Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1758 E. 2022/1337 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1758
KARAR NO: 2022/1337
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2020
NUMARASI: 2018/445 – 2020/205
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili … A.Ş.’nin Türkiye çapında … markası 518 restoranı aracılığıyla faaliyet gösterdiğini, franchise sözleşmesi ile farklı tüzel kişiliği olan bağımsız şubelerin kendi nam ve hesaplarına çalıştıklarını, bu şekilde müvekkili şirketin …Tic. A.Ş. (“… …”) ile imzaladığı alt franchise anlaşması ile Eskişehir-Bağlar adresindeki dükkanın işletmesini bağımsız bir şirket olan … …’ya devrettiğini, kurye …’in Eskişehir-Bağlar’daki şubede çalıştığını, 27.03.2018 tarihi itibariyle yazılı basında da yer alan haberlere konu olayın 24.12.2017 tarihinde gerçekleştiğini, Eskişehir-Bağlar şubesinde kurye olarak çalışan …’in, …’ün sipariş verdiği ve teslim etmekle yükümlü olduğu pizzaya doğru eğildiği ve tükürür gibi göründüğü hatta bu esnada kendisini telefonuyla kameraya aldığını, Eskişehir-Bağlar …’nın işletmecisi … …’nın, yaşanan bu olay sonrasında siparişi veren müşterinin kendisinden şantajla 1.000.000,00 TL talep ettiği ve olaya karışan şüpheli kuryenin de müşteri ile birlikte hareket ettiği iddiaları ile Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2018/708 soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkili şirketin de olaya karışan kurye ile bir ilgisi ya da yaşanan olaydan sorumluluğu bulunmasa da, kamu sağlığının tehlikeye düşürülmesi, markaya olan güvenin kötüye kullanılması ve haksız rekabete neden olunması nedenleriyle kuryeye karşı Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde … soruşturma nolu dosyası ile soruşturma başlatıldığını, olaydan zarar gören müşteri …’de Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 2018/3009 soruşturma no’lu dosya ile şikayette bulunduğunu, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, iki soruşturma dosyasının birleştirildiğini, müşteri …’ün … Gıda’ya ve kurye …’e yönelttiği manevi tazminat talepli davayı olayla hiçbir ilgisi olmayan davacı şirkete de yönelttiğini, davanın Eskişehir Tüketici Mahkemesi nezdinde 2018/36 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olduğunu, davalı internet sitesinde …-…-…adresli sayfasında, “…”, “…”, “iğrenç olayın ardından … yetkilileri açıklama yaptı”, “…” şeklinde müvekkili şirketin kişilik haklarını ihlal eder nitelikte açıklamalara yer verildiğini, söz konusu içeriklere ilişkin e-tespitin, Beyoğlu … Noterliği’nin 2 Nisan 2018 tarihli … yevmiye numaralı e-tespit tutanağı ile yapıldığını, “…” “…” ve “…” ifadeleri ile müvekkil şirket’in hiçbir şekilde kusuru olmadığı, müvekkili şirketten bağımsız bir işletmenin çalışanının karıştığı, hatta şantaj iddialarının bulunduğu bu olayın genelleştirilmekte, sanki müvekkili şirket bu şekilde faaliyette bulunuyor izlenimi yaratılmakta olduğunu ve müvekkil şirketin kişilik haklarına saldırı olduğunu, müvekkili şirketin satışını yaptığı pizzaların tümünün tükürüklü olduğunun iddia edildiği açıklamaların yer alması, tamamen rating ve popülerlik elde etme amacıyla yapıldığını ve müvekkil şirketin ticari itibarını zedeleyerek kişilik haklarına da saldırı meydana getirdiğini, “…” “…” şeklindeki ifadelerle lanse edilmesinin kesinlikle bilgi edinme/verme amacı taşımadığı, bir karalama politikası olduğunu,İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin vermiş olduğu bu karar ile davalı şirket’in ilgili URL adresinde yer alan haberlerin hukuka aykırı olduğu sabit hale geldiğini, davalı şirkete ait internet sitesinde yer alan yazıların haber olmak niteliğinden uzaklaşıp şirketin kişilik haklarına saldırı boyutuna ulaştığını, açıklanan nedenlerle müvekkili şirketin kişilik haklarına yapılan ağır saldırı nedeniyle ve haksız rekabet meydana getiren fiiller nedeniyle, 100.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince;”Davanın reddine, ” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı şirket tarafından yapılan haberin basın özgürlüğünün sınırlarını aştığını, davalı müvekkil şirket’in kişilik haklarına saldırı meydana getirdiğini, kamu yararının üstünlüğü gözetildiğinde dahi bu ifadelerin kişilik haklarına saldırı oluşturmadığının söylenemeyeceğini, “…” ifadesinde kamunun bilgilendirilmesi amacının bulunmadığını, olayda pizzayı teslim eden kuryenin, eğilmesi ve tükürür gibi görünmesi söz konusuyken, davalı tarafından kulllanılan ifadelerin markayı kirletici ve itibar zedeleyici nitelikte olduğunu, bu ifadelerle yalnızca olayın haberinin yapılmasından çok uzaklaşıldığını,davalı tarafından kullanılan ifadeler nedeni ile işçinin müvekkil şirket çalışanı olduğu izlenimi doğmuşsa da, olaya karışan işçinin müvekkil şirket çalışanı olmadığını,6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca, davalı şirket tarafından davacı şirket’in faaliyetini ve ticari işlerini incitici açıklamalarla kötülemek suretiyle haksız rekabet fiili meydana getirildiğini ve sözlü yargılama yapılması talebinin kabul edilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğini iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; basın yoluyla kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat davasıdır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde ve hukukun uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemesine, davalı internet sitesinde yayınlanan haberin gerçek olmasına, toplum sağlığını ilgilendirmesi nedeniyle haberde kamu yararı bulunmasına, toplumsal ilgi bulunması ve güncel olması nedenleriyle yayınlanan görüntü ve yazıların davacının kişilik haklarına saldırı amacı taşımayıp haber niteliğini haiz olmasına, dava değeri ve mahkemenin tek hakimle karar veren Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle HMK’nın 321. maddesi gereğince basit yargılama usulünün uygulanmasının gerekmesine bu durumda sözlü yargılama yapılmamasında usuli bir eksikliğin olmamasına göre ilk derece mahkeme kararına yönelik davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/03/2020 tarih, 2018/445 Esas – 2020/205 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile kalan 26,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işlemi ile 302. maddesinin 5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16/05/2022