Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/113 E. 2022/1768 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/113
KARAR NO: 2022/1768
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2020
NUMARASI: 2019/640 – 2020/483
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin … Televizyonu yayın hakkı sahibi olup, birçok yazılı ve görsel basın kuruluşunu bünyesinde bulunduran, sektörün önde gelen tanınmış ve saygın kuruluşlarının başında olan, başta … Kanalı, … Gazetesi olmak üzere birçok basın ve yayın organının sahibi … Grubunda yer alan şirketlerden olduğunu, davalının, www…com uzantılı internet sitesinin sahibi olduğunu, davalıya ait internet sitesinde, müvekkiline ait … kanalında yayınlanan bir habere ilişkin kaydı kendi sitesinde yayınlayarak müvekkili şirkete ait haberin altına “kurmaca” haber olduğu yönünde bir kısım hakaret ve iftira içeren beyanlara ve gerçek olmayan açıklamalara yer verdiğini, bu haberin milyonlara ulaşarak müvekkilinin imajını zedelediğini, adeta tutarsız yalan haber yapan bir kanal gibi göstermeye çalışarak toplum algısını yönetmeye çalıştığını, müvekkilinin itibarına saldırdığını, küçük düşürdüğünü, bu nedenle müvekkiline karşı yapılan bu haksız saldırının tespitine, haberin yayınına ve saldırıya son verilmesine, 100.000 TL manevi tazminatın 27/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, haberin hukuka aykırılığının tespitine ve masrafı davalıdan alınmak suretiyle kararın, tirajı en yüksek ulusal iki gazetede yayınlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı veya vekili tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. İlk Derece Mahkemesince; davalıya ait internet sitesinde, davacıya ait … kanalında yayınlanan uyuşmazlık konusu haberi kendi sitesinde yayınlayarak davacı şirkete ait haberin altına “kurmaca” haber olduğu yönünde açıklamalara yer verdiği, bu haberin davacının kişilik haklarını zedelediği, dava konusu haberde kullanılan basının okuyucunun dikkatini habere çekmek amacı ile başlık haberin içeriği ile birlikte bir bütün olarak değerlendirildiğinde; gazetecilik tekniğine uygun olmadığı özle biçim arasındaki dengenin korunmadığı, yayımlanan haberin yayın tarihi itibariyle görünür gerçekliğe uygun olmadığı ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu dolayısıyla hukuka aykırılık unsurunun gerçekleştiği anlaşıldığından davanın kabülune ile 100.000,00 TL manevi tazminatın yayın tarihi olan 27/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; tebligatların usulsüz olduğunu, … 2019 Ocak ayı itibariyle işten çıktığını ve şirketle hiçbir ilişiği bulunmadığını, hem 05.06.2020 tarihinde duruşma gününün, hem de 11.12.2020 tarihinde gerekçeli kararın tebliğ edildiği … isminin ise davalı ile hiçbir alakası/bağı/ilişiği bulunmadığını, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, davalı şirketin uyuşmazlık konusu haberin yayınlandığı medyaradar.com adlı sitesinin yayın sahibi ya da içerik sağlayıcı olmadığını, davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini,haberin yayınlandığı www…com adlı sitenin müvekkil ile hiçbir alakasının bulunmadığını, anılan haberin, görünür gerçeklik, güncellik, toplumsal ilgi, kamusal yarar ve biçim ile içerik arasındaki düşünsel bağ kriterleri taşıdığını, kimseye karşı açıkça hakaret içermediğini, sadece okuyucunun dikkatini çekmek için yazıldığını savunarak kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava;basın yoluyla kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat davasıdır. Davalı şirkete tebligatlar şirketin resmi adresinde tebliğ edilmiştir. Şirket yetkilisi geçici olarak adreste bulunmadığından, şirket yetkilisi tarafından yetkilendirildiğini beyan eden daimi işçi …’e ve …’e tebligat yapılmıştır. Davalı tarafça …’ün işten çıktığına ilişkin bir belge sunulmadığı gibi şirkette çalışmayan kişilerin davalı şirkette tebligatı almaları da hayatın olağan akışına aykırıdır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tebligatların usulsüzlüğüne ilişkin istinaf istemi doğru değildir. İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/96 Esas, 2015/537 Karar sayılı ( dosyada davalı … vekili Av. …’ın cevap dilekçesi ile “www…com sitesinin içerik sağlayıcısı ve site sahibinin … Tic. Ltd. Şti. olduğu, müvekkilinin ise sitenin genel yayın yönetmeni ve ortağı olduğu ve sorumluluk yüklenebilecek şahıslardan biri olmadığı, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini” beyan ettiği görülmüştür. Bu dosyanın temyiz incelemesinin yapıldığı Yargıtay 4 HD- 2016/4847 Esas, 2018/1037 Karar sayılı ilamında ” Dosya kapsamından, dava konusu haberin yayınlandığı internet sitesinin künyesi incelendiğinde; içerik sağlayıcı olarak … Tic. Ltd. Şti. unvanına yer verildiği, davalının adına ise genel yayın yönetmeni kısmında yer verildiği anlaşılmaktadır.” tespiti yapılmıştır. Buna göre davalı vekilinin husumet itirazı doğru değildir. Davaya konu yayın bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalının ‘…’ adı altında yaptığı haberin gerçek olmadığı, yayına konu olayla ilgili hiçbir veri,delil,belge bulunmadığı, haberi verirken özle biçim arasındaki dengenin bozulduğu, objektif sınırlar içinde kalınmadığı, basın özgürlüğü kapsamını aştığı ve doğrudan kişilik haklarına saldırı mahiyetinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı yararına uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğrudur. Davalı vekilinin istinaf istemi haklı değildir. Manevi tazminatın miktarıyla ilgili yapılan istinaf istemine gelince; 6098 sayılı TBK’nın 58. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda; olayın gelişimi, tarafların konumu, olay tarihi, davalının kullandığı ifadeler, eylemin davacı üzerindeki etkisi ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında, davacı taraf yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır.Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b/2 hükmü gereğince kaldırılmasına, 30.000,00-TL manevi tazminat yönünden yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/10/2020 tarih 2019/640 Esas – 2020/483 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b/2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, yeniden hüküm oluşturularak; 1-Davanın kısmen kabulü ile 30.000,00-TL manevi tazminatın yayın tarihi olan 27/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Alınması gerekli 2.049,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.707,75 TL harcın düşümü ile eksik kalan 341,55-TL harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ile 1.707,75-TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 4-Davacı tarafça yapılan 171,70-TL posta masrafının davanın kabul edilen bölümü üzerinden hesaplanan 51,51-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın reddedilen bölümü üzerinden belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, 7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, B- İstinaf incelemesi bakımından; 1-Davalı tarafından peşin yatırılan 1.708,40-TL istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde kendisine iadesine, 2-Dosya üzerinden inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 3-İstinaf aşamasında istinaf yasa yoluna başvuran taraflarca yapılan giderlerin takdiren üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, 5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işlemi ile 302. maddesinin 5. fıkrası gereği harç tahsil ve iade müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/06/2022