Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/972 E. 2021/1029 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/972
KARAR NO : 2021/1029
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2019
NUMARASI: 2018/681 – 2019/23
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin konut ihtiyacına binaen tapuda İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … Ada, … parsel sayıda kayıtlı taşınmazı 23/07/2015 tarihinde … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.nden 1.150.000 TL. bedelle satın aldığını ve konut olarak ailesi ile birlikte burada yaşamaya başladığını, müvekkilinin taşınmazı satın aldığı tarihte taşınmaz üzerinde … Bankası A.Ş. lehine faizsiz, 1. Derece, FBK süreli ve 11/02/2015 tarihli 5.000.000TL. bedelli ipotek bulunduğunu, müvekkilinin taşınmazı üzerinde ipotek olduğu halde satın aldığını, ipotek alacaklısı … Bankası A.Ş.’ye olan kredinin ödenmemesi sebebiyle kredi alacağının kat edildiğini, bu aşamada müvekkilinin alacaklarını alma ve bunun yanında konutunu kurtarmak için ipotek alacaklısı banka ile görüşmelerini sürdürürken davalı … Bankası A.Ş. tarafından satın almış olduğu taşınmazla ilgili Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/91 E. sayılı dosyası ile İİK.nun 277 vd. maddelerine göre aleyhine tasarrufun iptali davası açıldığını ve mahkeme kararı ile taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konduğunu, davalı bankanın …Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne kullandırdığı krediye karşılık aldığı … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.ne ait çekin karşılıksız çıktığı için her iki şirket aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, borçluların mal varlığına rastlanmadığını ve mezkur taşınmazın müvekkiline olan satışının alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı olduğu gerekçesi ile tasarrufun iptalini istediğini, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına konu alacak miktarı 59.725,70TL. ihtirazi kayıtla icra dosyasına ödendiğini ve bunun sonucu taşınmazın devrine engel olan ihtiyati haciz kararı mahkemece kaldırıldığını, taşınmazın devrindeki ihtiyati haciz engeli bu şekilde çözüm bulmuş sanılırken davalı banka tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından yapılan başka bir icra takibi dolayısı ile aynı konu ve taleple Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/308 E. sayılı dosyası ile yeni bir dava daha açıldığını ve taşınmaz üzerine yeniden ihtiyati haciz konduğunu, en son ihtiyati haczin de müvekkilince alacak miktarının icra dosyasına ödenmesiyle kaldırıldığını, Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin davanın istirdat davası olarak devam etmesi yönündeki taleplerinin reddolunarak davanın konusuz kalmasını gerekçe göstererek davayı esastan reddettiğini ve haksız olarak müvekkili aleyhine de avukatlık ücretine hükmettiğini, haksız karşı avukatlık ücretinin davalı banka tarafından icraya konması sonucu müvekkili tarafından 11.000TL daha ödendiğini, bunlar ve davalının açtığı davalar nedeni ile haksız olarak 138.923,84TL.ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle bu bedelin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacı ve müvekkili bankanın tacir olduğunu, bu nedenle davaya bakmakla görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili Banka Etiler Nispetiye Caddesi Şubesi ile dava dışı kredi borçlusu …. San. ve Tic. Anonim Şirketi arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca asıl kredi borçlusu şirkete kredi/krediler kullandırıldığını, dava dışı asıl kredi borçlusu …Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından tahsil edildiğinde bedeli kredi alacağından mahsup edilmek üzere müvekkili Bankaya ciro ve teslim edilen, keşidecisi dava dışı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olan 15/07/2015 keşide tarihli 36.750,00-TL bedelli ve 07/08/2015 keşide tarihli 42.183,00-TL bedelli çeklerin karşılıksız çıkması üzerine dava dışı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi aleyhinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı dosyalarından Kambiyo senetlerine özgü Haciz Yolu ile takibe geçildiğini, söz konusu takiplerin her ikisi de kesinleştiğini, davalı/borçlu aleyhine girişilen icra takiplerinde borcun tamamını karşılamaya yeter, mal, hak ve alacağa rastlanılmadığını, böylelikle de takiplerin semeresiz kaldığını, icra dosyalarında borcu karşılamaya yeter malvarlığının bulunmaması nedeniyle Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/91 Esas ve Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/308 Esas sayılı dosyaları ile icra takipleri borçlusu dava dışı … firmasından davacı …’na devredilen taşınmaz için tasarrufun iptali talepli olarak davalar ikame edildiğini, Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesindeki dosyada 21.12.2017 günü çek bedelinin icra dosyasına yatırılmış olması sebebiyle ‘’Davanın konusuz kalmış olması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına,’’ karar verildiğini, yine, Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesindeki dosyada 03/08/2017 tarihinde ‘’… tarafından 21/07/2017 tarihinde icra dosyasına yatırıldığı , davalı tarafça ‘yatırılan paranın iş bu dava dosyası sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesi’ yönünde herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadığından ….bu itibar ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine Yer Olmadığına,’’ karar verildiğini, bu nedenlerle davacının davasının öncelikle usulden reddini, davanın esasına girilmesi halinde davanın esastan reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince;”Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 28/04/2016 tarih ve 2015/18160 Esas,2016/7678 Karar sayılı içtihadı ve Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 06/05/2009 tarih ve 2009/4422 Esas, 2009/4085 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere ve Mahkememizin benzer nitelikteki 2015/553 Esas,2015/858 Karar sayılı kararımız Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 19/03/2018 tarih ve 2016/16389 Esas,2018/1339 Karar sayılı içtihadı ile onanmış olup bu içtihada görede İcra takibine konu borcun 3.kişi tarafından ödenmiş olması halinde dahi İİK.nun 72. maddesine göre ödenen bu paranın borçlu olunmadığından bahisle istirdatına ilişkin geri ödenme talebinde bulunmak hakkı ve menfi tespit davasını açma hakkı icra takibinin borçlusuna aittir.Borcu ödeyen 3.kişi istirdat ve menfi davası açamaz. Bu nedenle icra dosyalarında borçlu olmayan davacının bu davayı açmada aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine”şeklinde karar verilmiştir.Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde;Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davalı tarafından müvekkili aleyhine açılan tasarrufun iptali davalarının dayanağının bulunmadığını, müvekkilinin hukuki ve fiili koşulların gerekliliği, zorunluluğu ve aciliyetinin sonucu tasarrufun iptali davalarının sonucunu beklemeden ihtiyati hacizleri kaldırmak için davalı bankanın başkasından olan alacaklarını haksız olarak ödemek zorunda kaldığını, tasarrufun iptali davalarına bakan mahkemelerin ihtirazi kayıtla ödedikleri paralar yönünden davanın esasına girilerek davalara istirdat davası olarak devam edilmesi yönündeki taleplerini kabul etmemeleri karşısında huzurdaki davanın açılması zorunluluğu doğduğunu,işbu davadaki haklılıklarının en büyük gerekçelerinden birisinin davalı bankanın müvekkili aleyhine açtığı davalar sonucu tasarruf iptal edilse dahi mezkur taşınmazdan alacağını tahsil etmesinin hukuken ve fiilen imkansız olması ve bu nedenle de dava açmakta hukuki ve fiili yararı olmaması olduğunu, açılan tasarrufun iptali davalarının tamamen kötü niyetli olduğunu,ilk derece mahkemesinin gerekçesinin aksine icra dairesine ödenen paranın istirdadı değil; davalının haksız eylem ve işlemleri nedeniyle uğradığı, uğraramak zorunda kaldığı zararın tazminini talep ettiklerini, açılan davanın istirdat davası değil tazminat davası olduğunu, bu sebeple müvekkilinin dava açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu, esasa girilerek delillerin toplanması ile karar verilmesi gerekirken davanın niteliğinde yanılgıya düşülerek davanın husumet yönünden usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız fiil iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; davalı … Bankası A.Ş tarafından borçlular Tasfiye Halinde … San. ve Tic. Ltd. Şti ve … San. ve Tic. Ltd. Şti aleyhine toplam:52.074,88 TL. Alacaktan kaynaklı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 17/04/2017 tarihinde icra takibi yapıldığı ve davacının dosyanın tarafı olmadığı görülmüştür. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; davalı … Bankası A.Ş tarafından borçlular … Sanayi Ticaret Limited Şirketi ve … San. ve Tic. Ltd. Şti aleyhine toplam: 44.292,34 TL. Alacaktan kaynaklı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 17/04/2017 tarihinde icra takibi yapıldığı ve davacının dosyanın tarafı olmadığı görülmüştür. Davalı tarafından dava dışı şirketler aleyhine girişilen icra takiplerinin semeresiz kalması, borçluların borcu karşılamaya yeter malvarlığının bulunmaması nedeniyle Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/91 Esas ve Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/308 Esas sayılı dosyaları ile icra takipleri borçlusu dava dışı … firmasından davacı …’na devredilen taşınmaz için tasarrufun iptali talepli olarak davalar ikame edildiği, iş bu davalarda icra takibine konu çek bedelinin davacı … tarafından icra dosyasına yatırılmış olması sebebiyle davanın konusuz kalmış olması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. TBK.m.49 uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Madde 50 uyarınca zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 190. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, davacının davalının davaya konu tasarrufun iptali davalarını hak arama hürriyeti dışında kötü niyetli olarak ikame ettiği iddiasını ispat edememesine, ilk derece mahkemesi kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından, yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/01/2019 tarih, 2018/681 Esas – 2019/23 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile kalan 14,90-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin Dairemiz tarafından yerine getirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın değişik 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/05/2021