Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1601 E. 2023/508 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1601
KARAR NO: 2023/508
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/02/2021
NUMARASI: 2019/489 Esas- 2021/93 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/02/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.09.2018 tarihinde … Mahallesi, … Sokak ile … Caddesi Bayrampaşa adresinde davalılar tarafından yapılan kazı çalışmasında davacının tesislerine hasar verildiğini, davalıların hasar bedelini ödememesi üzerine 48.320,14TL hasar bedeli, 1.918,24TL faiz ile birlikte toplam 50.238,38TL’nin tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine %20’de az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … İnşaat ve … İnşaat vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilen delillere dayanarak alacak talebi ileri sürüldüğünü, bu zamana kadar davacıdan davalı şirketlere oluşan zararla ilgili sözlü ya da yazılı bir talepte bulunulmadığını, talep edilen miktarın fahiş tutarda bir bedel olduğunu, davacının bir zarar gördüğünü ardından ise zararın giderimi için yapılan masrafı ispat etmesi gerektiğini, davacının delilleri hasar keşif formu, işletme zarar tablosu, günlük şantiye defteri gibi delillerin tamamının tek taraflı ve her zaman düzenlenebilen belgeler olmasından dolayı delil olma vasfında olmadığını, hasar tutanağına ve faturasına dağıtılamayan enerji bedeli, etüd koordinasyon bedeli gibi afaki bedeller yansıtıldığını, KDV yansıtılmış fakat davalı şirketlere bu hususta bir fatura iletilmediğini belirterek, davanın reddini, yargılama ve vekalet ücretinin davacıya hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Genel Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu hasarın gerçekleştiği yerde davalı tarafından herhangi bir çalışma olmadığını, eğer davalı dışında herhangi bir çalışma yapılmış olduğunda davalı kurumun dava dışı üçüncü kişilerce verilen zararlardan dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, söz konusu üçüncü kişilerce verilen zararlardan dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, söz konusu hasarın gerçekleştiği yerde herhangi bir üçüncü kişi tarafından herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığının belirlenmediğini, diğer davalıların ya da dava dışı üçüncü kişilerin sorumlu olduklarının anlaşılması durumunda davalı kurumun sorumlu tutulamayacağını, davacının davalı ile ilişkisini ispat etmek zorunda olduğunu ve davalı idarenin üçüncü kişilerin eylem ve işlemleri nedeniyle davacıya verdiği zarardan sorumlu olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davcının ispata yarar somut hiçbir delil ve belge sunmadığını, davacının söz konusu hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğu ve yasanın emredici hükmüne rağmen mevcut tesisatını yasada belirlenen şekilde döşemediğini, zaman zaman tesisatlarına zarar verilmesine kendi eylem ve kusuru ile sebebiyet verdiğini belirterek davanın reddini, davacının faiz, kötü niyet tazminatı taleplerinin reddini, yargılama ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… Mahkememizce meydana gelen zararın hesaplanması hususunda elektrik mühendisi bilirkişisinden rapor alınmış, bilirkişi 16/03/2020 tarihli raporunda; hasar tespit tutanağı ve hasarın giderilmesi için kullanılan malzemenin uygun olduğunu, malzeme bedelinin 1.023,03 TL olduğunu, … Birim Fiyatlarına; malzeme ve montaj bedelleri, araç ve personel giderleri, yüklenici karı ve genel giderlerden oluşan %25lik kısım dahil olduğundan davacının 970,46TL araç ve personel bedeli, 899,00TL etüt ve koordinasyon bedeli, 256,17TL manevra bedeli talep edemeyeceği belirtilmiştir. İşbu bilirkişi raporu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan mahkememizce hükme esas alınmıştır. Davacı taraf davalılardan eşik kesinti bedeli ve dağıtılamayan enerji bedeli talep etmiş ise de; davacının bunu talep edebilmesi için, davalıların sebep olduğu ve yönetmeliğe göre belirli süreleri aşan kesintiden dolayı kullanıcılarına tazminat ödemesi gerekmekte olup, davacı taraf bu ödemeye ilişkin bilgi ve belge sunmamıştır, bu sebeple davacının bu taleplerinin reddi gerekmektedir. Ayrıca davacı tarafından kablolar yeni malzemeler ile onarıldığından davacı 319,78 TL şebeke yıpranma bedeli de talep edemez.Her ne kadar davacı taraf, onarımların hizmet alım sözleşmesi çerçevesinde 3. Kişi tarafından yapıldığını, bu şirkete ödeme yapıldığını beyan etmiş ise de; onarımlar hizmet alım sözleşmesiyle yüklenicisine götürü usulle yaptırıldığından; hasarların cinsi, sayısı ve kimin sebep olduğundan bağımsız olarak yükleniciye her ay sabit bir bedel ödendiğinden ve yukarıda belirtildiği üzere araç ve personel bedeli, … Birim Fiyatlarına dahil olduğundan davacının araç ve personel bedeli talebinin davalılardan tahsili talebi kabul edilmemiştir. Davalılar, davacının kabloları yönetmelik esaslarına uygun tesis etmediğini savunsa da; bu iddiaları kanıtlanamamıştır. Tüm dosya kapsamından ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporundan; davacının toplam zararının 1.023,03- TL malzeme bedeli olduğu, olay tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin ise 41,18TL olduğu anlaşılmakla; sonuç itibarı ile davacı tarafça başlatılan ilamsız icra takibine davalıların yaptığı itirazın kısmen haksız olduğu sabit görülerek davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine…” karar verilmiştir.Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Eksik ve hatalı, denetime elverişsiz şekilde düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, diğer delillerinin ve bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, talep edilen alacak kalemlerinin mevzuata uygun şekilde tahakkuk ettirildiğini; alacak kalemleri olan; Maddi Hasar Bedeli, Maddi Hasar Montaj Bedeli, Araç ve Personel Gideri, Dağıtılamayan Enerji Bedeli, Eşik Kesinti Süresi Aşımı Bedeli, Etüd Koordinasyon Bedeli ve %18 KDV tutarıyla beraber toplam 50.238,38-TL’nin davalıdan alınarak taraflarına verilmesi gerekirken dosyadaki hasar tespit tutanağı, tanık ve sair deliller gerekçeli kararda tartışılmadan alınan bilirkişi raporuna göre eksik inceleme ile hüküm kurulduğundan kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Haksız fiil sebebiyle maddi tazminat davasıdır.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesi geregince, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”. Bu hüküm dikkate alındığında kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız fiil sorumluluğunun kurucu unsurları; fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve hukuka aykırılıktır. Haksız bir eylemin tazminat sorumluluğu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Somut uyuşmazlıkta; haksız fiil sebebiyle davacının maddi zararının dosyada mevcut deliller üzerinden mahkemece alınan denetime elverişli kök bilirkişi raporu ve rapora karşı davacının itirazlarının değerlendirildiği ek bilirkişi raporuna göre hesaplandığı, bu sebeple somut olayın oluşuna dair tutanak mümzilerinin dinlenmelerinin yargılamaya katkı sağlamayacağı, dava konusu alacak kalemlerinin gerekçede tartışılmasına göre maddi tazminat talebinin kısmen kabulü kararı doğru olup, davacı vekilinin bu yönlü istinaf talebi yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/489 Esas ve 2021/93 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının peşin yatırılan 839,77 TL’den mahsubuyla fazla alınan 659,87 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/02/2023