Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/280 E. 2022/14 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/280
KARAR NO: 2022/14
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2019
NUMARASI: 2018/1195 Esas – 2019/228 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; … Gazetesi’ nin 03/03/2014 tarihli nüshasında ve aynı “…” internet sitesinde “…” ve “…’ ın …” başlığı ile yayınlanan haberde; davacıların manevi haklarına ve ticari itibarlarına zarar verecek, davacıları toplum nezdinde rencide edecek ifadelere yer verilerek , kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu, haberde; davacı şirketlerin havuz medyası olarak nitelendirildiği, gerçek dışı bilgilerin çirkin benzetmelerle kamuoyuna sunulduğu davacıların yıllar içinde oluşturdukları güven ve imajın zedelenmesinin amaçlandığı, haberde yer alan bu ifade ve suçlamaların basın özgürlüğü kapsamında eleştiri niteliğinde olmadığı, kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, bu nedenle , haberin tümüyle hukuka aykırı olduğu belirtilerek, gazete yayınlanan haber nedeni ile her bir davacı için ayrı ayrı 25.0000,00-TL olmak üzere toplam; 50.000,00 -TL, internet sitesinde yayınlanan haber nedeni ile her bir davacı için ayrı ayrı 25.000,00-TL olmak üzere toplam; 50.000,00-TL manevi tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve kararın … Gazetesi’ nde ve tirajı en yüksek ulusal iki gazetede yayınlanmasına talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; Dava konusu yayının güncel ve görünen gerçeğe uygun olduğunu, haberin veriliş biçimi ile konu arasında düşünsel bağ bulunduğunu, haber içeriğinde herhangi bir hakaret olmadığını dava konusu haberin toplumu ilgilendiren konuda, toplumu bilgilendirmek amacıyla eleştirisel nitelikte olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “.”…’ ın elindeki ‘…” başlıklı haberde; “…’ ın ihale dağıttığı iş adamları rüşvet olarak ‘…’ a para attılar. Bu paralarla …’ ı ve …’ yi destekleyen basını ‘yaşatma havuzu’ kuruldu. Medyanın yüzde 60′ ını kontrolüne alan …, ‘ …’ yarattı Basının yüzde 60′ ını, televizyonun %70′ ini kontrol eden …’ ın medyası şöyle; …, …, …, …, …, …, …,…. … TV’ ler ise şunlar: …, …, …, …, …, …, …, …” yazıldığı, haberin “…?” alt başlığında yer alan kısımın ilgili bölümünde …’ na da ithafen haber yer aldığı görülmüştür. Somut olayda; davalının uyuşmazlık konusu yazıyı kaleme alırken, objektif ölçüler içinde hareket ettiği, öz ve biçim arasındaki dengeyi korumaya özen gösterdiği söylenemez. Davalının yayınladığı haberde, davacı medya grubunun da içinde olduğu bir takım medya gruplarını havuz medyası başlığı altında bahsi geçen subjektif değerlendirmelerle yermesi davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil etmektedir. Açıklanan nedenlerle; dava konusu yazının hukuka aykırı olduğu sonucuna varıldığından, davacı yararına bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Manevi tazminatın miktarı belirlenirken; yayın tarihi, meydana gelen zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları da değerlendirilmiştir.Yapılan bu değerlendirme sonucu; 5.000,00-TL manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun düşeceği kanaatine varılmış, fazlaya ilişkin talep ile, davacının diğer taleplerinin reddine ” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacılar vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davalı vekilinin yargılama aşamasında istifa ettiğini ve davalının vekil ile temsil olunmadığını buna rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmolunmasının hatalı olduğunu, somut olayın özelliklerine göre hükmolunan tazminatın düşük olduğunu, hükmün yayınlanması talebinin değerlendirilmediğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; Basın yoluyla kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat davasıdır. Yargılama aşamasında davalı vekilinin istifa ettiği, istifanın ve sonraki tebligatların davalı asilin ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı olan adresine TK m. 35 uyarınca tebliğ edildiği, davalının davayı takip etmediği ve vekil ile temsil olunmadığı, buna karşın kısmen kabul edilen davada davayı takip eden vekil bulunmamasına karşın davalı yararına vekalet ücretine hükmolunmasının doğru olmadığı davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi hüküm kısmında yayın talebine ilişkin karar vermiş olup haberin güncelliğini yitirmesi ve kamuoyu ilgisini kaybetmesi nedeniyle hükmün ilanından beklenen faydanın gerçekleşmeyeceği anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Hükmolunan manevi tazminatın miktarı yönünden ileri sürülen istinaf sebebinin incelenmesinde; 6098 sayılı TBK’nın 58. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda; olayın gelişimi, tarafların konumu, olay tarihi, davalının kullandığı ifadeler, eylemin davacı üzerindeki etkisi ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında, davacı taraf yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı
gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararın HMK 353/1-b/2 hükmü gereğince kaldırılmasına, her bir davacı için ayrı ayrı 10.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 20.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine yönelik yeniden hüküm kurulmasına, davalının vekil ile temsil edilmediği anlaşılmakla davalı lehine vekalet ücretine takdirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1195 Esas – 2019/228 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA; yeniden hüküm oluşturularak;1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı … A.Ş yönünden 10.000,00-TL, davacı … A.Ş yönünden 10.000,00-TL, manevi tazminatın yayın tarihi olan 03/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazla istemin reddine, 2-Davacının ilan isteminin güncel hukuki menfaati bulunmaması nedeniyle reddine, 3-Alınması gerekli 1.366,20-TL karar ve ilam harcının peşin alınan, 853,88-TL’den mahsubu ile eksik kalan 512,32-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafça yatırılan 853,88-TL peşin harç ile 29,20-TL başvurma harç toplamı olan 883,08-TL’nin davalıdan alınarak 441,54-TL’sinin davacı …’ne, 441,54-TL’sinin davacı … ‘ne verilmesine, 5-Davacı tarafça yapılan 293,65-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 58,73-TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı tarafça yapılan 32,50 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 26,00-TL’nin 13,00-TL’sinin davacı …’nden, 13,00-TL’sinin davacı … ‘nden tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına, 7-Davacılar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, 8-Davalı vekil ile temsil olunmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 9- Taraflarca avanstan kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, B- İstinaf incelemesi bakımından 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusu kabul edildiğinden davacıların peşin yatırmış olduğu 75,80-TL istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde kendisine iadesine, 2-Dosya üzerinden inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 3-İstinaf aşamasında istinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, 5-HMK’nın 359. Maddesinin 3. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işlemi ile 302. maddesinin 5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m. 353/1-b.1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.11/01/2022