Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/1896 E. 2021/2264 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1896
KARAR NO : 2021/2264
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2019
NUMARASI: 2018/786 Esas – 2019/687 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafça yapılan kazı nedeniyle müvekkiline ait tesislere zarar verildiğini uğranılan zararın 4.242,00-TL olduğunu, uğranılan zarar ve ferileri ile birlikte toplam 4.375,01-TL’nin davalıdan tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça talep edilen alacak miktarının 4.242,00-TL olduğunu fakat takibe dayanak hasar miktarının 1.679,25-TL olarak belirtildiğini, takip miktarı ile zarar miktarının uyuşmadığını, takipte belirtilen hasar adresinin uyuşmadığını, takibin ve davanın kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… davacı tarafından, İstanbul …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası nedeniyle itirazın iptali davası açıldığı, takip dosyasında borç sebebinin ” 26.11.2015 ve 27/03/2016 Tarihinde … Cad. … Sok. Kağıthane/İstanbul Adresinde Müvekkil Şirket Tesislerine Verilen 1.679,25 TL Hasar Bedeli” olarak belirtildiği, yine dava dilekçesinde de aynı hasarın belirtildiği ancak dilekçe ekindeki hasar kayıtlarının … İlçesi, … Mahallesi … Caddesine ilişkin olduğunun tespit edilerek davacı vekiline beyanda bulunması için süre verilmesi üzerine davacı vekilinin hasar adresinin “… İlçesi, …har Mahallesi … Caddesi … önü” olduğu yönünde beyan sunduğu, bu durumda, takip dayanağı ile dava konusu hasarın uyuşmadığı, keza takibe dayanak adreste ise davalı tarafından yapılan bir çalışmanın da bulunmadığı, takibe sıkı sıkıya bağlılık kuralı gereğince davanın reddine …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu takibe dayanak belirtilen borç sebebinin; davalı firmanın verdiği hasar olduğunu, bahse konu hasarın, dosyada mübrez belgeler kapsamında açık bir şekilde tespit edildiğini, takip talebinde alacak sebebi olarak hasar bedeli gösterilmiş olup ilgili hasar sebebiyle ettirilen borç tahakkukuna istinaden 4.242,00-TL hasar bedeli + 33,00-TL işlemiş faizi ile doğru miktar üzerinden takip başlatıldığını, davalı şirkete icra takibi öncesinde gönderdiği yazılardaki hasar bedeli ile takip talebindeki alacak miktarının örtüştüğünü, buradaki durumun borcun sebebinin değiştirilmesi anlamında olmadığını, yalnızca usuli bir eksiklik olduğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; itirazın iptali talebine ilişkindir.Yerel mahkeme tarafından hükmün verildiği tarih itibarı ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 341/2. maddesinde; “Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” hükmü mevcuttur. Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nun Ek 1. Maddesinin 1. Fıkrasında; HMK’nun “341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. Fıkrasında; HMK’nun “341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2019 yılı için HMK’nun 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 4.400,00-TL. olmuştur.Dava, tazminat istemine ilişkin olup, davacının uğradığını iddia ettiği zarar ferileri ile birlikte toplam 4.375,10-TL olarak belirtilmiştir. İlk derece mahkemesi kararı kesin olması nedeniyle, HMK.m.346/1 hükmü uyarınca, miktar itibariyle ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de; temyiz (istinaf) merciine de aynı yetkinin tanıdığı 01/06/1990 gün ve 1989/03 – 1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davacı vekilinin istinaf dilekçesinin kararın kesin olması nedeniyle talebin HMK’nın 352/1-b-1, 341/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/786 Esas – 2019/687 Karar sayılı mahkeme kararının miktar itibariyle kesin nitelikte olması sebebiyle HMK. 341/2 ve HMK. 352/1-b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 3-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Karardan birer suretinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, HMK 341/2, 346, 352 ve 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/11/2021