Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/653 E. 2020/472 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/653
KARAR NO: 2020/472
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2020 tarihli ara karar
NUMARASI: 2020/103 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/06/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yayın hakkı sahibi olduğu … Gazetesi aleyhine hayal ürünü bir olay üzerinden karalama kampanyası başlatılmak istendiğini, haber içeriğinin dikkat çekici özelliği de göz önünde bulundurularak müvekkilinin ticari itibarının hedef gösterildiğini, arabuluculuk başvurularının olumsuz sonuçlandığını, davalı yanın yayın hakkı sahibi olduğu ‘…’ isimli haber sitesinde yayınlanan haber ile müvekkilinin ticari itibarının zarara uğradığından bahisle ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… alacağın varlık ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, dava sonucunda yargılama ile ulaşılacak neticeye ulaşılmak ihtiyati tedbir kapsamında istendiğinden HMK 389 vd maddeleri uyarınca aranan koşulların oluşmadığı…” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla davalı hakkında verilecek ihtiyati tedbir kararının dava konusu uyuşmazlığı çözmeyeceğini, mahkeme kararının genel – geçer nedenlere dayandırdığını, bu nedenlerle talepleri gibi karar verilerek ilk derece mahkemesince verilen 14.02.2020 tarihli tedbir talebinin reddi kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesi, “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Kanun metninden de anlaşılacağı üzere; mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması veya hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi söz konusu olan hallerde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür. Somut uyuşmazlıkta; dava konusu internet sitesindeki haberinin içeriğinde kullanılan ifade ve yorumlar nedeniyle davacının ciddi bir zarar tehlikesi altında olduğuna yönelik iddia ile kullanılan söz ve ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediğinin, ancak yargılama neticesinde varılacak sonuca göre değerlendirilebileceği, dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve asıl davadaki talep dikkate alındığında, mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması veya hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi mümkün olmayıp, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı, dolayısıyla mahkemece de belirtildiği üzere, uyuşmazlığın esasını çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmeyeceğinden, talebin reddine dair verilen ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/103 Esas, 14/02/2020 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcının, peşin alındığından yeterliliğine, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yatırılan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,yaptığı istinaf giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı tarafından ayrıca yatırılan istinaf gider avansı bulunmadığından, iade konusunda karar verilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, 6-HMK’nın 359.maddesinin 3. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/06/2020