Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/82 E. 2021/2714 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/82
KARAR NO: 2021/2714
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2019
NUMARASI: 2016/808 – 2019/1000
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının Bakırköy 2. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/184 esas sayılı dosyasında usulsüz, hukuka ve kanuna aykırı olarak müvekkiline karşı Marka Tecavüzü tespiti, men’i ve ref’i davası ikame edildiğini, mahkemenin 27/04/2016 tarihli ve 2016/66 karar sayılı ilamı ile davacının kendisi hakkındaki davanın haksız ve kötüniyetli olarak ikame edildiğini ispat etmek için ödenmiş olan 10.000 TL avukatlık ücreti ile müvekkilinin ticari itibarının sarsılması sebebiyle 10.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplamda 20.000 TL tazminatı bedelinin davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin 556 sayılı KHK marka hakkı sahiplerine tanınan hakları kullanarak markasına tecavüzün tespitini men’i ve ref’i istediğini, dava konusu olan Bakırköy 2. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/184 esas sayılı dosyası üzerinden verilen kararda davacı tarafın satılan ürünlerin satışından kar elde ettiğinin hükme bağlandığını, davacının markasını kullanmaya devam ettiğini, bu kapsamda da davacının uğramış olduğu bir zarar olmadığını, müvekkiline vekalet ücreti hakkında bir husumet yöneltilemeyeceğini, davacının ek gelir elde etmek amacıyla huzurdaki davayı kötüniyetli olarak açtığnı savunarak davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; davalının davacı hakkında Bakırköy 2. Fikri Sinai Haklar Mahkemesinin 2014/184 esas sayılı dosyası ile açmış olduğu davanın haksız ve kötü niyetli olduğu, bu dava sebebiyle davacının vekalet ücreti ödemek zorunda kaldığı, ayrıca manevi olarak da zarar gördüğü iddiasına dayalı olarak açılmış olan bu dava sebebiyle ödenmiş olan 10.000 TL vekalet ücretinin tahsili, ayrıca 10.000 TL manevi tazminatın tazmini talepli tazminat davasıdır. Davacı vekilince 09/09/2019 tarihli bilirkişi heyeti ek raporundan sonra sunulan 17/09/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 35.052,21 TL üzerinden davasını ıslah ettiği görülmüştür. Dosyamız arasına alınan davalı …’e ait ticaret sicil kaydı sorgulamasına göre davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Her iki tarafın tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili davalarda nispi ticari dava kuralı gereğince ticaret mahkemeleri görevli olacağından somut olayımızda davalının tacir olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevli olmadığı hususu anlaşılmıştır. Yine davacı talebinin sunulan ıslah dilekçesinde de belirtildiği üzere HMK.’nın 329. Maddesi gereğince talep edilen vekalet ücreti ile manevi tazminat talebine ilişkin dava olduğu anlaşılmakla Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olacağı kanaatine varılarak ,mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; “TTK’nın 4. Maddesi 1. Fıkrası anlamında her iki tarafın ticari işletmesine hususlarda doğan uyuşmazlıklarla ilgili nispi ticari dava aynı zamanda ticari işletme ile ilişkili olması sebebiyle, TTK’nın 3. Maddesi gereğince ticari iştir. TTK’nın 3. maddesinde ticari işle ilgili tanım bir ticari iletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller olarak tanımlanmıştır. Düzenleme dikkati alındığın da TTK ‘da düzenlenen tüm hususlar borcun kaynağına ve tarafların sıfatına bakılmaksızın ticari iştir. Tüzel kişi tacirin ise, adi işi yoktur. TTK’nın 16. maddesinin 1. fıkrasına göre tüzel kişi tacir kabul edilenlerin tüm işleri ticari iştir. TTK’ nın 19. maddesinin 2. fıkrasına göre taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri içinde ticari iş sayılır.” hükümleri uyarınca Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız açılan markaya tecavüz davası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde ve hukukun uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemesine, uyuşmazlığın her iki tarafı ticari işletmesi ile ilgili hususlardan kaynaklanmamasına, davalının tacir olmamasına göre ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf talebinin reddi gerekir.Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2019 tarih, 2016/808 Esas – 2019/1000 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile kalan 14,90-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği karar kesin nitelikte olduğundan kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/12/2021