Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/115 E. 2020/118 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/115
KARAR NO : 2020/118
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2019
NUMARASI : 2019/166 – 2019/241
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 05/02/2020
İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesinde; davalı …’nin Almanya’da … şirketini iki ortak olarak kurarak şirkete yatırımcı arayışına girdiği, davalının da aralarında bulunduğu çok sayıda kişiden para topladığı, şirkete ait paraları göstermelik işlemlerle yok ettiği, davacı ve daha bir çok kişinin dolandırıldığı, davalının bu eylemleri nedeniyle Hamburg Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09/04/2013 tarihli kararı ile dolandırıcılık suçundan 5 yıllık mahkumiyet kararı aldığı, borçlunun şirkete yatırılan paraları amaç dışı kullandığının ve yatırımcıları dolandırdığının ceza mahkumiyeti kararı ile sabit olduğu,işlediği haksız fiil sebebiyle davalı hakkında Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesince tüketici iflası açıldığı, davacının haksız fiilden doğan alacağını iflas masasına yazdırdığı, davalının Muğla Bodrum Bitez’deki taşınmazını kötü niyetli olarak iflas tasfiyesinde beyan etmediği belirtilerek, 16.625,40 Euro’nun davalının Almanya’daki iflas masasına kayıt tarihi olan 01/09/2008 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davacı tarafça dava dilekçesinde sadece haksız fiil olgusu dile getirilerek bir talepte bulunulmuş ise de, bir davada dayanılan olguları hukuksal açıdan nitelendirmek ve uygulanacak yasa hükümlerini arayıp bulmak hâkimin doğrudan görevidir. (6100 sayılı HMK. 33. md.)Davalıya yüklenen “ortağı ve yetkilisi olarak yatırımcılardan toplanan (şirkete yatırılan) paraları başka amaçlarla kullanmış olması haksız fiili” olay tarihinde ( 2008 veya 2005) yürürlükte bulunan 6762 sy. TTK’nın 336/5. Maddesi kapsamında kalmaktadır. Bu maddeye göre, idare meclisi azaları (yönetim kurulu üyeleri) gerek kanunların gerekse esas mukavelelerinin kendilerine yüklediği sair vazifelerin kasten veya ihmal neticesi olarak yapılmamasından şirkete, münferit pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı müteselsilen mesuldürler. 6762 sy. TTK’nın 321/son maddesindeki; “Temsile veya idareye salahiyeti olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden anonim şirket mesul olur. Şirketin rücu hakkı mahfuzdur.” düzenlemesi, 4721 sy. TMK’nın 50/son Maddesindeki; “Organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar.” düzenlemesi, 818 sy. BK’nın 41, 50 ve 51. Maddelerindeki düzenlemeler de göz önünde bulundurulduğunda aynı sonuca varılmaktadır.01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sy. TTK’nın 553/1. Maddesinde de 6762 sy. TTK’nın 336/5. Maddesine benzer bir düzenleme yer almaktadır ve 561. Maddeye göre, sorumlular aleyhine açılacak davanın şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde açılması gerekmektedir. Davalının eyleminin haksız fiil oluşturduğu gerekçesine dayanarak bu davanın açılmış olması HMK’nın 33. Maddesi gereğince olaya uygulanması gereken Kanun maddelerinin yukarıda açılananlar olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/5113 E – 2017/4391 Karar sayılı kararında da olayımızla çok benzer bir dava hakkında aynı yönde değerlendirmeler yapılmıştır. Yine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/3595 E – 2016/3434 K, 2016/145 E – 2016/2046 K sayılı kararlarında da benzer değerlendirmeler yapılmıştır.Yapılan tüm bu açıklamalar ve değerlendirmeler doğrultusunda, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 21/06/2019 tarihli ve 678 sayılı kararı ile yapılan iş bölümü gereği; bu tür uyuşmazlıklara ilişkin istinaf başvurularını inceleme görevi 12., 13. ve 14. Hukuk Dairelerine ait olduğundan, dosyanın görevli Daireye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 05/02/2020 tarihinde, oy birliği ile karar verildi.