Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/110 E. 2021/402 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/110
KARAR NO : 2021/402
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2020
NUMARASI: 2020/220 Esas – 2020/629 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı … ve diğer davalı … A.Ş birlikte ayrı ayrı veya münferiden müvekkili şirketi dolandırdıklarını, bu nedenle davalıların ayrı ayrı veya münferiden birçok haksız fiil gerçekleştirmek suretiyle işledikleri güveni kötüye kullanma, nitelikli dolandırıcılık, sahtecilik suçlarından müvekkili şirketin zarara uğradığından ve davalı … A.Ş’nin haksız fiili ve sebepsiz zenginleşmesi nedeniyle 10.075-USD’nin faizi ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumlu davalılar tarafından müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, müvekkili şirketin ayrıca 2.820-USD zarara uğramasına neden olduğu nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik eylemleri ile sebebiyet veren Davalı … tarafından işbu 2.820-USD’nin faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.İlk Derece Mahkemesince; “… Davacı, davalının davacı şirkette marka departman yöneticisi olarak 22/09/2001 – 30/07/2018 tarihleri arasında görev yaptığı, davalının görev yaptığı sırada Tefrik edilen dosya davalısı … ile işbirliği içerisinde sahte faturalar düzenleyerek görevi kötüye kullanma ,belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık suç veya suçlarından dolayı şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek uğradığı zararın tazmini amacı ile şimdilik 1000 USD miktarlı bu davayı açmıştır. Davalı …’in çalışma dönemi boyunca davacı işveren emrinde hukuki ve kişisel olarak bağımlı bir şekilde iş ilişkisi kapsamında çalıştığı, davacı ve davalı arasında iş akdi olduğu ve davaya konu olayın akdin devamı sırasında gerçekleştiği ,taraflar arasında yaşandığı iddia edilen dolandırıcılık eyleminin devamlı işçinin işyerindeki konumuna dayandığı alacak isteminin dayanağı işçi tarafından yapıldığı iddia edilen haksız fiil olduğu haksız fiil iş sözleşmesinin devamı esnasında ve iş ilişkisindeki uyuşmazlıktan kaynaklı olarak meydana geldiğinden 5521 sayılı iş mahkemeleri yasasının 1. Maddesine göre iş mahkemesi iş kanunu hükümlerine göre işçi sayılanlar ile işveren arasındaki her türlü uyuşmazları çözümlemek görevi İş Mahkemesine aittir. HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden tarafların arasındaki uyuşmazlık konusunda mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine …” şeklinde karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde;Dava dilekçesindeki beyanlarını tekraren müvekkili şirketin, davalıların haksız fiil ve suç oluşturan eylemleri nedeniyle zarara uğradığını ve davalı .. AŞ. nin bu eylemler sonucunda 10.075,00-USD sebepsiz zenginleştiğini, davalıların bu tutardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, bu sebeple davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmasına rağmen Mahkemece dava dosyasının tefrik edilerek davalı … yönünden görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede: Dava; haksız fiil/dolandırıcılık iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.Dosyaya ait bilgi ve belgeler ile hizmet SGK hizmet dökümünden davacının hizmet akdi ile kesintisiz ve sürekli olarak davalı iş yerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Dava konusu olayların Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2014/11039 Esas, 2015/442 Karar, 2014/11105 Esas, 2014/13419 Karar ve 2012/17223 Esas, 2013/16223 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere işçi- işveren ilişkisini temsil ettiğinden 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca; iş kanununa göre işçi sayılan kimseler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesinde iş mahkemeleri görevlidir. O halde, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme iş mahkemeleridir.Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2020/220 Esas – 2020/629 Karar sayılı mahkeme kararına yönelik davacı vekilinin istinaf isteminin HMK.m.353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcından yatırılan 108,80-TL’nin düşümü ile 49,50-TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,5-HMK’nın 359. Maddesinin 3. fıkrası gereği karar kesin nitelikte olduğundan kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,HMK. m. 353/1-b.1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/02/2021