Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/2249 E. 2020/464 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2249
KARAR NO: 2020/464
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/03/2019
NUMARASI: 2017/671 Esas
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekilince ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerimin davalı Organize Sanayi Bölgesi katılımcıları olduğu, davalı İST. KOSB. Yönetiminin 2004 yılında OSB ifraz ve parselasyonu tamamlanmasına rağmen müvekkillerine ait taşınmazların tapu tescil işlemlerinin tamamlamadığı, 03 Mart 2016 tarihli davalı KOSB. Yönetiminin Genel Kurulunun usule aykırı olduğu, buna dair iptal davalarının mevcut olduğu, bu kararla tahsisi iptal edilip geri alınan iki parsel için müvekkillerine herhangi bir ödeme ve bilgilendirme yapılmadığı, müvekkillerinin OSB Genel Kurul üyeliğinin devam ettiği, sonradan yapılan 16/03/2017 tarihli genel kurul toplantısına da müvekkillerinin davet edilmediği, bu toplantının da usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, taşınmazların tapu sicilinde yapılacak spekülatif ve muvazaalı işlemlerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, müvekkillerinin davalı KOSB. Katılımcısı olduklarının tespitine, 16/03/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların ihtiyati tedbir yoluyla yürütülmesinin geri bırakılmasını, iptaline ve yok hükmünde sayılmasına karar verilmesini talep edilmiştir. Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacıların katılımcı olmadıklarından taraf ehliyetleri bulunmadığı, davanın süresinde açılmadığı, dava konusu parseller farklı olduğundan birlikte dava açılamayacağı, müvekkili tarafından yapılan tüm işlemlerin kanuna uygun olduğu, ayrıca Bakanlığın talimatıyla yapıldığı, davacıların 2001 yılından beri yapmaları gereken inşaatları yapmadıkları, bu nedenle 11.02.2010 tarihli genel kurulda Organize Sanayi Uygulama Yönetmeliği’nin 108. Maddesi gereğince işlem yapılması için karar alındığı, bu kararın davacılara tebliğ edildiği, 10/03/2011 ve 15/03/2012 tarihlerinde yapılan ve davacıların da katılımcı oldukları genel kurul toplantılarında da aynı konuda karar alındığı, bu kararlar doğrultusunda 26/04/2012 tarihli yönetim kurulu toplantısında davacıların da aralarında bulunduğu 5 katılımcının tahsislerinin inşaat başlama tarihlerine kadar iptaline, inşaatlara başlanması durumunda ise tahsis iptalinin kaldırılmasına karar verildiği, buna rağmen davacıların inşaatlara başlamadığı, bakanlık tarafından yapılan teftiş sırasında da inşaata başlamayanlar hakkında ilgili mevzuat çerçevesinde işlem yapılması talimatının verildiği, bu doğrultuda 28/05/2015 tarihinde yapılan yönetim kurulu toplantısında davacılara yapılan tahsislerin iptallerinin bildirilmesine karar verildiği, bu nedenle 16/03/2017 tarihli genel kurula davet edilmedikleri belirtilerek, öncelikle usuli itirazları doğrultusunda aksi halde esas yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince verilen 25/03/2019 tarihli ara kararla, davacıların ihtiyati tedbir istemlerinin reddine karar verilmiştir. Bu karar davacılar ve davalı vekillerine ayrı ayrı 20/04/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davacılar vekilince UYAP üzerinden 27/04/2019 tarihinde sunulan dilekçeyle istinaf başvurusunda bulunulmuş, bu dilekçe davalı vekiline 04/05/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, bu istinafa ilişkin gerekli harç ve gider avansı yatırılmadığından ilk derece mahkemesince ayrıntılı harç ve gider avansı dökümü yapılıp, usulüne uygun ihtarda bulunulan 30/04/2019 tarihli istinaf harç – masraf tamamlattırılması hakkındaki muhtıra davacılar vekiline 05/05/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, buna karşın sadece davacılardan … tarafından UYAP üzerinden 10/05/2019 tarihinde sunulan dilekçeyle bu muhtıradan dönülmesi istenerek itirazda bulunulmuş, ilk derece mahkemesince verilen 07/06/2019 tarihli ara karar ile yapılan bu itirazın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar vekiline 01/07/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, sonrasında ilk derece mahkemesince verilen 06/08/2019 tarihli karar ile davacılar vekilinin istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasından karar verilmiş, bu karar davacılar ve davalı vekillerine ayrı ayrı 12/08/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, bunun üzerine davacı … tarafından sunulan 19/08/2019 tarihli dilekçeyle “06/08/2019 tarihli istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmaya ilişkin” karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş, bu dilekçede ayrıca adli yardım talebinde de bulunulmuş, bu dilekçe davalı vekiline 16/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, ilk derece mahkemesince ayrıca 24/09/2019 tarihli ara karar ile davacı …’ın 19/08/2019 tarihli dilekçesindeki adli yardım talebinin Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirilmesine karar verilmiş, bu ara karar da davalı vekiline 09/10/2019 tarihinde, davacı vekiline 11/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı … 19/08/2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; Yaptıkları istinaf başvurusuna müteakip usul ve yasaya aykırı olarak muhtıra düzenlendiğini, bu muhtıraya yaptığı itiraz üzerine ilk derece mahkemesince 07/06/2019 tarihli ara kararın ihdas edildiğini, bu karar dayanak yapılarak istinaf isteminden vazgeçmiş sayılma kararı verildiğini, 07/06/2019 tarihli ara karardan iki ay sonra istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmalarına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, muhtıranın ve 07/06/2019 tarihli kararın yasanın aradığı yönteme uygun olmadığını, İstanbul Anadolu 3. ATM’nin 2016/677 Esas sayılı dava dosyasına konu genel kurul kararı ile belirlenen bedelin henüz tarafına ödenmediğini, işbu istinaf başvurusuna ilişkin lazım gelen yargılama giderlerinin süresi içinde karşılayamayacağından adli yardım talebinde bulunmak mecburiyetinde kaldığını, adli yardım talebinin duruşmalı olarak incelenmesini talep ettiğini belirterek, adli yardım talebinin kabulü ile yargılama giderlerinden geçici olarak muafiyetine karar verilmesini, ilk derece mahkemesinin 06/08/2019 tarihli kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin ara karar aleyhine yaptıkları istinaf başvurusunun incelenmesini ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı … vekilince sunulan 19/08/2019 tarihli “16/08/2019 tarihli istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmaya ilişkin” karara karşı istinaf isteminde bulunulan dilekçede adli yardım talebinde bulunulduğundan ve adli yardım talebinin duruşmalı olarak incelenmesi de talep edildiğinden, HMK’nın 336/3.madde ve fıkrası ile 337/1.madde ve fıkrasının 2.cümlesi (Ek cümle: 11/04/2013 – 6459 S.K./23.md) düzenlemeleri gereğince, Dairemiz tarafından duruşma açılmak suretiyle davacının adli yardım talebi değerlendirilmiş, 18/02/2020 tarihli ara kararla bu istemin yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiş, bu ret kararına karşı yapılan itiraz da İstanbul BAM 5. H.D.’nin 2020/1 D.İş E-K sayılı 18/03/2020 tarihli kararıyla reddedilmek suretiyle adli yardım talebinin reddi kararı kesinleşmiştir. 6100 HMK’nun 344.maddesinde “İstinaf dilekçesi verilirken istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içerisinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçilmiş sayılacağı hususu başvuruna yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içerisinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması halinde, 346. maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır” hükmü yer almaktadır. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan bölümünün karar ve ilam harcı başlıklı III. kısmının 1. fıkrasında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı; 2-a fıkrasında ise, 1. fıkra dışında kalan davalarla, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlar ve davanın reddi kararlarında maktu karar ve ilam harcı; IV. kısmında da, istinaf başvuru harcı alınacağı hükme bağlanmıştır. Yukarıda belirtilen düzenlemeler doğrultusunda; HMK’nın 344. maddesinde, istinaf dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmesi gerektiği belirtilmiş; harcın ve giderlerin tamamının ödenmemesi halinde yapılacak işlemin usul ve esasları gösterilmiştir. Bu durumda, HMK’nın 344. maddesi uyarınca, davacı … vekiline 06/08/2019 tarihli ek karar yönünden, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve istinaf karar harcının, kanunda öngörülen bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde istinaf başvurusundan vazgeçilmiş sayılacağı konusunda muhtıra çıkartılması, süresinde harcın yatırılmaması halinde istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi, yatırılması halinde ise istinaf incelemesi için dairemize gönderilmesi gerektiğinden, HMK’nın 352.maddesi gereğince dosyanın harç eksikliği yönünden işlem yapılmak üzere mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/671 Esas sayılı dosyasının HMK’nın 344. maddesine göre yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere, HMK’nın 352. maddesi uyarınca mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, HMK’nın 352/1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile kesin olarak karar verildi.10/06/2020