Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1932 E. 2022/1733 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1932
KARAR NO: 2022/1733
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI: 2014/553 – 2020/45
DAVANIN KONUSU: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde;davalı … S.A.’nin diğer davalı …’nin (…) 7.000 tonluk gübre yükünün Yuzhny limanından Yarımca’ya taşınması için … gemisini kiraladığını, geminin 25.12.2010 tarihinde Yuzhny limanına yanaştığını ve 27.12.2010 tarihinde kalktığını, aynı tarihte gemi kaptanı tarafından draftların baş: 8,64 m, kıç: 8,79 olarak bildirdiğini, Darıca pilot tarafından yanaşma ordinosunun Igsaş limanı olduğunun belirtildiğini ve geminin Igsaş’a yanaştırıldığını, … tarafından, diğer davalı … A.Ş.’ye gönderilen mesajla Yarımca iskelesinde draft sınırının 8.20 m evenkeel olduğu ve gemi draftlarının daha fazla olması nedeniyle yanaşmasının mümkün olmadığı, bu sebepten Igsaş rıhtımına yanaştırılmasının uygun görüldüğü şeklindeki beyanından geminin kendi kararlarıyla … iskelesine yanaştırıldığının açıkça anlaşıldığını, davalı … tarafından Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesine başvurularak, geminin yanlış yükleme nedeniyle Yarımca limanına giremediği, … limanına yönlendirildiği, bu sebeple kara yoluyla Yanmca’ya taşınmak zorunda kalınan yük nedeniyle 71.225,00-TL zarara uğradıkları iddiasıyla geminin seferden men edildiğini, mahkemeye yaptıkları itirazlarının davanın bu mahkemede 2011/14 E. sayılı dosya ile açıldığından reddedildiğini, yetki ve husumet itirazları ile birlikte tahkim anlaşmasının bulunduğunu ve olayın tahkim incelemesinde olduğunu, tahkim sonuna kadar davanın bekletilmesi gerektiği itirazlarının değerlendirilmediğini, karşı davalarının harç sehven yatırılmadığından reddine karar verildiğini, bu nedenle bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek davanın mahkemizin 2011/14 E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hak ve alacaklarınını talep ve dava etme hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00-USD’lik alacağın olay tarihinden itibaren uygulanan kamu bankalarının en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde ; müvekkili firmanın “…” gemisini Ukrayna Limanından Yarımcadaki limana sefer yapması için kiraladığını, … gemisinin hiçbir engel yokken ve bilgilendirme yapılmasına rağmen Yarımca Limanına girmediğini, geminin Yarımcadaki limana giremeyeceği tespit edilince kararlaştırılan tarihte … limanına yönlendirildiğini, yükün alıcısının … A.Ş. olduğunu, gemideki yükün indirilmesi için Igsaş Limanında ton başına 4,5 USD ve kamyonla depoya götürmek için ton başına 3,20 TL ödenmek zorunda kalındığını, yaşanan gecikme ile birlikte 7.000 ton için 71.225,00 USD zarara uğradıklarını, Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/953 D.İş sayılı dosyası nezdinde 30.12.2010 tarihinde geminin seferden men edilmesine karar verildiğini, zararın tahsili ve rehin hakkı tesisi amacıyla 2011/14 sayılı dosya tahtında ikame dava açıldığını ve tedbir kararının devamına karar verildiğini, huzurdaki davanın anılan geminin seferden men edilmesi nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle açıldığını, ancak gemi donatanının sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini, davacı tarafın yabancılık teminatı yatırmasını gerektiğini, pasif husumet itirazında bulunduklarını, taşıma sözleşmesinin ihlali sonucu mağdur olan tarafın müvekkili olduğunu, davacının geminin çalışmadığı yönündeki beyanının gerçeğe aykırı olduğunu belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, pasif husumet itirazlarının kabul edilerek davanın … A.Ş. Yönünden husumetten reddini, davacı tarafça yabancılık teminatı yatırılması hususunda karar tesis edilmesini, dava harcı yatırılmayan 3.092,00 USD’lik kısım için davanın reddini, tahkim itirazlarının reddini, davaların birleştirilmesi halinde fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile mahkememizin 2011/14 E. Sayılı dosyası tahtında ikame etmiş olunan kanuni rehin hakkı talepli alacak davalarının kabulü ile müvekkilinin karşı taraftan olan şimdilik 71.225,00 USD sadır alacağın, asıl alacağa dava tarihinden itibaren bankaların uyguladığı en yüksek ticari faiz oranı dikkate alınarak hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TCMB döviz efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının davacıdan alınarak müzekkiline ödenmesine, Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2010 tarihinde 2010/953 D.iş sayılı dosyası nezdinde … IMO numaralı … gemisi aleyhine verilen ihtiyati tedbir kararının işbu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar devamına, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/953 D İş dosyasında verilen karar ile ilgilerinin olmadığını, birleştirilmesi talep edilen mahkememizin 2011/14 E. sayılı dosya üzerinden yürüyen davada taraf olmadıklarını, müvekkili firmaya ait işletmelerde kullanılacak hammaddeler ile yarı mamul maddelerin taşıma işleri sözleşmesi ile … izafeten … A Ş ye devredildiğini ve malın nereye indiği, nasıl bir maliyetle indiği vs. hususların müvekkili dışında olduğunu, diğer davalı … tarafından davacının gemisinin kiralandığını, aralarında kiracı-kiralayan ilişkisi bulunduğu ve bu ilişkinin tarafı olmadıklarını, gemiyi seferden men kararı aldıranın diğer davalı olduğunu, uğrandığı iddia olunan zarar ve ziyandan müvekkilinin sorumlu olmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşıtan-taşıyan ilişkisinden kaynaklandığını belirterek müvekkili yönünden davanın husumet yönünden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince;”….Davaya konu geminin davalılardan … tarafından alınan ihtiyati haciz kararı nedeni ile 03/01/2011 tarihi 21:45 ile 13/01/2011 tarih 13:35 saatleri arasında 9 gün 15 saat süre ile seferden men edildiği dosya kapsamında sabit olmakla, davalılardan …’in ihtiyati hacze konu alacağının bulunmadığı da mahkememiz 2016/105 esas sayılı dosya ile sabittir. Buna göre davacı vekilince dosyaya sunulan ve seferden men kararı nedeniyle gerçekleşemediği belirtilen İsrail’de mukim bir şirket ile akdedildiği belirtilen 04/01/2011 tarihli navlun sözleşmesi mahkemece yeterli kabul edilmiş olup alınan ihtiyati hacze konu alacağın bulunmadığı da sabit olmakla ihtiyati haczin haksız olduğu ve bu nedenle de davacının zararın tazminini talep edebileceği mahkemece kabul edilmiştir. Davacı vekilinin zarar kalemlerinin tespiti bakımından yapılan değerlendirme kapsamında Deniz Ticaret Odasına müzekkere yazılarak davaya konu geminin muhtemel günlük kazancı sorulmuş olup gelen müzekkere cevabına göre geminin günlük kazancının 1500-2000 USD olduğu bildirilmiştir. Davacı vekilince dosyaya sunulan davalılardan 21/12/2010 tarihli bağlantı notuna göre, davaya konu demuraj (bekleme) ücretinin 4.500 USD olduğu belirlenmiş, yine davacı vekilince dosyaya sunulan ve seferden men kararı nedeniyle davacının uğramış olduğu zararın tespiti bakımından mahkemece alınan teknik bilirkişi raporunda açıklandığı ve hesap edildiği üzere, davaya konu geminin mahrum kaldığı günlük kazanç 4.500,00 USD olarak mahkemece de benimsenmiş olup, davacının 43.462,49 USD mahrum kaldığı navlun kazancı olarak kabul edilmiştir. Davacının tahkim başvurusu nedeniyle yapmış olduğu masrafların ise zarar kalemi olarak mahkememizden talep edilemeyeceği kanaati ile bu alacak kalemi bakımından davacının talebi yerinde görülmemiştir. Netice olarak davacı, 20.000,00 USD bedel üzerinden harç yatırarak bu bedeli davalılardan talep etmekle, davalı … hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle Reddine, davalı … adına izafeten ve kendisine asaleten … A.Ş hakkındaki davanın kabulü ile 20.000,00 USD’nin ihtiyati haciz tarihi olan 03/01/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine….” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı … İzafeten Ve Kendi Adına … A.Ş vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … İzafeten Ve Kendi Adına … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; Mahkeme kararının gerekçesinin denetime elverişli olmadığını, müvekkili şirkete izafeten ve aseleten husumet yöneltilemeyeceğini, tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin sınırlı durumlarda uygulanması gerektiğini ve mahkemece hatalı olarak uygulandığını, iki bilirkişi raporunun aksi yönde olmasına rağmen mahkemece kar kaybı bulunduğuna hükmedildiğini ve zararın hatalı olarak hesaplandığını, zarara davacının kendisinin neden olduğunu ve zararın tazmini şartlarının oluşmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; Haksız ihtiyati tedbir nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Haksız ihtiyati tedbirden dolayı maddi tazminat davası açılabilmesi için icra edilmiş bir tedbir kararının bulunması, bu tedbirin haksız olduğunun ortaya çıkması, tedbir sebebiyle zarar meydana gelmiş olması ve zarar ile haksız ihtiyati tedbir arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.( Yargıtay 4. HD’nin 2021/889 E.- 2021/4847 K. sayılı ilamı) İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/105 E. (bozma öncesi 2011/14 E.) sayılı dosyasında davacı sıfatıyla … tarafından … gemisi donatanı …’ya izafeten … LTD. ŞTİ ‘ne karşı ihtiyati haciz talebine konu alacak davası açıldığı ve davanın Yargıtay bozma ilamından sonra reddine karar verildiği, verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmektedir. … talebi üzerine Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/953 E. D.iş sayılı dosyasında huzurdaki dosyanın davacısına ait geminin 71.225,00 USD alacak nedeniyle seferden men edilmesine karar verildiği, bu kararın 03/01/2011 tarihinde uygulandığı ve geminin 03/01/2011-13/01/2011 tarihleri arasında seferden men edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 2016/105 E sayılı dosyada davalının bir alacağının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve bu bağlamda ihtiyati tedbirin haksız olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmede “… A.Ş tarafından garantilendi” belirtmesinin bulunduğu ayrıca 2016/105 E sayılı dosyaya … Vekilince sunulan 11/02/2011 havale tarihli dilekçede … A.Ş ‘nin …’nın sahibi olduğunun belirtildiği ve dilekçe ekinde … A.Ş’nin …’nın Yüzde yüz hissesinin sahibi olduğuna ilişkin Panama Cumhuriyeti resmi makamlarınca düzenlenen belgenin Türkçe tercümesiyle birlikte ibraz edildiği buna göre adı geçen davalılar arasında organik bağ mevcut olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin husumet ve tüzel kişilik perdesinin aralanması yönünden ileri sürdüğü istinaf istemi yerinde değildir. İlk derece mahkemesince HMK’nın 198. Maddesi uyarınca delillerin serbestçe değerlendirilerek davacı tarafça harçlandırılarak talep edilen bedel ile bilirkişi raporundaki hesaplama dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur. Açıklanan nedenlerle davalı … İzafeten Ve Kendi Adına Asaleten … A.Ş vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/553 Esas- 2020/45 Karar sayılı kararına karşı davalı … İzafeten Ve Kendi Adına Asaleten … A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.440,57-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 610,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.830,42-TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin Dairemiz tarafından yapılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m. 361 gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.20/06/2022