Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/327 E. 2022/99 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/327
KARAR NO: 2022/99
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2019
NUMARASI: 2018/578 – 2019/935
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili … A.Ş … mobil telekominikasyon hizmetlerini önce Ulaştırma Bakanlığı ile imzaladığı, daha sonra 4673 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi gereğince bilgi Teknolojileri ve iletişim kurumu ile yenilediği ” imtiyaz sözleşmesi” kapsamında yürüttüğünü, müvekkil şirketinin isim ve logosu ile birçok ürünü TPE nezdinde marka olarak tescilli olduğunu ve şirketin markası … tanınmış marka statüsünde olup, TPE nezdinde … tescil numarası ile koruma altında olduğunu, davalının … ID nolu ve … adlı kişisel Twitter hesabından, müvekkiline son derece ağır ifadelerde bulunduğunu, davalının kamuoyuna yönelik yapmış olduğu 11 farklı paylaşımla müvekkilinin kişilik haklarını ve ticari itibarını son derece ağır bir biçimde ihlal eden açıklamaları nedeniyle 100.000-TL manevi tazminat talep ve dava etmiştir. Davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince; “Her ne kadar davacı tarafından davaya konu paylaşımları yaptığı beyan edilen … isimli twitter hesabını davalının kullandığından bahisle davalı hakkında manevi tazminat davası açılmış ise de; bu hesabın davalı tarafından kullanıldığını gösterir objektif bir delilin dosyaya sunulamadığı, aynı olayla ilgili olarak başlatıldığı anlaşılan ceza soruşturması kapsamında yukarıda açıklanan polis araştırmalarıyla söz konusu kullanıcı hesabının askıya alınmış olması nedeniyle bu hesapla ilgili hiçbir tespitin yapılamadığı, buna göre kullanıcısının tespitinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, kullanıcısı belirlenemeyen hesapla ilgili olarak açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından “belirtilen hesabın kullanıcısının tespiti için Twitter firmasına yazı yazılması talep edilmiş ise de, firmanın ABD merkezli olduğu, Türkiye’de ofisinin bulunmadığı, firma merkezine yazı yazılması halinde dahi “Cinayet, ulusal güvenlik, terör vb.” suçlar haricinde mahkeme ve savcılıklara bilgi verilmediği, yerleşik yargısal uygulamalarla anlaşıldığından, sonuç alınamayacak ve dosyanın sürümcemede kalacağı düşüncesiyle bu yola gidilmemiştir.” denilerek davanın reddine karar verilmiştir.Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Yerel Mahkeme tarafından dava konusu paylaşımların yapıldığı … adlı Twitter hesabının kullanıcısının tespitinin mümkün olmadığı anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, davalının çok sayıdaki açıklamaları ile TMK ve TBK uyarınca davacı şirket’in kişilik haklarını ciddi biçimde zedelediğinden manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini iddia ederek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; internet yoluyla kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir. Davalının İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/48605 soruşturma sayılı dosyasına vermiş olduğu ifadesinde, “iddia edilen eylemi gerçekleştirmediğini, kendisinin 64 yaşında olduğunu, … numaralı telefon numarasının kendisine ait olduğunu ancak eşi tarafından kullanıldığını, iddia edilen twitter hesabını kullanmadığını, hiç kimseye kötü söz söylemediğini” savunduğu görülmüştür. Davaya konu edilen … isimli twitter hesabını kimin kullandığının tespiti için konuyla ilgili olarak başlatıldığı anlaşılan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/48605 soruşturma sayılı dosyasında gerekli araştırmaların yapıldığı, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü Fikri Mülkiyet Suçları Büro Amirliği’nin 02/10/2018 tarihli tespit raporunda “Araştırmaya konu edilen … isimli twitter hesabının yapılan sorgulamasında hesabın askıya alınmış olduğu ve içeriğine erişilemediği, bu nedenle kullanıcısının tespit edilemediği, Twitter firmasının yurt dışında bulunduğu ve Türkiye’de temsilciliğinin olmaması nedeniyle hesaba dair herhangi bir bilgi talebinde bulunulamadığı, hesap kullanıcı şahıs veya şahısların tespitinin mümkün olmadığı”nın belirtildiği anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi gereğince kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat talep edebilir. Ancak bunun için davacının davasını ispatlaması gerekir. Somut olayda; davacı taraf, davalının hakaret eylemini gerçekleştirdiğini ispatlayamamıştır. Buna göre verilen ilk derece mahkemesi kararı doğrudur. Bu durumda; davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/10/2019 tarih, 2018/578 Esas – 2019/935 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile kalan 36,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği karar kesin nitelikte olduğundan kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.18/01/2022