Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/282 E. 2020/741 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/282
KARAR NO : 2020/741
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/09/2019
NUMARASI : 2015/89 – 2019/762
Birleşen Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/751 Esas Sayılı Dava Dosyası;
Birleşen (İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/615 Esas Sayılı Dava Dosyası;
DAVANIN KONUSU: Alacak (HAKSIZ FİİLDEN KAYNAKLANAN )
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada (Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/89 Esası); davacı ….Ltd vekili, davalı şirketin müvekkilinden 507.705,74 USD alacaklı olduğu iddiasıyla, müvekkiline ait uçağı 05/11/2014 tarihinde İstanbul Atatürk Havalimanı’na inişinden sonra, RAT testi yapılacağı bahanesiyle, hileli olarak bakıma aldığını ve TMK’nın 950. Maddesi kapsamında hapis hakkı kullanıldığı gerekçesiyle el koyduğunu iddia ettiğini, ancak bu maddenin uygulama koşullarının bulunmadığını, davalıya borçlarının olmadığını ileri sürerek, davalı şirketin müvekkiline ait uçak ile uçağa ait tüm evraklara ve bakım kayıtlarına el koymasına yönelik hapis hakkı koşullarının oluşmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/751 Esas sayılı dosyasında; davacı ….Ltd vekili, müvekkili havayolu şirketine ait … isimli uçağın 05/11/2014 tarihinde İstanbul Atatürk Havalimanı’na inişinde davalı şirketçe RAT testi yapılacağı bahanesiyle, hileli şekilde bakıma alındığını, uçağın teslim edilmemesi üzerine Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/89 esas sayılı dosyası üzerinden açılan davada mahkemece uçağın bakım ve kayıtları ile parçalarının teslimi için ihtiyati tedbir kararı verildiğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile uçağın teslim alındığını, ancak uçağın en değerli parçalarının sökülerek eski parçalar takıldığının tespit edildiğini, bu nedenle uçağın uçacak durumda olmadığını, yapılan görüşmede kayıt ve evraklar ile parçaların davalı … A.Ş. tarafından diğer davalı … teslim edildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin uçağına el konulması nedeniyle …A.Ş.’den uçak ve personel kiralandığını, müvekkilinin ayrıca kendi uçuş mürettebatının maaş ve SSK ödemelerini yapmaya devam ettiğini, uçağın sefere çıkamaması nedeniyle DHMİ’ye park bedeli ödediğini, müvekkilinin uçağı tekrar uçabilecek duruma getirebilmek için ve bakım kayıtları olmadığından kapsamlı bir inceleme yaptırıldığını ve ardından uçağın el konulan parçalarının yerine parça satın alınarak monte ettirildiğini, sair zararlarının da yargılama sırasında tespitini istediklerini belirterek, a- müvekkiline ait uçağa ve uçağın bakım kayıtları ve evraklarına haksız olarak el konulması nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararların tespitine, b- zararların her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla; davalıların müvekkiline ait uçağa, uçağın bakım kayıtlarına ve parçalarına haksız olarak el koyması sonucu müvekkilinin …AŞ’den kiralamış olduğu uçağa ödediği kiralama bedelleri nedeniyle şimdilik 500.000,00 USD’nin, c- yine haksız el koyma sonucu müvekkilinin …AŞ’nin personeline ödemiş olduğu maaş, harcırah, otel ve iaşe bedelleri nedeniyle şimdilik 10.000 USD’nin, d- haksız el koyma sonucu … AŞ ile akdedilen Teknik Destek Anlaşması çerçevesinde YI-AQU tescil işaretli uçak için ödenen bakım ve sair giderler nedeniyle uğranan zararlar için şimdilik 10.000 USD’nin, e- haksız el koyma sonucu Devlet Hava Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne ödenen park ücreti nedeniyle uğranan zarar için şimdilik 10.000 USD’nin, f- haksız el koyma nedeniyle uçağın yeniden uçabilmesi için yapılması gereken masraflar ve sökülen parçaların yerine yenisinin takılması için ödenmesi gereken bedeller nedeniyle uğranılan ve uğranacak zararlar için şimdilik 450.000 USD’nin, g- davalıların müvekkiline ait uçağın parçalarını hurda uçak parçalarıyla değiştirmiş olmaları nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararlar için şimdilik 10.000 USD’nin 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince dava tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının Amerikan doları ile açılmış bir yıl vadeli mevudat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre işlemiş faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/615 esas sayılı dosyasında; davacı … AŞ vekili, taraflar arasında düzenlenen 31/12/2012 tarihli sözleşme gereğince müvekkilinin davalı şirkete ait uçak için bakım ve teknik destek hizmeti verdiğini, cari hesap gereği müvekkilinin davalıdan 2.308.425,37 USD alacaklı olduğunu, bunun 1.800.479 USD’lik kısmının dava dışı …A.Ş.’ye ait alacak olduğunu ve alacağın müvekkiline temlik edildiğini, bu bedelin ayrıca takip konusu yapıldığını, bu davada ise takibe konu edilmeyen 507.946,37 USD’lik kısmının talep edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, 04/11/2014 tarihinde davalı tarafından teknik bakım için müvekkiline teslim edilen uçağın gövde kısmında hasar ve bazı parçalarda arıza tespit edildiğini, uçağın müvekkiline davalının rızası ile teslim edildiğini, müvekkilinin alacaklarının ödenmemesi nedeniyle TMK’nın 950. Maddesi gereğince hapis hakkının kullanıldığını ve bu hususun davalıya bildirildiğini, hapis hakkının yasal olduğunu, zira müvekkilinin davalıdan alacaklarının bulunduğunu belirterek, 507.946,37 USD alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; asıl davada; davalının dava konusu uçağa TMK’nın 950. Maddesi kapsamında tanınan hapis hakkına istinaden el koyduğu sonucuna varıldığından aksine olan tespit talebinin reddine; birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/751 esas sayılı dosyasında; davanın kısmen kabulü ile, ıslah gözetilerek, teslim edilmeyen uçak parçaları yönünden 3.487.037 USD, personel giderleri için 104.000 USD, kiralanan uçak bedeli için 6.350.653,54 USD olmak üzere toplam 10.064.394,54 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu alacağın 970.000,00 USD’lik kısmına birleşen dava tarihinden, bakiyesine ise 30/07/2018 ıslah tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının USD cinsinden 1 yıllık mevduata ödediği faiz oranında faiz yürütülmesine fazla talebin reddine; birleşen İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/615 esas sayılı dava dosyasında; davalının davayı kabulü gözetilerek davanın kabulü ile 507.946,37 USD’nin davalı ….Ltd’den tahsiline, bu alacağın dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının USD cinsinden 1 yıllık mevduata ödediği faiz oranında faiz yürütülmesine karar verilmiştir.Verilen karar davalı-birleşen davacı …A.Ş. ve birleşen davalı … vekiline 23/10/2019 tarihinde kalemde elden tebliğ edilmiş, bu vekil tarafından sunulan 23/10/2019 tarihli dilekçeyle istinaf başvurusunda bulunulmuş, gerekli istinaf harçları yatırılmış, bu istinaf dilekçesi gerekçeli kararla birlikte davacı-birleşen davalı ….Ltd vekiline 28/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.İstinaf dilekçesinde, sadece birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/751 esas sayılı dosyası yönünden davalılar … A.Ş. ve … vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Birleşen 2015/751 Esas dosyası davalıları vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece mahkemesine sunmuş olduğu dilekçelerindeki beyanlarının tekrar etmiş;Huzurdaki dava açısından Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olmadığını, … ile … arasında imzalanan 31/12/2012 tarihli teknik bakım ve servis hizmet sözleşmesinin 26.2.maddesine göre, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, … hissedarları arasında yapılan hissedarlık sözleşmesinin 16.2.maddesi gereğince, uyuşmazlıkların çözüm mercinin ICC Uluslararası İsviçre Tahkim Merkezi olduğunu, HMK’nın 116.maddesi gereğince yapmış oldukları tahkim itirazının kabulü gerektiğini, Davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesinin hatalı olduğunu, Birleşen 2015/751 Esas sayılı davaya ve bu davadaki ıslaha karşı yapmış oldukları zaman aşımı itirazlarının reddedilmesinin de usul hükümlerine aykırı olduğunu, Süresi içinde ıslah yapılmadığını, 21/03/2018 tarihli duruşmada verilen ıslah süresine rağmen 23/05/2018 tarihli duruşmada ek süre talep edildiğini, ancak ıslah harcını yine yatırılamadığını, 12/09/2018 tarihli duruşmada da harcının yatırmayan davacının harcı yatırması için 18/12/2018 tarihine kadar beklendiğini, HMK’nın 180.maddesi gereğince 1 haftalık süre içerisinde harcı yatırılarak davanın ıslah edilmesi gerektiğini, 1 haftalık süre geçirildikten sonra yapılan ıslah başvurusunun dikkate alınamayacağını, ICC Uluslararası Tahkim Merkezi’nde görülen tahkim yargılaması sırasında … işletme ruhsatının devamı için zaten wet-lease kira sözleşmesi yoluyla 1 adet uçak kiralamak zorunda olduğunun ortaya çıktığını, … ticaret müdürü … tahkim davasında verdiği ifadesinde de bu hususu doğruladığını, bu nedenle birleşen 2015/751 Esas sayılı dosya üzerinden ileri sürülen tazminat taleplerine konu sözde zarar ile müvekkili arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığına ilişkin iddialarının neden reddedildiğine dair hiçbir gerekçe bulunmadığını, Gerekçeli karardaki müvekkillerinin ihtiyati tedbir kararına aykırı davrandığına ilişkin tespitlerin hatalı olduğunu, uçağa ilişkin parçaların henüz tedbir kararı yokken … %49 hissedarı ve başkan yardımcısı … talimatıyla 18/11/2014 tarihinde kendisine teslim edildiğini, ihtiyati tedbir kararının tebliğinden sonra da 13/02/2015 tarihinde uçağın … iade edildiğini, … başkan yardımcısı olduğundan parçaları alma yetkisine de sahip olduğunu, … 15/05/2013 tarihli ortaklık sözleşmesinin 5.3.maddesine göre, … söz konusu parça ve dokümanları şirket menfaatleri doğrultusunda muhafaza etme konusunda yetkili olduğunu, uçak parçalarını olumsuz hava koşullarından etkilenmemesi için korunması amacıyla sökülerek emanete alınmasının mümkün ve gerekli olduğunun bilirkişiler tarafından da kabul edildiğini, … tarafından … parçaların akıbetine ve tedbir kararının yerine getirilmesine ilişkin herhangi bir yazılı bildirimde de bulunulmadığını, bu nedenle bu bakımdan müvekkiline herhangi bir sorumluluk isnat edilemeyeceğini, Tahkim merkezinde görülen davanın 16/01/2015 tarihinde, yani ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihten önce başladığını, uçağın bakım kayıtlarının bu davaya sunulmak üzere ihtiyati tedbir kararından önce 10/02/2015 tarihinde … avukatlık bürosuna gönderildiğini, bu büro tarafından da dokümanların tahkim merkezine teslim edildiğini, bu belgelerin bu güne kadar … tarafından ilgili hukuk bürosundan veya Tahkim Mahkemesinden talep edilmediğini, bunun da … sözde zarar kalemlerinin çoğaltma amacındaki kötü niyetini gösterdiğini, dokümanlar ihtiyati tedbir tarihi olan 11/02/2015 tarihinde davalılarda bulunmadığı için bu açıdan da müvekkillerinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, 15/03/2013 tarihli Hissedarlar Sözleşmesi ve eki 03/11/2013 tarihli Protokol’e göre, … temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığına, uçağa ait parça ve uçuş evraklarını yetkisiz olarak uhdesinde bulundurduğuna ilişkin mahkeme kararının hatalı olduğunu, Irak’ta bulunan bir şirketin yetkilisinin MÖHUK 9.maddesi gereğince şirketin idare merkezi olan Irak Ticaret Hukuku’na göre belirlenmesi gerektiğini, Irak Ticaret Hukuku açısından yöneticiler aleyhine sorumluluk davası açılması için genel kurul kararının zorunlu olduğunu, … genel kurulu tarafından … dava açılması hususunda alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığı için davanın usulden de reddi gerektiğini, 14/04/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesindeki Moffak Sabır Hamad’a verilen yetkilerin şirket merkezinin işleyişine ilişkin değil şubenin 3. Kişiler nezdindeki temsilinden ibaret olduğunu, bilirkişilerin buna atıfta bulunmasının doğru olmadığını, 15/05/2013 tarihli Hissedarlık Sözleşmesinin 5.3.maddesi, Irak Şirketler Hukukunun 120.maddesi 03/11/2013 tarihli Protokol’ün 5.6.maddesindeki düzenlemelerin, … tüm operasyonel sorumluluğunu üstlenen … yönetim kurulu başkanı olarak …, … başkan yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi olarak şirkete ilişkin her türlü konuda tek başına yetkili olduğunu gösterdiğini, … tarafından … gönderilen 12/12/2012 tarihli e-mail’in de tarafların iradesinin bu yönde olduğunu ortaya koyduğunu, tahkim dosyasına C-059 delil numarası ile sunulan yazıya göre de … operasyonel yönetimi ile idaresinde yetkili olduğunun her iki hissedar tarafından da tartışmasız bir şekilde kabul edildiğini, Bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişilerin tarafsızlığına ilişkin şüphelerin mahkeme tarafından giderilmediğini, … bildirdiği bilirkişiler arasından seçilen yeminli mali müşavir … A.Ş.’nin yanı sıra … A.Ş.’nin ticari rakibi konumunda olan … A.Ş.’de müdür olan … ile İTÜ’de öğretim üyesi olan … bilirkişi olarak tayin edildiğini, … ve … 2018 yılı bilirkişi listesinde dahi bulunmadığını, …. eskiden … genel müdür yardımcılığı yaptığını, ayrıca daha önce başka kurumlarda yönetim kurulu başkanlığı yaptığı dönemde hakkında Kamu Görevlere Etik Kurulu tarafından soruşturma açıldığını, bilirkişilerin sunduğu raporun HMK’nın 279/4.maddesine aykırılıklar içerdiğini, hukuki değerlendirilmelerde bulunulduğunu, hesaplamaların hatalı olduğunu, bu nedenle talepleri doğrultusunda yeni bir heyette rapor alınması gerektiğini, … yabancılık teminatı istenmemesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının sadece birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/751 esas sayılı dava dosyası yönünden kaldırılarak, usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. … tarafından …A.Ş. Aleyhine açılan 2015/89 Esas sayılı hapis hakkının olmadığının tespiti davasının reddine ilişkin asıl dava ile …A.Ş. tarafından … aleyhine açılan sözleşmeden kaynaklanan alacak sebebine dayalı birleşen İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/615 Esas Sayılı Davanın kabulüne ilişkin dava taraf vekillerince istinaf edilmediğinden bu davalar istinaf incelemesine konu edilmemiştir. İstinaf incelemesi sadece haksız fiil nedeniyle meydana gelen zararın tazminine yönelik Davacı … tarafından; davalılar … A.Ş. ve …. aleyhine açılan birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/751 esas sayılı dava yönünden yapılmıştır.
DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE : Dosya kapsamından; … firması ile … firması arasında uçak bakım sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme çerçevesinde uçak bakım hizmeti verildiği, sözleşme gereğince hizmet veren firmanın hizmet alan firmadan alacağı olduğu, borcun ödenmemesi nedeniyle alacaklının TMK m.950 uyarınca hapis hakkını kullandığı anlaşılmıştır. Bakım hizmeti veren firmanın sözleşmeden kaynaklanan bir alacağı olup olmadığı, buna bağlı olarak da hapis hakkının bulunup bulunmadığı taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre belirlenecek olup taraflar arasında görülen 2015/89 Esas sayılı hapis hakkının olmadığının tespiti davası ile sözleşmeden kaynaklanan alacak sebebine dayalı birleşen İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/615 Esas Sayılı Davası (ayrı yargı çevresinde ve yetki sözleşmesi uyarınca yetkili olan İstanbul mahkemesinin istinafa tabi olarak verdiği birleştirme kararı, yetki itirazı ileri sürülerek Davacısı … tarafından istinaf edilmemiş, bu şekilde Bakırköy Mahkemesinde birleşen dosya yönünden Bakırköyün yetkisi kabul edilmiştir.) sözleşmeye dayalı davalardır. Dayanılan sözleşmede kararlaştırılan yetkili mahkemeye ilişkin yetki sözleşmesi bu davalar yönünden ileri sürülebilir. Bununla beraber sözleşmeden kaynaklanan bu davalar hakkında verilen kararlar taraflarca istinaf edilmemiş olduğundan istinaf edilmeyen bu davalar yönünden yetki hususunda ayrıca bir değerlendirme yapılmamıştır. İstinaf edilen birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/751 Esas sayılı dava yönünden yetki sözleşmesi bağlamında yapılan değerlendirmede ; işbu dava, hapis hakkına sebebiyet veren 507.946,37-USD alacağın ferileri ile birlikte 600.000-USD olarak mahkemeye depo edilmesinden sonra; mahkemece verilen tedbir kararı uyarınca , uçağın usulüne uygun teslim edilmemesinden kaynaklanan zararın tazminine ilişkin olup temelini; tedbir kararına aykırı haksız fiilden almaktadır. HMK m 16 kapsamında haksız fiilin işlendiği yerde dava açılabileceği gözetildiğinde; ilk derece mahkemesinin bu davaya bakmakta yetkili olduğu anlaşılmış ve yetki yönünden istinaf talebi yerinde görülmemiştir.İstinaf eden HMK 116 uyarınca … hissedarları arasındaki sözleşme uyarınca tahkim itirazında bulunmuş ise de istinafa konu haksız eylemden kaynaklanan dava … hissedarları arasındaki sözleşme ilişkisi kapsamında olmadığı gözetilerek tahkim yönünden istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Davacının Belirsiz alacak davası bulunmadığı, ıslahın süresinde olmadığı yönündeki istinaf taleplerinin incelenmesinde; Davacının istinafa konu davayı açarken zarar miktarının mahkemece tespit edilmesini dava ederek; bölünebilir alacak kalemlerinden bir kısmını değil tamamını dava konusu ettiği, istem sonucunda her bir alacak kalemini ayrı ayrı gösterdiği, alacak kalemleri için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak sureti ile her bir alacak kalemi için asgari bir miktar gösterdiği, bu hali ile HMK 109 da belirtilen kısmi dava olmayıp HMK 107 de belirtilen belirsiz alacak davası olduğu, haksız eyleme dayalı davanın mahiyetinin de belirsiz alacak davasına uygun olduğu, ilk derece mahkemesinin hukuki nitelemesinin kanuna uygun olduğu anlaşılmış, bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. … tahkim kararı gereği zaten uçak kiralamak zorunda olduğu bu nedenle kiralanan uçak nedeni ile müvekkillerinin eylemleri arasında illiyet olmadığı bu yöndeki iddialarının neden reddedildiğinin gerekçede gösterilmediği yönündeki istinaf talebi ; dava konusunun davalılar tarafından gerçekleştirildiği öne sürülen haksız eyleme dayandığı, mahkemenin bu çerçevede yargılama yaptığı, dosya kapsamında … ruhsatının yenilendiği ,faaliyetlerini sürdürdüğü, davacılar tarafından uçak usulüne uygun bir biçimde teslim edilseydi dahi bu kapsamda zararın oluşacağı hususunun sabit olmadığı anlaşılmakla bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Davalılar vekilinin tedbir kararından önce parça ve kayıtların davacı şirket temsilcisine teslim edildiği yönündeki istinaf sebebinin değerlendirilmesinde; …. dosya kapsamından hapis hakkını kullanan … firmasının Yönetim Kurulu Başkanı ve yetkilisi olduğu (bu sıfatla kendi adına asaleten Firma adına yetkili olarak vekalet verdiği), Aynı zamanda borçlu … firmasında da Başkan yardımcısı görevinde olduğu, … firmasının hissedarları arasında ihtilaf olduğu, tahkim mahkemesinde davaları olduğu, … tek uçağının davaya sebebiyet veren uçak olduğunu bildiği, … şahsında birleşen sıfatlar nedeniyle bu ilişkideki tüm taraflarının durumuna vakıf olduğu anlaşılmıştır. …; Davacı Borçlu, … yetkili temsilcisi olmadığı halde başkan yardımcısı sıfatı ile uçak kayıtlarını ve parçalarını teslim almıştır. Teslim eden davalı … firması Yönetim Kurul Başkanı ve yetkilisi de yine …. Bu çerçevede uçak kayıtlarının ve parçalarının davacıya usulüne uygun teslim edilmediği, kayıt ve parçaların aynı zamanda Davalı Havacılık Teknik firmasının yetkilisi olan … teslim edildiği, kayıt ve parçaların … eline geçmesi engellendiği, bu durumun tedbir kararı tarihinden önce meydana gelmesinin neticeye etkili olmadığı, teslim tarihinde uçak kayıt ve parçalarının usulüne uygun teslim edilmediği, davalıların eylem birliği içerisinde; şirketler arası görev ve sıfatları dikkate alındığında hukuka aykırı olarak … sahibi olduğu uçağın uçamamasına sebebiyet verdikleri, … firmasının bu nedenle uğradığı zarardan sorumlu oldukları anlaşılmış bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalılar vekili davacının zararını azaltmak için gerekli girişimlerde bulunmadığından bahisle kusurlu oldukları yönündeki istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Davacının; uçağı teslim alabilmek için hapis hakkına konu alacağı mahkeme kararı ile hemen yatırdığı, teslim almak için gecikmeksizin icra marifeti ile teslim talep ettiği, teslim edilen uçakta parça ve kayıtların eksikliğini tespit ettirdiği, teslimi sağlamak için yasal girişimlerde bulunduğu, özellikle kayıtların olmamasının uçağın bakımının yapılmasına engel olduğu, faaliyetini sürdürmek isteyen davacının uçak kiraladığı , basiretli bir tacir gibi elinden gelen her türlü tedbiri almaya çalıştığı dosya kapsamından anlaşılmış olup zararın artmasında davacıya atfı kabil bir kusur dosya kapsamında tespit olunmamıştır. Davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davacılar vekilinin MÖHUK uygulanması, işbu davanın açılması için Davacı şirketin genel kurulunda karar alınması gerektiği yönündeki istinaf sebebinin incelenmesinde haksız fiile dayalı iş bu davada MÖHUK m 34/1 uyarınca Türk Hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bilirkişilerin şahsına yönelik ilk derece yargılamasında ;bilirkişilerin reddi istenmemiş , rapora karşı itiraz mahkemece değerlendirilmiş ve mahkeme özellikle hapis hakkına ilişkin meşru hapis hakkının kullanıldığı zaman dilimini tazminat hesabında dikkate alarak bu döneme isabet eden miktarın zarara dahil edilmediği, kısmen uyulan bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla bu yöndeki davalılar istinafı yerinde görülmemiştir. Yabancılık unsurundan kaynaklanan teminata ilişkin ilk derece mahkemesinin tensip kararına karşı çıkılmamış olması sebebi ile istinaf sebebi sayılan bu hususta HMK uyarınca ayrıca değerlendirme yapılmamıştır. Neticede; her ne kadar davacıya ait uçağa başlangıçta TMK 950 maddesinde belirlenen hapis hakkına istinaden el konulması hukuka uygun ve bu nedenle bu el koymadan kaynaklanan zararın tazmini talebinde bulunulması yerinde değilse de, ilk derece mahkemesinin 2015/89 Esas sayılı dosyası üzerinden 11/02/2015 tarihinde 600.000,00-USD teminat mukabilinde verilen “uçağının ve bu uçağa ait tüm evrakın davalıdan alınarak ihtiyati tedbir yoluyla davacı şirkete teslimine” ilişkin ihtiyati tedbir kararının infazından sonra durumun değiştiği, ihtiyati tedbir kararının 13/02/2015 tarihinde davalı şirket çalışanları huzurunda infaz edilmesi sırasında, uçağın önemli parçalarının sökülmüş ve önemli belgelerinin eksik olduğunun tespit edildiği, uçağın bu haliyle davacıya teslim edildiği, hapis hakkına dayalı hukuki el koymanın bu tarihten sonra hukuka aykırı el koyma niteliğine dönüştüğü, davalı tarafça uçaktan sökülen parçaların ve önemli belgelerin ihtiyati tedbir kararından önce davacı şirket ortağı … teslim edildiği, onun tarafından da tahkime verildiği ve bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığı savunulmuş ise de, uçağa ait önemli parça ve belgelerin bunları teslim almaya yetkili olmayan davacı şirket ortağına teslim edilmiş olması, bu ortağın aynı zamanda davalı şirketin de yetkilisi bulunması nedeniyle davalı şirketi sorumluluktan kurtarmayacağı, aynı şekilde davalı ortağın da yetkisi olmadığı halde bu parça ve belgeleri kabul edip alması ve davacı şirkete teslim etmemesi nedeniyle doğan zarardan sorumlu olduğu, davalı… vekili aracılığı ile mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararından haberdar olmadığını savunmuş ise de, uçaktan sökülen parçaları ve önemli belgeleri yetkisi olmadığı halde kabul edip alması ve geri istenmesine rağmen davacı şirkete teslim etmemesi karşısında bu savunmasına itibar edilemeyeceği,Buna göre, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, dava konusu uçağın teslim edilmeyen ve eksik olduğu tespit edilen parçalarına ilişkin 2.487.037,00-USD, bunlara dair işçilik giderine ilişkin 1.000.000,00-USD, dava konusu uçağa yönelik olarak ödenmek zorunda kalınan personel giderleri için 104.000,00-USD, park giderleri için 122.704,00-USD, davacının uçağına el konulması nedeniyle kiralanmak zorunda kalındığı belirtilen uçak için 6.350.653,54-USD olmak üzere toplam 10.064.394,54-USD alacağın davalıdan talep edilebileceği, bilirkişi raporunda hesaplanan ve bedel arttırımı ile talep edilen bakiye 3.992.842,46-USD’nin ise dava konusu uçağın ihtiyati tedbir yolu ile davacıya teslimine ilişkin kararın infazından öncesine ait olması ve zaten davacı tarafından yapılacak giderlere ilişkin bulunması nedeniyle davalıdan talep edilemeyeceği, ilk derece mahkemesince de bu doğrultuda istinafa konu birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun bulunduğundan birleşen davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/09/2019 tarih, 2015/89 Esas – 2019/762 Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.897.496,66-TL istinaf karar ve ilam harcından, yatırılan 474.374,17-TL harcın düşümü ile eksik kalan 1.423.122,49-TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın değişik 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 24/09/2020