Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/1901 E. 2019/1657 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1901
KARAR NO : 2019/1657
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2016
NUMARASI : 2016/214 – 2016/962
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/12/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili yerel mahkemeye vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının yaptığı kazı çalışması sonucu müvekkiline ait kamu yolunun yaklaşık 910-m²’sinin tahrip edildiğini ve meydana gelen 50.692,80TL (KDV dahil) zararın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili yerel mahkemeye vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın ihbar edilmesini ve haksız mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece mahkemesince; “…Somut olayda davalı şirket tacir ise de davacı tacir sıfatını taşımamaktadır. Uyuşmazlık 6102 sayılı yasada düzenlenen bir husustan da kaynaklanmayıp,Türk Borçlar Kanunundan düzenlenen haksız fiiilden kaynaklanmaktadır. Bu itibarla, mahkememizin uyuşmazlığın çözümünde görevsiz olduğu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu tespit edilmekle….TTK nın 4-5 maddeleri gereğince yapılan incelemede Ticaret Mahkemesinin görevsiz olduğu görevli mahkemenin Kocaeli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından HMK 114/1 c maddesi ve HMK 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,” dair görevsizlik kararından sonra, 22/11/2016 tarihinde ise aynı mahkemenin ek kararı ile davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde dosyanın gönderilmesi talep edilmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ek karar davacı vekiline 24/10/2018 tarihinde, davalı vekiline 25/10/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekilince sunulan 28/11/2018 tarihli dilekçeyle istinaf başvurusunda bulunulmuş, bu dilekçe karşı tarafa tebliğ edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/214 Esas sayılı dosyasında 07/10/2016 da görevsizlik kararı verildiğini, bu görevsizlik kararının kendisine 01/11/2016 da tebliğ edildiğini ve kararın 16/11/2016 da kesinleştiğini, taraflarınca mahkemeye 23/11/2016 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edildiğini, buna rağmen mahkemenin 22/11/2016 tarihli ek kararından davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini bu sebeple kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DAVA: Yolun çökmesi nedeniyle meydana gelen maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 01.07.2019 tarih2019/2660 E., 2019/4642 K. sayılı ilamıyla yargı yeri olarak Dairemiz belirlenmiştir.Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 07/10/2016 tarih, 2016/214 Esas, 2016/962 Karar sayılı ilamıyla Kocaeli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin görevli olduğundan davanın usulden reddine karar verilerek görevsizlik kararı verildiği, davacı vekilinin kararın kesinleşmesinden itibaren süresinde 23/11/2016 tarihinde görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dosyanın gönderilmesini talep ettiği, ancak Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 22/11/2016 tarihli ek kararıyla davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek dosyadan el çektiği halde bu kez 23/11/2016 tarihinde davacı vekilinin süresinde yaptığı talep üzerine davanın açılmamış sayılmasına dair kararın üst mahkemelerce derecatten geçirilip kesinleşmeden ilk derece mahkemesi hakimliğince bu kez açılmamış sayılmasına dair kararın aksine dava dosyasının Asliye Hukuk Mahkemesi’ne müzekkereyle gönderildiği görülmüştür. Dairemize gönderilen Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2016/383 Esas sayılı dosyasıyla davanın derdest olduğu, Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2016/383 Esas, 28/11/2016 tarihli tensip tutanağıyla Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/214 Esas -962 Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkemesine gönderilen dava dosyasının 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2014/383 Esas sırasına kaydının yapıldığı ve taraflara duruşma gününü bildirir davetiyelerin çıkarıldığı, Yargılamanın halen derdest olup, 8. Celsede 11/10/2018 tarihli ara karar ile “dosyanın Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne iadesi ile, 22/11/2016 tarihli davanın açılmamış sayılmasına dair ek kararın taraflara tebliği ile kesinleştirme işlemlerinin yaptırılmasına” dair ara karar kurulduğu, bu ara karar üzerine davacı vekiline Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesince ek kararın 24/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve davacı vekilince süresinde Sakarya Bölge Adliyesine istinaf başvurusunda bulunulduğu, ancak dosyanın İstanbul Bölge Adliyesi 16. Hukuk Dairesine gönderildiği bu Dairece 26/12/2018 tarihinde aidiyetle dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. HMK’nun 20. maddesi hükmü kamu düzenine ilişkin olup kararın alacaklı (davacı) vekilince temyiz edilmesi halinde dahi aleyhe bozma ilkesi nazara alınamaz (Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/1-433 kararı.)6100 sayılı HMK’nun 20. maddesinde; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır. Aynı kural takip hukukunda da geçerlidir.Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini takiben, davacı tarafın başvurusu üzerine nihai karar verilip dosyadan el çekildikten sonra mahkemece; önceki hükmüne aykırı olarak gönderme kararı verilmesi usuli hükümlere aykırıdır. Açılmamış sayılması kararı kesinleşmeden, dosyanın gönderilmesi şeklinde hükme aykırı olarak işlem yapılması sebebiyle, HMK’ nın 353/1-a.5 maddesi gereğince istinafa konu 22/11/2016 tarihli 2016/214 Esas – 2016/962 karar sayılı ek kararın kaldırılması gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun USULEN KABULÜNE, HMK’nın 353/1-a.5 maddesi gereğince, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/214 Esas – 2016/962 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, dosyanın açıklanan hususlar kapsamında işlem yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere mahkemesine İADESİNE,2-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının, talep halinde iadesine, 3-Davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 330,00 TL istinaf gider avansından, kullanılmayan kısmın talep halinde davacıya iadesine,yapılan istinaf giderinin nihai hükümde ele alınmasına, 5-Karardan birer suretin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 6-HMK’nın 359. Maddesinin 3. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işlemi ile 302. maddesinin 5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/12/2019