Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/369 E. 2022/80 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/369
KARAR NO: 2022/80
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI: 2016/1148 – 2019/1030
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı …’un davacı firmada belirli süreli iş sözleşmesi başlıklı akitle 04/01/2010 tarihinde işe girdiğini, davalının iş akdinin İş Kanunu 25/II uyarınca 27/11/2014 tarihi itibari ile feshedildiğini. Davalı …’un İstanbul Anadolu 4.İş Mahkemesi’nde dava açtığını, 12/04/2016 tarihinde davalının sosyal medya hesabı olan facebook sitesi üzerinden “…” şeklinde paylaşımda bulunduğunu, fabrikaya ait 3 adet fotoğraf eklendiğini, ardından 12/04/2016 tarihinde izinsiz çekilen 7 adet yeni fotoğraf eklendiğini, davalının hüsniyet kaidelerine aykırı bir şekilde elde ettiği ve öğrendiği imalat veya ticaret sırlarını haksız ifşası nedeniyle davacının 37 yıllık ismini, prestijini ve saygınlığını sarsmayı hedeflediğini, bu ifşayı sosyal medya üzerinden yaparak davalının firma ismini karalama ama güttüğünü belirtmiş, davacı lehine 20.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; Cevap dilekçesi sunmamıştır. İlk Derece Mahkemesince; “Dava konusu paylaşımın davalı tarafından yapıldığı, toplum sağlığını ilgilendiren bir halin ticari sır olarak nitelendirilemeyeceği, davalının sosyal medya hesabında geçen anılan ifadelerinin davacının ürünlerini kötüleme içerdiği, ancak paylaşımda isnat edilen olgunun davacı tarafından da inkar edilmediği, sosyal medyada paylaştığı cümlenin eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, eleştirinin sadece olumlu karşılanan veya zararsız veya tarafsız görülen bilgi ve fikirleri değil, demokratik toplumun gereklilikleri olan çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin parçası olan, rencide eden, şoke eden ve rahatsız eden bilgi ve fikirleri de koruma altına aldığının AİHM’nin birçok kararında ifade edildiği, kaldı ki kamu yararı bakımından özel bir önem atfedilen basın özgürlüğünün ise bir derece abartıyı ve hatta tahriki bile sınırları kapsamına aldığı, bu nedenle davalının sosyal medya hesabında kullandığı sözlerinin kişisel değer yargısı niteliğindeki ifade ve basın özgürlüğü kapsamında olduğunun kabulü gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile” davanın reddine karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının ” …” şeklindeki paylaşımının TTK m 54 vd kapsamında olduğunu ve haksız rekabet hükümlerine göre tazminata hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ticari itibara yönelik haksız saldırı iddiasına dayalı olarak açılan manevi tazminat davasıdır. İstinaf sebepleriyle bağlı kalınarak yapılan inceleme de; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde ve hukukun uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemesine, mahkeme gerekçesinin hukuka uygun olmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-1 uyarınca esastan reddiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/11/2019 tarih, 2016/1148 Esas – 2019/1030 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile kalan 26,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği karar kesin nitelikte olduğundan kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.18/01/2022