Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1626 E. 2023/990 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1626
KARAR NO: 2023/990
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2019
NUMARASI: 2016/1255 Esas – 2019/1107 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Arnavutköy İlçesi, … Mah. … Caddesi üzerinde Hadımköy santraline ait yeraltı güzergahının … adına çalışma yapan … Taah. Ltd.Şti. tarafından yapılan su kanal bağlantı çalışmaları esnasında kato ile hasara uğratıldığını, hasarın ardından müvekkili şirket teknik elemanlarınca durumun tutanakla tespit edildiğini, akabinde hasarın giderilmesi için gerekli çalışmalar yapıldığını, hasara ilişkin Hasar Tespit Tutanağı tutulduğunu, hasar tespit tutanağında imzası bulunan “…’in” tanık olarak dinlenmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin malzeme gideri, işçilik gideri ve işletme zararı olmak üzere toplam 32.284,99 TL zarara uğratıldığını, davalı yandan hasar bedelinin ödenmesi istenmiş ise de herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 32.284,99 TL tutarındaki alacaklarının hasar tarihi olan 16.11.2015 tarihinden itibaren başlayan T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için öngördüğü avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Sorumlu ve davalı aktif hasmın müteahhit firma olduğunu, haksız fiilden mütevellit zararların tazminini düzenleyen B.K m.49’a göre zararın tazmini için kusur-zarar-illiyet bağı şartlarının oluşmadığını, dava konusu hasar iddiasına bağlı tazminat talebinin muhatabının müvekkili idare olmadığını, idarelerinin hukuken sorumluluğu da bulunmadığını, Borçlar Kanunu 66.maddesi gereği adam çalıştıran sıfatıyla müvekkili idareye husumet tevcih edilemeyeceğini, müvekkili idarenin diğer davalı taraf ile imzalanan sözleşmenin 26. Maddesi gereğince müteahhitin yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar, şikayet, zarar ve ziyandan dolayı hukuki ve cezai olarak sorumlu bulunduğunu, İstanbul Büyüksehir Belediyesinin müvekkili idarenin yanı sıra davacı kurum da dahil olmak üzere altyapı tesisleri olan tüm kurumlara göndermiş olduğu 30/09/1998 tarihli yazısında Alt Yapı Hizmetleri Yönergesine tüm alt yapı hizmeti veren tüm kurumların uyması gerektiğini ve Tesis Üstüne Tesis Yapılamayacağının belirtildiğini, ayrıca davanın konusunun hasar olup hasarın da haksız fiil olarak nitelendirildiğini, haksız fiilden kaynaklanan davalarda ise ancak yasal faiz istenebileceğini, bu nedenle davacının avans faiz talebini de kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … LTD Şti’ye usulüne uygun tebligat yapılmış ise de, bu davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır. İlk Derece Mahkemesince; “… Dosya kapsamına göre, davacı … A.Ş. İstanbul 2.Bölge Müdürlüğü … Müdürlüğü görev alanında kalan Arnavutköy İlçesi, … Mahallesinde bulunan Santrale ait kablo güzergahının, Arnavutköy İlçesi, … Mahallesi. … Caddesi üzerinde kalan kısmında davalı …-İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü – Atıksu İnşaat Dairesi Başkanlığı adına yüklenici olarak çalışma yapan davalı Müteahhit … Ltd. Şti tarafından atıksu ve yağmur suyu kanal çalışması için iş makinası (kato) ile kazı yapılması sırasında kablolara zarar verilmiş olduğu, davalı Müteahhit … Ltd. Şti tarafından atıksu ve yağmur suyu kanal çalışması yapılacak bölgede, kazı çalışması yapılması öncesinde “Alt Yapı KuruluşIarına'” yazı yazılarak çalışma yapılacak bölgedeki Cadde ve Sokaklarda alt yapı tesislerinin olup olmadığı, tesisler mevcut ise, tesislere ait güzergahların koordirıatlı olarak kadastral paftalara işlenerek gönderilmesi hususunda ve Arnavutköy İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi üzerinde yapılan atıksu ve yağmur suyu kanal çalışması sırasında davacı … A.Ş den gözlemci bulundurulması yönünde taleplerinin olmadığı, davacı tarafından, meydana gelen hasarın tamiri için yapılan imalat ve işçiliklerin dava konusu hasar onarımı için yapılması gerekli imalatlar olduğu, işçilik ve malzeme tutarlarını içeren birim fiyatların, yapım yılındaki serbest piyasa rayiçlerine uygun (kadri marufunda) olduğu, davalı … ile davalı yüklenici şirket … arasındaki sözleşmede, zarann ortaya çıktığı işe ilişkin olarak davalı …’nin emir ve talimat verme, kontrol ve denetim yetkisinin bulunduğu düzenlendiğinden söz konusu zarardan TBK m. 66 uyarınca davalıların birlikte sorumlu oldukları anlaşılmış, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 32.278,11 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine … ” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince ve davalı … vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; Cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, İdare ile yüklenici firma arasında şartname hükümleri uyarınca sorumluluğun müteahhit firmada olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, işçilik giderleri ve araç giderleri zarar kapsamına sokulamayacağın, hasarın meydana gelmesine davacının kendi kusurunun sebebiyet verdiğini, kararda yer alan faiz türünün hatalı olduğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; davacı şirketin, davalının yapmış olduğu kazı çalışmasında tesislerine hasar verdiği iddasıyla hasar onarım bedeli istemine ilişkindir.Davacı taraf 15/3/2020 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiğini beyan etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 349/2. maddesinde; ilk derece mahkemesince dava dosyasının istinaf incelemesi için Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesi ve henüz karara bağlanmamış olması halinde istinaf edenin istinaf kanun yolundan feragat etmesi durumunda başvurusunun feragat sebebiyle reddedileceği düzenlenmiştir.Davacının istinaftan vazgeçme dilekçesinin başlığı ve içeriğine bakıldığında istinaftan açıkça vazgeçildiği anlaşıldığından, 6100 Sayılı HMK’nın 349/2. maddesi gereğince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.Davalının istinafı yönünden yapılan incelemede;Davalı … Genel Müdürlüğü ile diğer davalı arasında, imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca TBK’nın 66. maddesi anlamında adam çalıştıran ilişkisi vardır. Davalılar arasında yapılan sözleşmede, işin yapımı sırasında verilecek zararlardan …’nin sorumlu olmadığı belirtilse dahi, sözleşme hükümlerinin taraflar arasında geçerli olacağı ve 3. kişi olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu hali ile davalı … Genel Müdürlüğünün de diğer davalı ile birlikte zarardan müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı … vekilinin bu yöne değinen istinafı yerinde değildir.Dosya kapsamından; dava konusu yerde davalı …’nin sözleşme kapsamında kazı işi yaptırdığı, davaya konu hasarların meydana geldiği tarihler, hasarların mahiyeti, ve yeri dikkate alındığında davalılar arasında akdedilen sözleşme tarihi ve sözleşmeye göre yapılacak kazı sahası içerisinde kaldığı, hasarın ancak kazı ile meydana gelebileceği , söz konusu tarih aralığında davalıların hasar meydana gelen sahada kazı çalışması yaptıkları, davalılar dışında başkaları tarafından kazı çalışması yapıldığının ileri sürülmediği anlaşılmakla dava konusu edilen hasarın davalılar tarafından meydana getirildiği anlaşılmıştır. Yer altından geçen boru hattının zarar görmemesi için dosya kapsamına göre davacıya atfı kabil kusur bulunmadığı anlaşılmıştır. Yerel Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun usulüne uygun ve denetime elverişli olduğu, davacı kurumun özel hukuk tüzel kişisi olduğu, zararın davacı telekom işçileri tarafından giderilmediği, hasarın başka firmaya bedeli mukabilinde yaptırıldığı anlaşılmakla hasar bedelinin gerçek zarar dikkate alınarak yapılan hesaplamanın yerinde olup davalı … vekilinin bu yöne değinen istinafı yerinde değildir. Tarafların tacir olması ve eylemin ticari işletmeyle ilgili hususlardan doğmuş olması karşısında ticari (avans) faizi yürütülmesi hukuka uygun olup davalı … vekilinin bu yöne değinen istinafı yerinde değildir (Yargıtay 4. HD’ nin 2014/248 E. – 2693 K. ve 2016/222 E. – 3278 K. Sayılı emsal ilamları). Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı … vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 349/2. maddesi gereğince REDDİNE,2- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1255 Esas ve 2019/1107 Karar sayılı kararına yönelik davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,3- Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 4- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.204,91 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 551,25 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.653,66 TL harcın istinaf talebinde bulunan davalı …’den tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 5- Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,6- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,7- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,8- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29/03/2023