Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/665 E. 2021/622 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/665
KARAR NO: 2021/622
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2018
NUMARASI: 2018/927 – 2018/1183
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin müdürlük hizmet sahasında, … Mah. … Sok. No:… Kartal/İstanbul adresi önünde, davalı İBB adına müteahhitliğini yapan … A.Ş. isimli firmanın yapmış olduğu kazı çalışması sırasında davacı şirkete ait kutu, kablo ve güzergaha hasar verildiği, verilmiş olan zarar nedeniyle, hem İBB’nin hem de diğer davalı … A.Ş.’nin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacı şirket verilen hasar nedeniyle, şirket elemanlarınca hasarın tespit edildiği, hasar keşif tutarı formu ve malzeme-işçilik cetveli düzenlendiğini, kamusal hizmet niteliğinde olan iletişimin aksamaması adına, müteahhit firma tarafından zararın giderildiği, sonuç olarak, davacı şirketin uğramış olduğu zararın tahsilini fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalmasını, 3.258,01-TL alacağımızın 26.07.2017 olan hasar tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi, mahkeme masrafları ve ücreti vekalet ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … San. Ve Tic. vekili cevap dilekçesinde; davalı firma telekomünikasyon altyapı çözümlerine katkıda bulunmak amacıyla kurulmuş bir belediye iktisade teşekkülü olduğunu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Altyapı ruhsatı alarak, İstanbul genelinde çalışmalar yaptığı, açılan davanın İdari Yargının görevinden olduğu, ve görev yönünden reddi gerektiğini beyan etmiştir. … İth. İhr. Ltd. Şti’nin ile arasında 15/04/2016 tarihinde yapılan hizmet alım sözleşmesi yapıldığını belirterek bu şirketin ihbar talebinde bulunulduğu, dava konusu hasarın bu hizmet sözleşmesi süresinde gerçekleştiği, davalı şirkete aftedilecek bir kusurun bulunmadığını ve davacı tarafından 26/07/2017 tarihinde … Mah. … Sok. No:… adresi önünde yapılan kazı çalışması sırasında şirketlerine ait kutu, kablo ve güzergaha hasar verildiğinden 3.258,01-TL tazminat talebiyle davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafından aleyhlerine açılan davanın davacı … Mah. … Sok. No: … Kartal/İst. Adresinde … A.Ş. tarafından yapılan kazı çalışmalarında şirkete ait kablo kutu ve güzergahta zarara uğradığından tazminat talebiyle Belediye aleyhine açılan davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu, Adli yargıda açılmış olan bu davanın görev ve süre yönünden res’en incelenerek yargı yeri ve zamanlama yönünden eksiklik bulunması halinde reddine karar verilmesi gerektiğini, dava, davalı belediye yönünden hizmet kusuru iddiasına dayandırılmakta olduğu, idari yargının görev alanı kapsamında olduğunu, davada husumetin yöneltilmesi gereken kurumun … A.Ş. olduğunu, … A.Ş’nin idareleri hizmetinde müteahitlik yapan bir şirket olduğu ve idarelerinde çalıştığı anlamına geldiğini, dava konusu tarihte belediyenin herhangi bir çalışmasının olmadığını, dava konusu tarihin araştırılmasını, dava konusu hasarın belediyenin her hangi bir kusurundan kaynaklanmadığını, davanın, öncelikle görev, süre ve husumet yönlerinden,ve esas yönünden de reddini ve davanın yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “…Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 08/11/2018 tarihli dilekçe ile taraflar sulh olduğundan davadan feragat edildiği belirtilerek gereğinin yapılması talep edilmiştir. Davalı … A. Ş vekili ekinde ibraname, feragatname sunulan dilekçesinde yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden vekilin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır. Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. Maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir. Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine…” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Feragat dilekçesi vermediklerini, 07.11.2018 tarihli dilekçenin dosya borcunun davalılardan … tarafından ödendiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiklerini, bu nedenle feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, İBB nin diğer davalı ile müteselsil sorumlu olduğunu bu nedenle lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca ön inceleme duruşmasından önce karar verilmesine rağmen tam vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava değeri 3.258,01-TL olup, davacı vekili 07.11.2018 tarihli dilekçesi ile miktar itibarıyla kesin olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinde, dava 28.11.2018 tarihinde sonuçlandırılmıştır. 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 3.560.00-TL’ye çıkartılmıştır. Talebe ve istinafa konu miktar 3.258,01-TL olup ilk derece mahkemesince verilen karar kesin niteliktedir. İlk derece mahkemesi kararı kesin olması nedeniyle, HMK.m.346/1 hükmü uyarınca, miktar itibariyle ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de; temyiz (istinaf) merciine de aynı yetkinin tanıdığı 01/06/1990 gün ve 1989/03 – 1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davalı vekilinin istinaf dilekçesinin kararın kesin olması nedeniyle talebin HMK’nın 352/1-b, 341/2 maddeleri gereğince reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/927 Esas – 2018/1183 Karar sayılı mahkeme kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın HMK 341/2 ve 352/1-b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 3-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Karardan birer suretinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK 341/2, 346, 352 ve 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/03/2021