Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1462 E. 2022/1222 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1462
KARAR NO: 2022/1222
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2019
NUMARASI: 2016/1041 Esas – 2019/1269 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 07/02/2015 tarihinde davalı tarafça yapılan kazı çalışması esnasında Erenköy Telekom Müdürlüğü hizmet sahası … Mah. … Sk. N:… adresinde bulunan müvekili şirkete ait … lokalleri kopartmak suretiyle zarara uğratıldığını, hasarın ardından teknik personelleri tarafından olay yerinde tutanak düzenlenmek suretiyle hasar tespit edildiğini, hasarlar nedeniyle şirketin 7.339,31 TL maddi zararı meydana geldiğini, ve anılan meblağın bugüne kadar rızaen tahsili mümkün olmadığını, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 07.02.2015 tarihinden itibaren olmak üzere toplam 7.339,31TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin inşaat yaparken davalıya ait olan lokelleri koparttığı iddiasını kabul etmediklerini, müvekkilinin inşaat yaptığı alanın kendi arsası içinde olduğunu, bu alanda davacıya ait olan herhangi bir lokalin bulunmasının mümkün olmadığını, davacının tuttuğunu belirttiği keşif ve diğer tutanakları kabul etmediklerini, inşaatın tamamen müvekilinin alanında olduğunu, davacının haklı bir nedene dayanmayan davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince;”….Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, hasarın ispatına yönelik davacı tarafça dava dilekçesine ek tek taraflı imza altına alınan hasar bildirim formunun sunulduğu, mahkememizce hasar bildirim formu altındaki imza sahibi …’un 16/01/2018 tarihli celsede tanık sıfatıyla dinlendiği, aynı celsede 2 tane daha tanığın davalı lehine beyanda bulunduğu, dava dışı firmalar ve belediyelere yazılan müzekkere cevabında kazı çalışması yapıldığına ilişkin bir bilginin mevcut olmadığının bildirildiği, dosyaya sunulan fotoğraflarda davalı şirketin herhangi bir isim ya da tabelasına rastlanmadığı, dolayısıyla kazı çalışması olup olmadığı, varsa bile bunun davalı şirket tarafından yapıldığına ilişkin bir bilgi ve belge ve delilin dosyada mevcut olmadığı, bir an için aksi düşünülse bile bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalının kazı yaptığı alanın kendi parseli içinde kaldığı ve davalıya herhangi bir bilgilendirmenin yapılmadığı ve bu bilgilendirmenin de yapılmasının zorunlu olmadığı, davacının ana yol güzergahına taşıması gereken hattını taşımayarak kendi ihmalinden dolayı zarara sebebiyet verdiği anlaşıldığından meydana gelen hasardan davalının sorumluluğu bulunmadığından davacının davasının reddine….” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, açmış oldukları davada tazminat koşullarının oluştuğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; davacı şirketin, davalının yapmış olduğu kazı çalışmasında kablolarına hasar verdiği iddasıyla hasar onarım bedeli istemine ilişkindir. Dosya içeriğine göre, Yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yetersizdir. Mahkemece, tarafların kusur durumlarının da tespiti amacıyla farklı bir bilirkişi heyetinden mahallinde keşif yapılarak dava konusu zararın meydana gelmesinde tarafların kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılarak rapor sunmak üzere rapor aldırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetersiz rapor doğrultusunda karar verilmesi isabetsiz olup davacı vekilinin bu yöne değinen istinaf başvurusu yerindedir.Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın esası ve diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin hükmün HMK’ nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve zikredilen eksiklikler tamamlanıp yeniden hüküm kurulmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/1041 Esas – 2019/1269 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 27/04/2022