Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/605 E. 2022/306 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/605
KARAR NO: 2022/306
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2019
NUMARASI: 2018/829 – 2019/952
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 23/09/2016 tarihinde Pendik … Müdürlüğü hizmet sahası … Mah … Cad üzeri adresinde, davalı yüklenici … ekipleri tarafından başlatılan yağmursuyu hattı kanal kazı çalışmaları esnasında müvekkili şirkete ait altyapı tesislerinin hasara uğradığını, hasar nedeniyle şirkette 1.573,36-TL maddi zarar meydana geldiğini beyanla davanın kabulüne fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.573,36-TL müvekkili şirketin zararının hasar tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uygulanan değişen oranlarda avans faizi, vekalet ücreti ve mahkeme masrafları ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; İdare ile diğer davalı yüklenici firma arasındaki eser sözleşmesi hükümlerine göre müteahhit firmanın yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar, zarardan sorumlu olduğunu, dolayısıyla işbu davada husumetin müvekkili idareye yöneltilmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, dava konusu hasarın haksız fiil olarak nitelendirildiğini ve haksız fiilden kaynaklanan davalarca ancak yasal faiz talep edilebileceğini bu nedenle davacının avans faizi talebinin kabulünün mümkün olmadığını, usul ve esas bakımından hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Limited Şirketi’ne yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır. İlk Derece Mahkemesince; “Mahkememizin 27/06/2019 tarihli celsesinde davacı vekilinin hazır bulunmadığı, Uyap sisteminin çalışmaması nedeniyle duruşmanın uyap sistemi dışından yapıldığı,sistem bulunmadığı için davacı vekilince mazeret dilekçesi sunulup sunulmadığının tespit edilemediğinin zapta dercedildiği, hazır olan davalı İski vekilinin “Mazeret bulunmaması ve sistemin çalışmaması hususunda takdiri mahkemeye bırakıyoruz, mahkeme davacı vekilinin hazır olmadığı ve mazeret bildirmediği yönünde tespitte bulunacak ise bizde davayı takip etmiyoruz” şeklinde beyanda bulunduğu, buna istinaden mahkememizce; “1-Uyap sisteminin 09:30 itibariyle çalışmaması nedeniyle sistemden gönderilmiş bulunan hiçbir mazeretin tespit edilemediği anlaşılmakla davacı vekilince de mazeret sunulup sunulamdığı sistemden kontrol edilmediğinde adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi gerekçesi ile HMK 150/1 maddesinin şimdilik uygulanmamasına, 2-Gün içerisinde uyap sisteminin çalışır hale gelmesi ve yapılacak kontrolde davacı vekilinin duruşma saati itibariyle sistem üzerinden herrhangi bir mazeret göndermediğinin tespit edilmesi halinde dosyanın bu celse HMK 150/1 Maddesi uyarınca 1 kez işlemden kaldırılmış sayılmasına” şeklinde ara karar kurulduğu anlaşılmış, duruşma tutanağının UYAP siteminin çalışır hale gelmesi üzerine 28/06/2019 günü itibariyle onaylanarak sisteme kaydedildiği anlaşılmıştır. UYAP sistemi üzerinden ve dosya üzerinde fiziken yapılan inceleme neticesinde, davacı vekilince 27/06/2019 tarihli celsede hazır bulunulmadığı gibi, UYAP sistemi üzerinden veya fiziken herhangi bir mazeret de sunulmadığı anlaşılmış, bu nedenle 27/06/2019 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı uyarınca dosyanın 27/06/2019 tarihi itibariyle HMK’nun 150/1 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davanın, üç aylık yasal süre içerisinde yenilenmediği anlaşılmış ve HMK’nun 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 27/06/2019 tarihinde fiziken verilen mazeret dilekçesinin dosyada mevcut olduğunu, bu sebeple dosyanın işlemden kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki dosyanın işlemden kaldırıldığına dair bir mahkeme kararının bulunmadığı gibi mahkemenin yargılamaya devam ettiğini, bilirkişi raporunun alındığını iddia ederek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; kazı nedeniyle oluşan hasara ilişkin tazminat talebidir. Dosyanın incelenmesinde 27/06/2019 tarihli celsede; “1-Uyap sisteminin 09:30 itibariyle çalışmaması nedeniyle sistemden gönderilmiş bulunan hiçbir mazeretin tespit edilemediği anlaşılmakla davacı vekilince de mazeret sunulup sunulmadığı sistemden kontrol edilmediğinde adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi gerekçesi ile HMK 150/1 maddesinin şimdilik uygulanmamasına, 2- Gün içerisinde uyap sisteminin çalışır hale gelmesi ve yapılacak kontrolde davacı vekilinin duruşma saati itibariyle sistem üzerinden herhangi bir mazeret göndermediğinin tespit edilmesi halinde dosyanın bu celse HMK 150/1 Maddesi uyarınca 1 kez işlemden kaldırılmış sayılmasına, 3- Rapor dönüşünün beklenilmesine, Bu nedenle duruşmanın 05/12/2019 günü saat. 11:55’a bırakılmasına karar verildiği” 05/12/2019 tarihli celsede ise ‘Duruşma tutanağının UYAP siteminin çalışır hale gelmesi üzerine 28/06/2019 günü itibariyle onaylanarak sisteme kaydedildiği görüldü. 05/12/2019 tarihli celsede UYAP sistemi üzerinden ve dosya üzerinde fiziken yapılan inceleme neticesinde, davacı vekilince 27/06/2019 tarihli celsede hazır bulunulmadığı gibi, UYAP sistemi üzerinden veya fiziken herhangi bir mazeret sunulmadığı..” tespit edilerek ‘Davacı tarafından takip edilmeyerek 27/06/2019 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verilen davanın 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmediği anlaşılmakla HMK 150/5 fıkrası uyarınca açılmamış sayılmasına’ karar verildiği görülmüştür. Bu arada bilirkişi raporunun geldiği ve zararın 1.573,36 TL olarak tespit edildiği görülmüştür. Buna göre mahkemece HMK’nın 150.maddesi uyarınca usulüne uygun bir müracaata bırakma işlemi mevcut değildir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf istemi doğrudur. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi HMK’nın 353/1-a.5 maddesi gereğince kararının kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/829 Esas – 2019/952 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/5 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından peşin olarak yatırılan 108,80-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6- HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m.353/1-a/5 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.07/02/2022