Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/353
KARAR NO: 2022/57
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2019
NUMARASI: 2016/1237 Esas – 2019/1031 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının, borçlusu … olan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden İnegöl … İcra Müdürlüğü’nün … talimat nolu dosyası ile müvekkiline ait olan 1 adet … marka forklifti haksız olarak haczederek muhafaza altına aldığını, davalının haczi gerçekleştirirken kendisine forkliftlerin borçluya ait olmadığına dair belgeler sunulmuş olmasına rağmen istihkak iddiasını kabul etmeyerek tazminat, hukuki ve cezai sorumluluğun taraflarına ait olduğunu belirterek haciz uyguladığını ancak bu beyanlarına rağmen müvekkilinin zararını karşılamadığını, forkliftin müvekkiline ait olduğuna dair durumun hem sözlü hem de ihtarname yolu ile davalıya bildirildiğini, ayrıca istihkak iddiasında bulunularak istihkak davası açıldığını, istihkak davasının kabulüne karar verildiğini, istihkak davasının kabulü kararı ile forkliftin mülkiyetinin müvekkile ait olduğunun sabit olduğunu, davalının eyleminin haksızlığının ortada olduğunu, müvekkilinin bu haksız eylem sonucu, maliki olduğu forklifti kullanamadığını, zarara uğradığını ve yedieminlik ücreti ödemek zorunda kaldığını, davanın kabulünden sonra forkliftin ancak 03/11/2016 tarihinde 16.048,00 TL yediemin ücreti, 68,50TL teslim haciz masrafı giderlerinin müvekkilince ödenmesi sonrası alınabildiğini, teslimden sonra ise forkliftin taşınması için ulaşım masrafı yapıldığını, kullanılmaksızın geçen sürede kullanılmama ve depo koşulları nedeni ile meydana gelen hususların tamiri ve bakımı için ise gereken masrafın 9.298,17 Euro+ KDV şeklinde olduğunu, bu şekilde davalının kasta varan iyi niyete aykırı tutum ve davranışları nedeni ile yaklaşık 3 yıl mülkiyetindeki makineyi ticari olarak kullanamayan müvekkilinin hem yapmak zorunda olduğu masraflar hem 3 yıl boyunca makinenin ticari olarak kullanılamaması nedeni ile edinemediği gelirler, hem de makinenin uğradığı zararlardan sorumlu olduğunu beyanla fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalının haksız eylemi ile sebep olduğu şimdilik 1.000,00 TL kiralama zararı(gelir kaybı), 1.000,00 TL bakım(tamir) masraflarının haciz tarihi olan 24/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari banka mevduat faizi ile, davalının dürüstlük kuralına ve hukuka aykırı eylemi ile sebep olduğu 16.048,00 TL yedieminlik ve 68,00 TL teslim haciz masrafı giderlerinin ödeme tarihi olan 03/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari banka mevduat faizi ile tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Mahkeme dosyası ile davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine haksız hacizden kaynaklanan tazminat davası açıldığını, ancak dosyadan müvekkili şirkete gönderilen tebligatın usul ve yasaya uygun olmadığını, bu nedenle huzurdaki davadan 12/04/2017 tarihinde haberdar olmaları nedeniyle usul ve yasaya aykırı, haksız davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirket adına tebliğ alan …’ın tebliğ almaya yetkili kişilerden olmadığını, söz konusu tebligatın usulsüz olduğunu, davacı tarafın, üzerinde haczi düşen davaya konu forkliftin iadesini talep etmek yerine istihkak davası açtığını, dolayısıyla davacının kendi kusuru ile fokliftin bu güne kadar yedieminde kaldığını, takip dosyasından 27/12/2013 tarihinde verilen karar gereğince istihkak davası açma yükümlülüğünün kendilerine ait olduğunu, ancak davacı tarafından işbu karar göz ardı edilerek İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/3 esas sayılı dosyasından müvekkili şirket aleyhine istihkak davası açıldığını, davacı tarafça açılan huzurdaki davanın haksız haciz nedeniyle uğranılan zararın tazminine yönelik tazminat davası olduğunu, ancak davacı tarafından daha istihkak davası açıldığı esnada davaya konu forklift üzerinde haciz mevcut olmadığını, hatta davacı tarafından forkliftin iadesi hususunda herhangi bir başvurunun da bulunmadığını, davacının tamamen kendi kusuru ile bugüne kadar forklifti yedieminde kaldığını ve zararın kendi kusuru neticesinde oluştuğunu, yani ortada haksız şekilde haczedilen bir mahcuz olmadığını, dolayısıyla zarar ile sonuç arasında mevcut illiyet bağı davacının kendi kusuru ile kesilmiş olduğundan huzurdaki haksız davanın reddi gerektiğini beyanla davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “…Davacıya ait forklift üzerinde 24/12/2013 tarihinde haciz işleminin uygulandığı ve forkliftin muhafaza altına alındığı, 26/12/2013 tarihinde davacı tarafça İstanbul … İcra Dairesinin dosyasına forkliftin kendisine ait olduğundan bahisle dilekçe sunulduğu, icra dairesince dilekçenin mahiyetinin İİK nın 99. Maddesi kapsamında olduğu kabul edilerek davalıya bu madde kapsamında dava açmak üzere süre verildiği, ancak söz konusu iddianın İİK nın 97. maddesi kapsamında olduğu ve bu madde kapsamında davacıya istihkak davası açmak üzere süre verilmesi gerektiği, bu nedenle davacı tarafça 7 günlük süre içerisinde icra tetkik merciinden istihkak iddiası ile takibin talikinin talep edildiği, merci tarafından bu talebin reddi ile davacının 7 günlük süre içerisinde istihkak davası açmakta muhtariyetine karar verildiği, bu kez davacı tarafından verilen süre içerisinde istihkak davası açıldığı, mahkemece davanın kabul edildiği ve kararın kesinleştiği, haczin 11/10/2016 tarihinde kalkmış olduğu, yapılan haczin haksız olduğunun kesinleşmiş mahkeme kararıyla sabit olduğu, bu nedenle davacının haksız haciz nedeniyle uğradığı zararının tazminini talep edebileceği anlaşılmakla bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere bakım masrafı olarak zararının 31.335,58 TL, kar kaybının 24/12/2013 tarihinden 11/10/2016 tarihinine kadar 59.157,36 TL olduğu ayrıca yedieminlik ücreti olan 16.048,00 TL ile teslim haciz masrafı olan 68,50 TL’nin de davacı tarafça talep edebileceği kanaatine varılmış, taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL bakım masrafı, 1.000,00 TL kar kaybının haciz tarihinden itibaren, 16.048,00 TL yedieminlik ücreti ve 68,50 TL teslim haciz masrafının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; 24.12.2013 tarihinde yapılan haciz sonrasında davaya konu forklift açısından icra müdürlüğünce 27.12.2013 tarihinde İİK. md 99′ a göre taraflarına dava açmak üzere süre verildiğini ancak istihkak davası açmadıklarını ve bunun üzerine 24.12.2013 tarihinde forklift üzerindeki haczin düştüğünü ancak davacının üzerindeki haciz düşen forkliftin iadesini talep etmek yerine istihkak davası açtığını dolayısıyla davacının kendi kusuru ile forkliftin uzun süre yedieminde kalmasına neden olduğunu, davacı tarafça istihkak davası açıldığı sırada davaya konu forklift üzerindeki haczin mevcut olmadığını, davacının kendi kusuruyla istihkak davasındaki kararın kesinleştiği tarihe kadar bekleyerek forklifti yedieminde bıraktığını, İstanbul 3. Asliye Ticaret mahkemesi tarafından İst … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yazılan müzekkereye verilmiş olan cevabın mahkemece dikkate alınmadığını, söz konusu cevabı yazıda “alacaklı tarafa verilen süre içerisinde dava açılmaz ise haczin hükümsüz kalacağını belirtilmiş olup bu nedenle söz konusu forklift üzerindeki haczin 06.01.2014 tarihi itibariyle hükümsüz (düşmüştür) kalmıştır.” denildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ;haksız hacizden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Somut olayda haczedilen forklift ile ilgili davacı tarafça açılan istihkak davasının İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/3 E. ve 2016/533 K. Sayılı ilamı ile 23.06.2016 tarihinde kabulüne ve forklift üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği ve verilen kararın temyiz edilmeksizin 09.09.2016 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Dava ve hacze konu edilen forkliftin İstanbul Ticaret odası tarafından düzenlenen iş makinası tescil belgesine göre 28.04.2010 tarihinde davacı … A.Ş adına tescil edildiği ve buna göre forkliftin davacıya ait olduğu anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Bu durumda haksız haciz nedeniyle davacı şirketin haczedilen forklifti kullanamadığı, kiraya vermek suretiyle gelir elde edemediği ve yediemin ücreti ödediği bu nedenle de maddi zararının doğduğu ve bu zararın haksız haczi gerçekleştiren davalı tarafından tazmin edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesine sunulan bilirkişi raporu ve buna dayanılarak verilen ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur. Ayrıca davacının icra takip dosyasında taraf olmayıp üçüncü şahıs konumunda bulunduğu ve forkliftin talimat yoluyla haczedildiği görülmektedir. Bu kapsamda davalı vekilinin istinaf istemi yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 3 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih, 2016/1237 Esas – 2019/1031 Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.237,50TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 309,39TL harcın düşümü ile eksik kalan 928,11-TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği karar kesin nitelikte olduğundan kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/01/2022