Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1704 E. 2021/2186 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1704
KARAR NO: 2021/2186
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2018
NUMARASI: 2016/344 Esas – 2018/1265 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin turizm ve seyahat faaliyetleri ile iştigal ettiğini, müşterileri için kesilen uçak biletlerinde, özellikle … İle uçuşlarda, müşterilerin isim listesi verildikten sonra tahsil edilen bütün bilet bedellerinin müvekkil şirket … arasındaki cari hesaba veya … nın bildirdiği döviz hesabına yapıldığını ve ödeme dekontu bu şekilde …’a ulaştırıldıktan sonra bilet kesme işleminin yapıldığını, müvekkil tarafından davalı şirkete çekilen 10.02,2016/1602 yevmiye sayıtı ihtarname ekinde görülen yolcu listesi için davalı şirketin, 01.12.2015 tarihinde (…) 5 yoku için 2.903.51 USD 2.93 = 8.492.18 TL, 01.12 2015 tarihinde (…) 7 yolcu için 3.937.88 USD 2,93 = 11.517.52 TL, 11.12.2015 tarihinde (…) 27 yolcu için 15.185.89 USD 2.93 = 44.280.54 TL, 21.12.2015 tarihinde (…) 18 yolcu için 20,762.40 USD 2.93 = 60.966.72 TL, olmak üzere toplam 125.256TL tutarlı yolcu bileti için … A Ş den talepte bulunurken önce kendi şirket kodları ile talepte bulunduğunu, bilahare biletlerin bedellerinin ödenmesi ve onaylanması aşamasında, müvekkil şirketin atlanarak, müvekkil şirketin çalışanı, diğer davalı … ile irtibata geçmek suretiyle, davalı şirketin kodu yerine, müvekkil şirketin talep kodu verilerek müvekkil şirketin … nezdinde borçlandırıldığını, bilet bedellerinin tümü ödenmeden davalı …’nin şahsi hesapları üzerinden kısmi ödemeler yapılmış ise de her iki davalının, adı geçen yolcular için sahte olarak düzenlenmiş yazışma ve banka dekontu ile kendi yolcu listesinde adı bulunan Kadir Korkmaz adına 21.12.2015 tarihli … Bankası Kadıköy şubesinin … nou hesaptan … mn … nolu hesabına havale yapılmış gibi sahte banka dekontu düzenlenerek …’nın ilgili birimine gönderildiğini davalıların yolcuları için müvekkil şirketin borçlandırıldığını, bilet bedellerinin tamamının … hesabına zamanında yatırılmaması üzerine davalılar tarafından (… adına düzenlenen) ikinci bir sahte yazışma/belge düzenlendiğini, usulsüz bilet kesme işleminden sonra davalı …’nin, 25.12.2015 tarihinde müvekkil şirketin …/Fatih şubesindeki hesaptan 1.510 USD, 05.01.2016 tarihinde 60,967 TL’nin … hesaplarına, sanki müvekkil tarafından havale yapılmış gibi farklı iki zamanda ve yine sahte iki ödeme dekontu düzenleyerek … birimine gönderdiğini, buna rağmen …nin müvekkilini bu durumdan haberdar etmediğini, müvekkilinin, davalılarla yaptığı şifahi görüşmelerde davalı …’nin olayı ve yapılanları kabul ettiğini, bilet bedellerinin bir kısmını kendi tarafından …’ye gönderdiğini beyan ettiğini, müvekkil tarafından yapılan incelemede, 125.256.96 TL tutarında bilet kesildiğini, …’ya cari hesaptan 1.800 USD, eski bakiyeden 1,600 U5D ve toplam 3.480 USD nin 2.93 kur üzerinden 10.196.40 TL kestiğini, bakiye kalan 65.497 TL borç nedeniyle bu tutarın 08,01.20pl6 tarihinde … Bankası hesabından …’ya gönderildiğini, bu durumda müvekkil şirketin davalılar adına toplam 75.693,40 TL ödeme yaptığını, davalı şirket yetkilileriyle görüşülmesi sonucunda müvekkil şirkete 04.02.2016 tarihinde ödeme yapıldığını, bakiye 45.693 TL nin ödenmediğini ileri sürerek, bu tutarın ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin, davacı firmanın bilgisi dışında ve rızası hilafına diğer davalı … ile irtibata geçerek, davacı şirketi … nezdinde borçlandırması iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı ile müvekkil şirketin birbirini tanıyan ve ticari ilişkileri devam eden şirketler olduğunu, diğer davalı …’nin, davacı şirketin sigortalı çalışanı olup, şirket ortaklarından … tarafından, gerek müvekkil şirkete ve gerekse başkaca şirketlere … biletlerini satış temsilci sıfatı ile teklif edildiğini, davacı şirketin önerisi üzerine uçak biletlerine ilişkin tüm ödemelerin diğer davalı …’nin hesabına yatırıldığını, bu güvenin tek sağlayıcısı ve sorumlusunun davacı şirket olduğunu, usulsüz bilet kesme işlemi varsa bu usulsüzlüğün diğer davalı tarafından gerçekleştirildiğinden müvekkil şirkete yöneltebilecek bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı … davaya ilişkin her hangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince; “… Davacının, … ile cari hesap kayıtları ile ilgili uyuşmazlık konusu dönemde, ödenmeyen bilet satış bedeli olarak 135.152,64 TL dava dışı …ye borçlanmış olduğu ve bu tutarın …ye ödendiği, davacı tarafından davalılarca ödenmeyen bakiye 45.693,00 TL’nin tahsili için iş bu davayı davacının mahkememize ikame eylediği, davalı … tarafından gerek davalı şirkete gerekse de dava dışı …’ye yapılmış bulunan ödemeleri gösterir banka kayıtları ile davalılardan … tarafından davalı …’ya yapılmış bulunan ödeme dekontları dosya kapsamına alınmış ve ödeme, havale ve Eft tutarlarının ayrı ayrı kalem kalem belirlenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından; Davalı …’in davalı …’ya yapmış olduğu ödemeler tutarının 87.602,00 TL olduğu, …’nin ise davacı şirkete 44.659.00 TL, dava dışı … ise 63.922.00 TL ödeme gerçekleştirildiği rapor edilmiştir.Raporun denetimi ve tetkikinde ödemeler tek tek mukayese edildiğinde, davacı şirkete gönderilen 22/12/2015 tarihli 2.616,00 TL’lik ve 1.050,00 TL’lik ödemelerin,davalılar tarafından davacı şirkete ödendiği halde davacı şirket tarafından … aktarılmadığı bilirkişinin davacı şirkete yapılan bu ödemeyi rapor etmediği anlaşılmış, yine davalı …’nın eşi aracılığı ile dava konusu haksız fiil için 30.000,00 TL dava öncesi ödeme de bulunduğu, bu şekilde davalıların haksız fiilleri kapsamında davacı şirkete 63.922,00 TL +30.000,00 TL +3.666,00 TL olmak üzere toplam 97.588,00 TL ödemiş bulunduğu ve davacıya … yapmak zorunda kaldığı tutar olan 135.152,64-97.588,00=37.564,64 TL ödemenin yapılmamış olduğu anlaşılmıştır. Davalı … Ltd Şti vekili tarafından davalı …’ya yapılan ödemelerin bilirkişi tarafından nazara alınmadığı yine 3.666,00 yönünden raporun eksik olduğundan bahisle rapora itiraz edilmiş ise de davalı … tarafından davacı şirkete yapılan ancak … hesabına aktarılmayan bu tutar hükümde mahkememizce nazara alınmış, yine davalı …’nın davacı şirkete ve …ye aktardığı toplam tutarın dosya kapsamı ile 97.588,00 TL olduğu anlaşılmış, davalı … şirketinin diğer davalı …’ya yaptığı ödemeler tutarının …’nın şirkete ve …’ye aktardığı tutarın altında olduğu(87.602,00 TL) anlaşılmakla davalı şirketin bu yöne taalluk eden itirazlarının dosya kapsamına uygun olmadığı ve rapor içeriğinin bu kapsamda denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeni ile davalı vekilinin bu yöne taalluk eden itirazlarının reddine karar verilmiştir. Dava da, davalılar haksız fiili davacıya karşı birlikte gerçekleştirdiğinden ve davacı zararı her iki davalının ortak eylemi ile meydana geldiğinden, davalıların TBK 49 vd hükümleri kapsamında kanundan doğan müteselsil sorumluluğu bulunduğu anlaşılmış ve TBK 162 vd maddeleri gereği müteselsil sorumlu tutulmalarına karar verilmiş ve TBK 166/1 gereğince davalıların her ikisinin toplam ödeme tutarı gözetilmiş ve ödenmeyen bakiye tutardan birlikte sorumlu tutulmalarına karar verilierek, davacının bakiye zararının bu şekilde 37.564,64 TL olduğu anlaşılmış ve davalıların temerrüt tarihinin dava tarihi olduğu anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm ittihaz olunmuştur….” “….Davanın KISMEN KABULÜ ile 37.564,64 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,….” karar verilmiştir.
Verilen karara karşı davalı … Ltd. Şti. vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde;Cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla müvekkili şirketin, davacı şirket yetkililerini uzun süredir tanımakta olup, aralarında oluşmuş ve yerleşmiş güven ilişkisi nedeniyle de, davacı şirketin önerdiği ve kendi çalışanları olan …’nin hesabına bilet ödemelerini yapmakta herhangi bir sakınca görmediğini, tüm biletleme ve ödeme işlemlerinin, davacı şirketin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini, müvekkiline yöneltilecek bir kusur ya da sorumluluk hali bulunmadığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, müvekkili tarafından, diğer davalı …’nin hesabına yapılan ödeme tutarlarının hesaplamada değerlendirmeye alınmadığını beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, bu talebin reddi halinde, hükmün, 13.884,64TL üzerinden kısmen kabulü şeklinde düzeltilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; haksız fiile dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Dosyadaki mevcut bilirkişi raporunun hükme esas alınabilmesi için yeterli olmadığı, davalı …in itirazlarının yeterince tetkik edilmediği anlaşılmaktadır.Şu halde; mahkemece farklı bir bilirkişiden, ayrıntılı, açık ve denetime elverişli rapor alınarak ve dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiştir. Ayrıca yeni kurulacak kararda davalı …’nin istinafa gelmemesi ve bu hususun davacı yönünden kazanılmış hak oluştuğunun da gözetilmesi gerekir. Bu nedenle davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulü ile bu aşamada sair istinaf nedenleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının HMK’ nun 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı … vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/344 Esas – 2018/1265 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın açıklanan hususlar kapsamında yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yoluna başvuran davalı … tarafından peşin olarak yatırılan 641,51-TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde iadesine, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı Birey Turizm tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-HMK’nın 359. Maddesinin 3. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. M.353/1-a.6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/10/2021