Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1857 E. 2022/1567 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1857
KARAR NO: 2022/1567
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2020
NUMARASI: 2018/582 – 2020/248
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı … firmasının borcu nedeniyle davalı … firmasının müvekkiline ait iş yerinde haciz yaptığını, istihkak iddiasında bulunduklarını, icra hukuk mahkemesince istihkak davası açılması için müvekkillerine süre verildiğini, istihkak davası açtıklarını, takip devam ettiğinden haciz baskısıyla borçlu olmadıkları bedeli ihtirazi kayıt koyarak ödemek zorunda kaldıklarını ileri sürerek ihtirazı kayıtla yatırdığı 24.502,00 TL’nin ödeme tarihi olan 26.02.2016 itibaren temerrüt faiziyle beraber sebepsiz zenginleşen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle zaman aşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının bulunduğunu, esasa yönelik olarak ise, somut olayda davacı tarafından yapılan ödeme borçlunun borcunu ifası amacıyla yapıldığını ve müvekkili şirketin tahsil ettiği işbu ödemenin, müvekkili şirketin hukuken mevcut ve haklı olan alacak hakkı kapsamında meşru olduğunu, müvekkilinin sadece alacağını tahsil etmiş olup sebepsiz zenginleşen taraf müvekkili değil pasifinden kurtulan borçlu olduğunu ve somut olayda dava dışı … Ltd. Şti. olduğunu, Borçlunun borcunun ödenmesi ile birlikte borcundan kurtarılan ve zenginleşen dosya borçlusu olduğundan alacaklı müvekkilinin bu davada taraf sıfatı ve dolayısıyla pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, davacı ile borçlu firmaların, üçüncü kişilere karşı muvazaalı işlemler yaparak alacaklılardan mal kaçırdıklarını, davacı tarafından haciz adresinin “Doktorlar … Hizm. A.Ş.” unvanlı işyeri olduğunun belirtildiğini, bu firmanın borçlu … firması ile muvazaalı işlemler yürüten iç içe faaliyet gösteren bir firma olduğunu ve borçlu firmanın tek ortağı ve yetkilisinin dava dışı … olup aynı şekilde haciz mahallinin sahibinin … firmasının da tek ortağı ve yetkilisi … olduğunu, borçlu firma yetkilisi …’ın …’ın oğlu olduğunu ayrıca ticaret sicil kayıtlarında görüleceği üzere, aynı aile mensubu kişilerin yetkilisi olduğu bu iki firmanın “… mah. … sk. No:… Beşiktaş/İstanbul” adresinde birlikte faaliyet gösterdiklerini, davacı üçüncü şahsın da; borçlu firma ile birlikte ve aynı iş kolunda faaliyet gösteren bir firma olup taraflar arasında muvazaalı işlemlere dayalı istihkak iddiaları ileri sürüldüğü gibi haciz adresinde de borçluya ait evraklar bulunduğunu, dava konusu 12.02.2016 tarihli haciz sırasında ileri sürülen istihkak iddiaları üzerine, haciz mahallinde yapılan evrak araştırmasında, keşidecisinin borçlu firma olduğu Maslak …bank çeki, 25.03.2016 tarihli 45.000TL bedelli çek fotokopisi bulunduğunu ve örneklerinin dosyaya alındığını, haciz mahallinde üçüncü şahıs firmanın faaliyet gösterdiği iddiaları karşısında, haciz için gidilen tesadüfi bir günde(!) haciz mahallinde borçlu firmaya ait evrakların bulunmuş olmasının borçlu firmanın haciz adresi ile olan organik bağını ortaya koyduğunu, davacı firma ile borçlu firmaya ait İTO kayıtları incelendiğinde görüleceği üzere her iki firmanın da “meslek grubu, nace kodu ve firmanın iş konusunun” aynı olduğunu, her iki firmanın da “sağlık hizmetleri” sektöründe faaliyet gösterdiklerini, Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/255 esas 2016/272 karar sayılı kararı ile davacıların istihkak iddiasının reddine ve takibin devamına karar verildiğini, verilen kararda aynen:” haczin borçlunun adresinde uygulandığı, haciz tutanağına göre borçlunun takip adresiyle fiilen ilgili olduğu, adres ve ilgililik itibari ile IIK’nun 97/A maddesi uyarınca alacaklı lehine karinenin varlığı, böylece haczin borçlu elinde bulunan mal hakkında uygulandığının kabulüyle karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.” denildiğini ve böylelikle İİK’nun 97/A maddesi uyarınca alacaklı lehine karinenin varlığı, böylece haczin borçlu elinde bulunan mal hakkında uygulandığı kabul edildiğinden, öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının gözetilerek davanın süre yönünden usulden reddine, icra dosyasına yapılan ödeme ile pasifinden kurtularak sebepsiz zenginleşen tarafın takip borçlusu olması nedeni nedeni ile alacaklı müvekkiline karşı yöneltilen iş bu davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şti usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır. İlk Derece Mahkemesince; “Davalı … hakkında açılan davanın reddine, Davalı … Tic. Ltd. Şti hakkında açılan davanın kabulü ile, 24.502,00 TL’nin 26/02/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyen 3095 Sayılı Yasa gereği yıllık % 10,50 oranından başlayacak değişen oranlarda faizi ile birlikte davalı … Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davanın İcra takibini yapıp parayı tahsil eden Faktoring firması yönünden de kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; Haksız hacizden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır. Dosya kapsamından ve mahkemenin kabulüne göre; davalı … şirketinin haciz ettiği malların, davacıya ait mallar olduğu, dosya kapsamında ve davalı … şirketinin dava dışı şirket ile yapmış olduğu faktoring sözleşmesinde davalı … Ltd.Şti ile davacılar arasında herhangi bir ticari ve fiili (organik bağ) tespit edilemediği, dolayısıyla haczolunan malların davalı … Ltd. Şti’ye ait olmayıp davacı tarafa ait olduğu, davacı tarafın icra dosyasına haciz baskısı altında 24.502,00 TL ödemiş olduğu, bu şekilde davalı … firmasının ;borçlu olmayan davacıdan tahsil ettiği paranın haklı bir sebep olmadan tahsil edilmiş para olduğu, davacının Faktoring firmasına borcu bulunmadığı ve olmayan borcun ifası amacıyla ödeme yapıldığı kabulünün hatalı olduğu , mahkemenin Faktoring firmasına yönelik davanın reddi gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına , HMK 353/1-b-2 uyarınca yeniden esas hakkında; davanın kabulüne, 24.502,00 TL’nin 26/02/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyen 3095 Sayılı Yasa gereği yıllık % 10,50 oranından başlayacak değişen oranlarda faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/07/2020 tarih 2018/582 Esas – 2020/248 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b/2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, yeniden hüküm oluşturularak; 1-Davanın kabulüne, 24.502,00-TL’nin 26/02/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyen 3095 Sayılı Yasa gereği yıllık % 10,50 oranından başlayacak değişen oranlarda faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine 2-Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.673,73-TL ilam harcından peşin yatırılan 418,44-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.255,29-TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.100,00-TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 418,44-TL peşin harç, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 199,90-TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.354,24-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 5-Yargılama sırasında gider avansı yatırılması halinde arta kalan kısmın yatıran tarafa iadesine, B- İstinaf incelemesi bakımından ; 1-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde kendisine iadesine, 2-Dosya üzerinden inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 3-İstinaf aşamasında istinaf yasa yoluna başvuran taraflarca yapılan giderlerin takdiren üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, 5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işlemi ile 302. maddesinin 5. fıkrası gereği harç iade müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/06/2022