltd.Şti ile borçlu şirket ve istihkak iddia eden şirketin ortak ve yetkilileri arasında özdeşlik bulunduğu,bu doğrultuda davalının icra takibi yapmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, istihkak davasında verilen kararın haczi haksız kılmayacağı, ufak emarelerin dahi işlemi haksız olmaktan çıkartacağı, buna göre davalının haciz işleminde haksız olmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan hususlar gereğince şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davanın reddine yönelik yeniden karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2019/320 Esas – 2021/284 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu kapsamda;
2- Davacı tarafından davalı aleyhine açılan maddi tazminat davasının REDDİNE,
3-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;
3/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 135,50 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine,
3/b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3/c-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine 10/(2). ve 13/(2). maddelerine göre reddedilen maddi tazminat talebi yönünden 8.580,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;
4/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4/b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
4/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/03/2023