Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/644 E. 2019/756 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/644
KARAR NO : 2019/756
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2018
NUMARASI : 2018/1252
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
KARAR TARİHİ: 17/04/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, davalı … yönetim/hizmet sahası içerisinde faaliyette bulunduğunu, ticari faaliyet alanı kapsamının, davalı yönetimden aldığı ve ekte sunulu bulunan GSM ruhsatında da görüleceği üzere Modifiye Bütümlü Bağlayıcılar, Sıvı Petrol Asfaltları üretimi olduğunu, bilahare müvekkili şirketin, sıvı organik tarım gübresi imalatı yapmaya karar verdiğini, bu imalatını da işlenmiş ve atık hale gelmiş olan deri atıklarından yapmak için tesis kurarak yasal müracaatlarını yaptığını, ayrıca şirket Organize Sanayi Bölgesi sınırları içerisinde bulunduğu için yasa gereği davalı yönetime de müracaat ederek, davalı yönetimin verdiği GSM ruhsatına sıvı organik gübre imalatının da yazılmasını içeren talebini davalı tarafa ilettiğini, ancak davalı tarafın bu taleplerine olumsuz cevap verdiğini, bu yönde verilen müteşebbis heyet kararının iptali için taraflarınca İstanbul Anadolu 1 Asliye Ticaret mahkemesinin 2018/862 E sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını ve halen derdest olduğunu, davalı tarafın, 19.10.2018 tarihinde müvekkilinin iş yerine gelerek, fabrikayı denetleyeceğini, ruhsat olmadan çalışma yapıldığını ve fabrikayı, tesisleri denetleyeceklerini beyan ettiklerini, davalı yönetimin, kendileri tarafından müvekkili şirkete verilen ruhsat bulunmasına rağmen, tutanak tutarak, müvekkili şirketin elektriklerini, suyunu ve doğal gazını kestiğini, müvekkili şirketin imalatını yapmayı düşündüğü ürün ile ilgili henüz bir imalat yapmamasına rağmen, davalının müvekkili şirketin elektrik, su ve doğalgazını kesmesinin haksız olduğunu, müvekkili şirketin tek faaliyet konusunun Sıvı Organik Gübre değil halen davalı yönetimden aldığı ruhsata bianen Modifiye Bütümlü Bağlayıcılar, Sıvı Petrol Asfaltları üretimi yapan bir şirket olduğunu, alınan karar ile müvekkilinin ruhsata bağlı işinin devamının da engellendiğini belirterek, davalı … müteşebbis heyetinin/yönetiminin halen geçerli ruhsatına binaen yapmakta olduğu işini de durduracak şekilde müvekkilinin elektrik, su ve doğalgazının kesilmesi ve alt yapı hizmetlerinden yararlandırılmamasına ilişkin kararının iptaline, davalı … müteşebbis heyetinin/ yönetiminin, müvekkili şirketin halen geçerli ruhsatına binaen yapmakta olduğu işini de durduracak şekilde müvekkilinin elektrik,su ve doğalgazının kesilmesi ve alt yapı hizmetlerinden yararlandırılmamasına ilişkin kararının, ileride telafisi imkansız zararlara sebebiyet vermemesi açısından davalı yönetimin müvekkil şirketin elektrik,su ve doğalgazının kesilmesi ve alt yapı hizmetlerinden yararlandırılmamasına ilişkin kararının yargılama süresince durdurulması için HMK 389 vd maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 06/11/2018 tarihli ara kararı ile; mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, HMK 389 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşulların gerçekleşmediği gerekçesi ile; davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Mahkemenin 06/11/2018 tarihli ihtiyate tedbir isteminin reddine dair karara karşı, davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek,, Müvekkil şirketin yasal ruhsata bağlı işini yapmasının davalı tarafça engellendiğini, bunun hangi yasa ve yönetmeliğe göre yapıldığının açıklanamadığını,müvekkilinin, ülke tarımının gelişmesine katkı sağlayacak bir yatırım yapmak istediğini ve bunu yaparken de tüm ilgili kurum ve kuruluşlardan izinlerini aldığını, buna rağmen davalı yönetimin, hiçbir yasal gerekçe göstermeden müvekkili şirketi mağdur ettiğini, sadece yasaların uygulanmasını istediklerini belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı verilmesi taleplerinin reddine ilişkin kararının ortadan kaldırılarak, davalı yönetimin müvekkili şirketin elektrik, su ve doğalgazının kesilmesi ve alt yapı hizmetlerinden faydalandırılmaması kararının yargılama süresince durdurulması için talepleri gibi teminatlı veya teminatsız olarak İhtiyati Tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin mahkeme ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde; davalı … müteşebbis heyetinin/yönetiminin halen geçerli ruhsatına binaen yapmakta olduğu işini de durduracak şekilde müvekkilinin elektrik, su ve doğalgazının kesilmesi ve alt yapı hizmetlerinden yararlandırılmamasına ilişkin kararının iptaline, davalı … müteşebbis heyetinin/ yönetiminin, davacı şirketin elektrik, su ve doğalgazının kesilmesi ve alt yapı hizmetlerinden yararlandırılmamasına ilişkin kararının yargılama süresince durdurulması için HMK 389 vd maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep ve dava edilmiş, mahkemece, davacının ihtiyati tedbir istemi red edilmiş, ara karar davacı tarafça istinaf edilmiştir. HMK’nın 389/1. maddesine göre, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Ancak, yargılama sonucunda elde edilebilecek sonucu önceden sağlayan ve davaya konu uyuşmazlığı esastan çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemesi mümkün değildir. Dava dilekçesindeki netice-i talep olan davalı … müteşebbis heyetinin/yönetiminin halen geçerli ruhsatına binaen yapmakta olduğu işini de durduracak şekilde müvekkilinin elektrik, su ve doğalgazının kesilmesi ve alt yapı hizmetlerinden yararlandırılmamasına ilişkin kararının iptali istemi ile davacının ihtiyati tedbire ilişkin talebi örtüşmektedir. Yargılama sonunda elde edilebilecek sonucu önceden sağlayan ve davaya konu uyuşmazlığı esastan çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1(b)1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1252 Esas, 06/11/2018 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, HMK’nın 302. maddesinin 5.fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, 3-Davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından ayrıca yatırılan istinaf gider avansı bulunmadığından, iade konusunda karar verilmesine yer olmadığına,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,6-HMK’nın 359.maddesinin 3. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/04/2019