Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/381 E. 2022/226 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/381
KARAR NO: 2022/226
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/05/2017
NUMARASI: 2015/556 – 2017/601
DAVANIN KONUSU: Alacak (Haksız Eylemden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 27/05/2013 tarihinde … tarafından UŞAK ili … Cad. adresinde bulunan müvekkil şirketin haberleşme alt yapısına zarar verdiğini, müvekkile davalı tarafından verilen zararın giderilmesi için … AŞ firmasının görevlendirildiğini, hasarın giderildiğini, davaya konu hasar için herhangi bir ödeme yapılmaması sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile şimdilik 3.641,79 TL nin hasar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Yetki itirazında bulunmuş, davanın Uşak’ta açılması gerektiğini, davacının iddia ettiği hasarla ilgili müvekkil şirketle herhangi bir sözlü yada yazılı görüşme olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davacı firmaya ait haberleşme alt yapısına davalı tarafından 27/05/2013 tarihinde hasar verildiği, hasarın giderilmesi için davacı tarafça dava dışı … A.Ş firmasının görevlendirildiği ve hasarın giderildiği, hasar bedelinin 3.641,79 TL olduğu, hasarın meydana gelmesinden davalı dışında başkaca kimsenin sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldığından, davanın sebebiyet verdiği hasarın giderilmesi için davacının yapmış olduğu masrafları gidermesi gerektiği düşüncesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. ” Verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının kablolarının usulüne uygun döşenmediğini, müvekkilinin kazı çalışmalarını usulüne uygun yaptığını, davacının kendi kusuru ile zarara sebebiyet verdiği mahkemece bu hususun araştırılmadığını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; Haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır. Dosya arasında bulunan Elektrik Mühendisi İş güvenliği uzmanı bilirkişi raporunda ;” olay tarihinde polis merkezi olay yeri tutanağı fotokapisine bakıldığında kopmanın 100 m ara ile 2 noktada bulunduğu ve Kablo kanalı derinliği 70 cm tespit edilmiş olup kablo ikinci boru içinden geçirilerek emniyete alınmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu zayıf akım kablosu için yeterli döşeme sistemidir.” denilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu usulüne uygun ve denetime elverişli olup, davacının kablolarını usulüne uygun bir biçimde döşemediğinden söz edilemez. Davalı kazı çalışması yaparken davacının kablosuna zarar verdiği sabit olup gerekli dikkat ve özeni kazı çalışması yapan davalının göstermesi gerektiğinden, davacının bölüşük kusuru somut olayda söz konusu değildir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/05/2017 tarih, 2015/556 Esas – 2017/601 Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 248,77-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 62,20-TL harcın düşümü ile eksik kalan 186,57-TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği karar kesin nitelikte olduğundan kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 31/01/2022