Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1074 E. 2023/18 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1074
KARAR NO: 2023/18
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2020
NUMARASI: 2017/993 – 2020/80
DAVANIN KONUSU: Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/01/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan … sitesinde 28.04.2016 tarihinde “…” başlığı ile haber yaptığını haberin devamında “…” gibi çirkin ve eleştiri sınırlarını aşan ifadeler kullandığını “…” cümlesiyle de kendilerince mizah yaptıklarını, haberin kesin ve görünür gerçekle uzaktan yakından ilgisinun olmadığını, tamemen asılsız bilgiler barındırdığını, davalıların bu haksız fiileri sebebiyle manevi haklara tecavüz teşkil eden haber nedeniyle davacı için 15.000,00 TL manevi tazminatın haber tarihinden itibaren işleyecek fazi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Manevi tazminatın koşullarını oluşması için öncelikle kişilik haklarının kusurlu bir eylem sebebiyle ihlal edilmiş olması ve bu ihlal ile kusurlu eylem arasından nedensellik bağlantısının bulunması gerektiğinden haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “…Mahkememizin 25/09/2019 tarihli celsenin 2 nolu ara kararıyla;”…dosyanın basın alanında uzman bilirkişiye tevdi ile davacının iddia ettiği haberin incelenerek haber değeri olup olmadığının, gerçekliği olup olmadığının, güncelliği olup olmadığının, haberde hareket unsurlarının bulunup bulunmadığı yönünde detaylı rapor hazırlanması için bilirkişiye tevdi edilmesine karar verildiği, bilirkişi için 400,00-TL ücret takdir edildiği, bilirkişi delil avansının tamamlanması için davacı tarafa iki haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde bilirkişi delil avansının tamamlanmaması halinde ilgili delilden vazgeçmiş sayılacağının dosyadaki bilgi ve belgelere göre karar verileceğinin davacı tarafa ihtar edilmesine rağmen davacı tarafça bilirkişi ücretinin yatırılmadığının mahkememizin 11/12/2019 tarihli 6 nolu celsede ve 07/02/2020 tarihli 7 nolu celsede davacı vekilinin beyanlarından anlaşılmıştır. Tüm bu duruma göre, müddeinin ispat külfeti altında olduğu, yapılan haberin haber değeri olup olmadığı, gerçekliği yansıtıp yansıtmadığı, güncelliğinin olup olmadığı tespit edilmeden, hakaret unsurlarının oluşup oluşmadığının mahkememizce değerlendirilemeyeceği, bu hali ile iddianın ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine…” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davalılardan sadır internet sitesinde 28.04.2016 tarihinde “…” başlığı ile haber yapılmıştır. Haberin devamında “…” gibi çirkin ve eleştiri sınırlarını aşan ifadeler kullanılmış ve “…” cümlesiyle de kendilerince mizah yaptıkları zannına kapıldıklarını, söz konusu yayın nedeniyle müvekkilinin kişilik haklarının ihlal edildiğini, ilk derece mahkemesince dava konusu haberin gerçekliği ve güncelliği ile ilgili bilirkişiye başvurulması ve rapor alınamadığından iddianın ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, dosyadaki delillerin hukuka uygun şekilde değerlendirilmediği ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Basın yoluyla kişilik haklarının ihlal edilmesi iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller” başlıklı 266. maddesinde “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.Somut olayda, 25.09.2019 tarihli celsede mahkemece, dosyanın basın alanında uzman bilirkişiye tevdi ile davacının iddia ettiği haberin incelenerek haber değeri olup olmadığı, gerçekliği olup olmadığı, güncelliği olup olmadığı, haberde hakaret unsurlarının bulunup bulunmadığı yönünde detaylı rapor hazırlanması istenilmiş ise de mahkemece dava konusu haberin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı, manevi tazminat koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin bilirkişi raporu alınmaksızın değerlendirilmesi gerekirken davacı tarafça, kesin süre içinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından manevi tazminat isteminin mahkemece değerlendirilemeyeceği, bu hali ile iddianın ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.Yukarıda açıklanan hususlar gereğince davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2020 tarih, 2017/993 Esas – 2020/80 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,4- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 11/01/2023