Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/481 E. 2022/188 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/481
KARAR NO: 2022/188
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2019
NUMARASI: 2016/1072 Esas – 2019/815 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin dünyaca tanınmış saatlerin Türkiye distribütörlüğünü yapmakta olduğunu, bu doğrultuda … dergisinde yayınlanacak olan satış değerinin 86.500 CHF, maliyet değeri 42.242 CHF olan iki adet” …” ve bir adet ” …” marka saatleri reklam çekimi için davalı şirketin işlettiği … Otelin konsiyaj bölümünde sergilenmek üzere otelin Konsiyaj Müdürü …’e, fotoğraf çekimini yapacak şahsa teslim etmek üzere 30.06.2016 tarihinde irsaliye karşılığında emanet olarak teslim edildiğini, 04.07.2016 tarihinde saatlerin iade edilmesi için otelin aranarak saatlerin bulunduğu paketin geri istendiğini, ancak saatlerin … otelde başka bir şahsa teslim edildiğinin … Otelin arandığında ise, dava konusu saatlerin 03.07.2016 tarihinde başka bir şahsa teslim edildiğinin öğrenildiğini, müvekkili şirketin dava konusu değerli saatlerin davalı … Otel Konsiyaj birimine muhafaza edilmek ve … isimli şahsa teslim edilmek üzere bırakıldığını, hal böyle iken teslimi istenen şahıs yerine müvekkille hiçbir irtibatı olmayan üçüncü şahısların talimatları doğrultusunda dolandırıcı olan üçüncü bir kişiye teslim etmek suretiyle müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verildiğini, konuyla ilgili olarak davalı otel ve adı geçen yabancı uyruklu şahıslar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/80909 sayılı soruşturma dosyasında suç duyurusunda bunulduğunu, davalı otelin ağır kusuru ve haksız fiili sonucu müvekkili şirketin maddi zarara uğramasına sebebiyet verdiğini belirterek 42.242 CHF (isviçre Frangı) tutarındaki maddi zararının haksız fiil tarihinden itibaren kamu bankalarınca bir yıl vadeli CHF mevduatına uygulanan en yüksek mevduat faizi üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı şirket tarafından içerisinde toplam değeri 49.904 İsviçre Frangı olan üç adet saatin bulunduğu iddia edilen paketin müvekkili şirket yetkilileri tarafından, müvekkil şirkete ait otelde konaklayan müşteri …’nin talimatı ve kendisi adına bir paket geleceğini bildirmesi üzerine teslim alınmış olup, müvekkili şirketin işlettiği otelde otel müşterilerinin dışında hiçbir kişi ve kurumdan emaneten eşya teslim alınmadığını, muhatapla hiçbir hukuki ilişkiye girmemiş olan müvekkil şirketten uğranıldığı iddia olunan zararın tazmininin talep edilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, … ile olan e-posta yazışmalarından da görüleceği üzere müvekkili şirketin otelde konaklayan …’nin talimatları doğrultusunda hareket ederek, teslim aldığı paketle ilgili işlemleri tüm süreçlerde adı geçenin talimatı ile hareket ettiğini, davacı şirketin paket içerisinde 49.904 İsviçre Frangı değerindeki üç adet saatin bulunduğunu iddia ettiğini, paketi müvekkili şirket yetkililerine teslim ederken saatlerin çok değerli olduğunu belirtmediğini, saati teslim etmeden önce muhatap şirket yetkililerine bilgi verilmesi gerektiğine ilişkin hiçbir uyarıda bulunmadığını, hatta paketi teslim eden muhatap şirket yetkilisinin müvekkili şirket yetkililerine herhangi bir iletişim bilgisi dahi vermediğini, bu nedenle, davacı şiıket vekilinin tüm bu süreç esnasında müvekkiline haber ve bilgi verilmemesi nedeni ile davalı şirketin haksız fiilinin işlenmesinde ağır kusuru olduğunun görüldüğüne ilişkin iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… Davaya konu olayda, davacının saatleri davalıya ait otele teslim etmesi ile davalı ile fotografçı arasında TBK md. 561 kapsamında genel saklama sözleşmesi kurulmuştur. Davalı, dava dışı fotografçının talimatı ile paketi teslim almış ve onun talimatı ile belirttiği kişiye teslim etmiştir. Olayda davalının hukuka aykırı, haksız bir eylemi yoktur. Saklama sözleşmesine uygun hareket etmiştir. Davacı da paketi, dava dışı fotografçıya teslim edilmek üzere vermiştir. Mahkememizce, davacının zarara uğramasında davalının kusuru olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine…” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2016/80909 sayılı soruşturma dosyasında davalı otel ve adı geçen yabancı uyruklu şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini, davalı otelin konsiyaj bölümüne muhafaza edilmek ve … isimli şahsa teslim edilmek üzere dava konusu değerli saatlerin bulunduğu paketin bırakıldığını ancak otele konaklamaya dahi gelmeyen bu kişi yerine paketin müvekkiline bilgi ve haber verilmeksizin 3. kişilere teslim edilerek müvekkilinin maddi zarara uğratıldığını ve davalıların ağır kusurlu olduğunu, davalının, dava dışı fotoğrafçıdan yazılı talimat almadan dava dışı fotoğrafçının mailinde belirtilen kişiden başka bir 3. Kişiye paketin teslim edilmesinin sözleşmeye aykırı bir davranış olduğunu, pakette sevk irsaliyesinde markaları yazılı olan 3 adet değerli saatin bulunduğu ve fotoğraf çekimi için teslim edildiğinin tartışmasız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız fiil iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece düzenlettirilen bilirkişi raporunda konuya ilişkin yürütülen soruşturma neticesine ilişkin herhangi bir verinin bulunmadığı, soruşturma neticesinde paket içeriğinde söz konusu marka saatlerin yer aldığı, saatlerin mali değeri ve olayın niteliğine ilişkin bir hüküm bulunması halinde bilirkişi olarak iddia edilen zarara ilişkin değerlendirme ve hesaplama yapılabileceği, mevcut verilerle kusur durumu, kusur oranları ve varsa oluştuğu iddia olunan zararın miktarı konusunda bir tespitte bulunulmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Dava konusu olayla ilgili olarak aralarında davalı otelin çalışanı olan ve saatlerin kendisine teslim edildiği belirtilen …’ in de bulunduğu kişiler hakkında davacı şirket çalışanınca suç duyurusunda bulunulmuş olup, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2016/80909 sayılı dosyasıyla soruşturma başlatılmıştır. Mahkemece, soruşturmanın akıbeti araştırılmamıştır. Yürütülen soruşturma ve neticesinde ceza davası açılması halinde tespit edilecek maddi olguların da 6098 Sayılı TBK’ nun 74. Maddesi uyarınca hukuk mahkemesi hakimince değerlendirilmesi gerektiğinden söz konusu soruşturmanın akıbeti araştırılarak ceza yargılaması yapılması halinde tespit edilecek maddi olgular da değerlendirilmek suretiyle kusur ve zararın gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf istemi yerindedir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın HMK’ nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/1072 Esas – 2019/815 karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK.m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 28/01/2022