Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/2054 E. 2020/137 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2054
KARAR NO : 2020/137
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/01/2019
NUMARASI : 2004/595 – 2019/45
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 06/02/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin SSK’ya sattığı ilaçlar karşılığı bu kurumdan doğan alacaklarının kısım kısım ödendiğini, müvekkilinin SSK alacaklarını zaman zaman 3. şahıs müşterilerine temlik ettiğini, SSK tarafından, aşırı miktarda temliklerin geldiği, kurumdan olan alacakların bu meblağları karşılamasının mümkün olmadığının bildirilmesi üzerine, şirket çalışanı …, şirket muhasebesinde bir kaç çalışanla birlikte bir çok kişiye sahte temlikler yaptırdığını tespit ettiklerini, davalılardan …’nın da bu sahte temliklerden, tamamı Kadıköy ….Noterliği’nin 05/09/2003 tarihli ve …,… yevmiye nolu ve her biri 250.000,00 TL bedelli 3 adet sahte temlikname ile 750.000,00 TL’lik alacağı 15/12/2003 tarihinde SSK’dan tahsil ettiğini, bu durum üzerine müvekkilinin savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ve sanıklar hakkında Kadıköy 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2004/417 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, Beyoğlu 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/70 D.İş sayılı dosyasında yaptıkları müracaat üzerinde yapılan incelemede söz konusu temliklerdeki imzaların müvekkili şirketin tek yetkilisi … ait olmadığının saptandığını, yine Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/1103 D.İş sayılı dosyası ile yapmış oldukları ihtiyati tedbir başvurusu üzerine, mahkemece Kadıköy….Noterliği’nin 07/11/2003 tarihli … yevmiye nolu 350.000,00 TL’ bedelli davalı …’ya yapılan temlikname üzerindeki incelemede imzanın şirket yetkilisi … ait olmadığının tespit edildiğini, bunun üzerine 22/09/2004 tarihli karar ile davalı …’nın gayrimenkulleri üzerine ve davalı … adına düzenlenen temliknamenin ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini belirterek, tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, 750.000,00 TL nin 281.000,00 TL faizi ile birlikte davalı …’dan istirdadına, davalı … lehine düzenlenen 350.000,00 TL’lik temliknamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … bakımından; sahte imza iddialarını ve bu yöndeki raporları kabul etmediklerini, bu hususta farklı mahkemelerden alınan raporlar arasında çelişki bulunduğunu, müvekkili … bakımından ise; davacı şirkete çesitli bankalardan gönderilen havaleler ve kesilen faturalar kaşılığı söz konusu temliknamelerin alındığını, davacı yanın bilerek bu sahteciliği yaptığını, sahtecilikle suçlanan şirket çalışanı … ve şirket yetkilisi … birlikte hareket ettiklerini, grofoloji raporları arasında çelişki bulunduğunu, temliknamelerin noter huzurunda düzenlendiğini, davacı şirketin sahtecilik iddiası ile borçtan kurtulmaya ve ödediği bedelleri geri almaya çalışmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Dosya kapsamına göre; davaya konu temliknamelerin altında davalı şirket ünvanı ile atılan imzanın, şirketi bu işlerde temsile yetkili … ait değil, şirketi temsile yetkili olmayan şirket çalışanı … ait olduğu, temliknamelerin sahte olarak düzenlendiği, bu sahteliğin Ağır ceza mahkemesinde yapılan yargılamada tespit edildiği anlaşılmakla davaya konu her biri 250.000 TL. tutarlı 3 adet temliknamenin iptaline, bu temliknameler uyarınca davalı … tarafından tahsil edilen paranın bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava tarihine kadar işlemiş faiz talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, aynı şekilde davaya konu edilen 350.000 TL. tutarlı temliknamenin sahteliği nedeniyle davanın … yönünden de kabulüne karar verildiği gerekçesi ile; davanın davalı … yönünden Kısmen Kabulü ile; -Kadıköy ….Noterliğinde düzenlenen 05/09/2003 tarih, …. yevmiye sayılı 250.000.000.000 TL (eski para) bedelli, 05/09/2003 tarihli, … yevmiye sayılı 250.000.000.000 TL (eski para), 05/09/2003 tarihli, 14470 yevmiye sayılı 250.000.000.000 TL(eski para), bedelli 3 adet temliknamenin sahteliği nedeniyle iptaline, -Bu temliknameler uyarınca bu davalı tarafından tahsil edilen 750.000 (yeni TL) paranın 232.645,85 TL işlemiş faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren asıl alacağa talep gibi yasal faizi yürütülmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davanın … yönünden kabulü ile; Kadıköy ….Noterliğinin 07/11/2003 tarih, … yevmiye sayılı 350.000.000.000 (eski para) TL miktarlı temliknamenin sahtelik nedeniyle iptaline ” karar verilmiştir.Karar davalı … vekiline 07.04.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı … vekilince sunulan 22.04.2019 tarihli dilekçeyle istinaf başvurusunda bulunulmuş, gerekli istinaf harçları yatırılmıştır. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu temliknamedeki imzanın davacı şirket yetkilisi … ait olduğunun tartışmasız olduğunu, davacının talebi ile yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/62 D. İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda bu temliknamedeki imzanın … elinden sadır olduğunun tespit edildiğini, bu hususun davacı vekili Av. Dr. … tarafından keşide edilen ihtarname ile de teyit edildiğini, yine temlikname altındaki imzanın …. ait olduğunun Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 2016/11411 Esas – 2017/387 Karar sayılı ilamı ile onanan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/126 Esas – 2012/191 Karar sayılı ile de kesin olarak tespit edildiğini, hal böyle iken mahkemece yetkisiz temsilci imzasından bahisle temliknamenin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğunu, ceza hakiminin maddi vakıalara ilişkin tespitinin hukuk hakimini de bağlayacağını, bu ilkenin yerel mahkeme tarafından görmezden gelindiğini, ilgili ceza mahkemesi tarafından davacı şirket yetkili temsilcisi … hakkında verilen mahkumiyet hükmü ve müvekkili … hakkında verilen beraat kararının mahkemeyi bağlayacağının görmezden gelindiğini, …. ile iş birliği içinde sahte temliknameler düzenleterek dolandırıcılıktan mahkumiyetler aldığını, bu mahkumiyet kararlarından bazılarının zamanaşımına uğraması nedeniyle düşmesine karar verilmiş ise de düşme kararının ceza mahkemesinin maddi vakıa ile ilgili tespitlerini etkilemeyeceğini, ceza mahkemesince müvekkili …’ya karşı iş bu davada dava konusu olarak belirtilen temliknamelerle bizzat … tarafından birlikte hareket edilerek suç işlendiğinin tespit edildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki yok hükmünde kabul edilerek tanzim edilen bilirkişi raporu hükme esas alındığı için kararın kaldırılması gerektiğini, kanaate dayalı olarak hazırlanmış olan raporun hükme esas alınmasının doğru olmadığını, taraflar arasında imzalanan ikrazat sözleşmelerinden taraflar arasında 2000 yılından itibaren ödünç para alışverişi yönünde ticari bir ilişki olduğunun açıkça tespit edilebildiğini, raporda 200.000,00-TL’nin sözleşme tahtında ödendiğinin ispatlanamadığı belirtilmiş ise de dekont suretinde yer alan açıklamanın “temlik mukabili ödeme” olduğu dikkate alındığında bu ödemenin ticari ilişki tahtında temlik mukabili yapıldığının açıkça tespit edilebildiğini, bilirkişi raporunun bu yöndeki tespitlerinin haksız ve taraflı olduğunu, davacı tarafın davaya konu 2003 yılı ticari defterleri usulüne uygun olarak tutulmadığı için sahibi lehine delil olarak değerlendirilemeyeceğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin niteliği değerlendirilmeksizin hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili … ile davacı arasında bir ticari ilişki olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığını, müvekkili ve davacı şirket ile grup şirketleri arasında 2000 yılından beri ikrazatçı genel kredi sözleşmeleri akdedilerek bu minvalde işlemler gerçekleştirildiğini, şirketini bağlayacak nitelikte imza atan finans ve muhasebe müdürü … gerek patronu …. gerekse diğer şirket yetkililerinin onay ve muvafakatları ile 14 yıl süreyle yetkili olarak hareket ettiğini, … grubu ile iş yapan tüm özel ve tüzel kişilerin davalı … ve işlemlerini birlikte gerçekleştirdiklerini bildiklerini, müvekkiline de aynı yönde beyanda bulunulduğunu, bu haliyle TMK’nın 2. Maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralı da dikkate alınarak müvekkilinin somut olay nedeniyle sorumlu olmayacağının açık olup yetkisiz tenzilden bahisle ticari ilişki tahtında alacağından mahrum kalmasının hukukun temel ilkelerine aykırı olduğunu, davacı şirketin, … fiillerinden muavin şahısların mesuliyeti kapsamında sorumlu olduğunu, bu nedenle temliknamenin iptalini talep edemeyeceğini, … kusurlu bir şekilde üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek çalışanı … ile müvekkili …’yı maddi ve manevi zarara uğrattığını, taraflarınca yapılan tüm itirazlara rağmen eksik incelemeye dayalı ve itirazları karşılamayan, taraflı tanzim edilen bilirkişi raporu esas alınarak tesis edilen yerel mahkeme ilamının usul ve yasaya aykırı olduğunu, rapor tanzim edilirken, imzanın davacı şirket yetkilisi …. ait olduğu, aradaki ticari ilişkinin niteliği ve diğer hususların hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, mahkemece eksik inceleme ile tanzim edilen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak müvekkili … yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, haksız fiilden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın davalı … yönünden kısmen kabulüne, davalı … yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı … vekilince istinaf edilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. (TBK m. 74) maddesi gereği ceza mahkemesinde verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin mahkumiyet kararı hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olup taraflar yönünden kesin delil niteliği taşıyacaktır.Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/536 sayılı ( Kapatılan Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/62 D. İş Esas – 2004/62 D. İş Karar sayılı ) dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporunda; Kadıköy …. Noterliğince onaylanmış 07/11/2003 tarihli … sayılı alacaklısı … olan 350.000,00-TL lik temliknamedeki imzanın …. eli ürünü olduğu belirtilmiştir. Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/1103 D. İş Esas – 2004/1103 D. İş Karar sayılı dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporunda; Kadıköy …. Noterliğince tanzim edilen 07/11/2003 tarihli … yevmiye numaralı temliknamede …adı altında ve … Ticaret A.Ş. kaşesi üzerinde atılı bulunan birer adet imzanın … eli mahsulü olmayıp, şahsın gerçek imzalarından model alınarak serbest taklit yöntemi ile oluşturulmuş sahte imzalar oldukları belirtilmiştir. Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2005/11853 Hazırlık sayılı soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda 23/10/2003 tarih, 000072 sayılı ikrazatçı genel kredi (ödünç) sözleşmesinde … atfen atılmış olan imzaya da bu kişinin eli ürünü olmadığı bildirilmiştir.Dava konusu 07/11/2003 tarihli 18489 nolu temlikname ile ilgili Kadıköy 1.Asliye ceza mahkemesinin 2006/693 Esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığı ve daha sonra dosyanın Kadıköy 2.Ağır ceza mahkemesinin 2010/126 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, Kadıköy 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/126 Esas sayılı dosyasında verilen 13/06/2012 tarihli kararın, birleştirilen Kadıköy 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/693 Esas sayılı dosyası ile ilgili bölümünde; davalı … hakkında dolandırıcılık suçundan açılan davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına (Bozma öncesi ilk kararda delil yetersizliğinden beraatine), sanık … davaya konu Kadıköy … Noterliği’nin 07/11/2003 Tarih … yevmiye no’lu temlikname ve buna bağlı ikrazat sözleşmesindeki imzanın bilirkişi raporuna göre imzaya yetkili … ait olduğu anlaşıldığından, sanığın bu suçtan beraatine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 2016/11411 Esas 2017/387 Karar sayılı ilamı ile; “Katılan-sanık … müdafilerinin birleşen Kadıköy 1.Asliye ceza mahkemesinin 2006/693 Esas sayılı dosyasında sanık .. hakkında Kadıköy …. Noterliği’nin 07/11/2003 gün ve … sayılı temliknamesinde ve buna bağlı ikrazat sözleşmesinde sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Suça konu belgelerdeki imzaların yetkili … ait olduğu bilirkişi raporu ile saptanmış olup yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediği sabit olduğundan, katılan-sanık … müdafilerinin temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibarıyla doğru olan beraat hükmünün onanmasına” karar verildiği görülmektedir. Kadıköy 2.Ağır ceza mahkemesinin 2010/126 Esas sayılı dosyasında ise (Kadıköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/693 Esas sayılı dosyasına konu temliknamede dahil olmak üzere) mahkemece; asıl dosya ve birleşen bir kısım dosyalara konu temliknamelerin sahte olduğu (Zeki Bülent Atabey’in bilgisi dahilinde (Gerekçede sanık … yerine sahte imza atarak) sahte temlikname düzenleme) kabulü ile, sanık … sahte temlikname düzenleme suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Kadıköy …. Noterliği’nin 07/11/2003 Tarih …. yevmiye no’lu temliknamesindeki imzanın … ait olup olmadığı hususunda, yukarıda açıklandığı üzere D.İş. dosyalarında alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunup, ceza mahkemesince …’un imzanın kendisine ait olduğu yönünde ikrarı olması nedeniyle yeniden imzanın aidiyeti konusunda inceleme yapılmadığı, mahkemece de imza incelemesi yaptırılmadan karar verildiği görülmektedir. Dairemizce İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesine yazı yazılarak, mahkemenin 2010/126 Esas sayılı dosyasında sanık … hakkında sahte temlikname düzenleme suçundan verilen hükmün kesinleşip kesinleşmediği sorulmuş, mahkemece gönderilen cevabi yazıda; 2010/126 Esas 2012/191 Karar sayılı dava dosyasının, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 19/01/2017 tarih 2016/11411 Esas 2017/387 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, eksik inceleme yönünden dosyanın tekrar Yarıtay’a gönderildiği ve Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 2017/2839 Esas 2017/2596 Karar sayılı ilamı ile eksikliklerin giderilerek düzeltme yapıldığı ve 2017/79 Esas sırasına kaydı yapıldığı, sanık… da bu dosyada taraf olarak bulunduğu, 2017/79 Esas sayılı dava dosyasının 22/06/2018 tarihinde karara çıktığı ve 23/11/2018 tarihinde Yargıtay’a gönderildiği bildirilmiş, dosyanın Uyap’tan yapılan sorgulamasında Yargıtay’da olduğu anlaşılmıştır. Bu hali ile; Kadıköy…. Noterliği’nin 07/11/2003 gün ve … sayılı temliknamesinin sahteliği ile ilgili iddianın mahkemesince değerlendirilmesi açısından, İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/79 Esas (Eski Esas 2010/126) sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesi beklenilerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenilmeden sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf talebinin usulen kabulü ile, , HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının istinaf yasa yoluna başvuran davalı … yönünden kaldırılarak, ceza dava dosyasının bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre delillerin değerlendirilerek hüküm kurulması için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/595 Esas 2019/45 karar sayılı kararının, davalı … yönünden KALDIRILMASINA, dosyanın açıklanan hususlar kapsamında yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine İADESİNE,2-Davalınan istinaf başvurusu usulen kabul edildiğinden, peşin yatırılan 4.754,00 TL istinaf karar harcının kendisine iadesine, harç iade işleminin ilk derece mahkemesince yapılmasına, 3-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 4-Davalı tarafından yatırılan 150,00 TL istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333.maddesi gereğince ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,5-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 50,00 TL istinaf posta giderinin, ilk derece mahkemesinde verilecek esas hükümde değerlendirilmesine, 6-Karardan birer suretin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/02/2020