Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/1667 E. 2021/1979 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1667
KARAR NO: 2021/1979
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2018
NUMARASI: 2017/853 – 2018/139
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 16/10/2015 tarihinde Körfez Hereke … Mah. … Cad. No:… adresinde müvekkil şirketin haberdar etmeksizin yapılan alt yapı çalışması esnasında müvekkil şirkete ait 4″ çelik doğalgaz hattına davalı şirket … ve yüklenicisi … Inşaat tarafından hasar verildiğini ve toplam 31.291,04 TL zarara sebebiyet verildiğini, alt yapı kazı çalışmaları öncesi davalı müvekkil şirkete hiçbir bildirimde bulunulmadığını, davalı şirketin bu eylemi ile verilebilecek tüm zararları göze alarak çalışma yaptığını, davalı projesi gereği tüm emniyet tedbirlerini alarak çalışma yükümlülüğü bulunduğunu, meydana gelen hasar neticesi müvekkil şirkete gelen ihbar üzerine adrese giden … teknik personelince hasar gören hatta müdahale edildiğini ve tutanak altına alındığını, doğalgaz hattının teknik standartlara uygun imalatının gerçekleştirildiğini belirterek, davanın kabulü ile davalılardan müştereken ve müteselsilen 31.291,04 TL alacağın hasar tarihi olan 16/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti vekili cevap dilekçesi ile; 16/10/2015 tarihinde belirtilen adreste çalışma yapmış olduğunu, standart prosedür gereği işlem öncesinde olduğu gibi sahadaki teknik ekipler tarafından 16/10/2015 tarihi sabahı …’a ait 187 nolu telefon aranılarak çalışma yapılacağını ve çalışmanın adresinin bildirildiğini, … ekiplerinin çalışma adresine gelip … doğalgaz hattının yerini tahmini gösterdiğini, … ekipleri çalışma izni verdikten sonra ekiplerin doğalgaz hattının tespiti için tespit kazısı işine başladığını ve hassas bir şekilde belirtilen adreste doğalgaz hattı tespit edilip ortaya çıkarıldığını, … ekiplerinin belirttiği doğalgaz hattına göre güzergah tespit edilip işe başlandığını, ancak yaklaşık bir saat sonra iş makinesinin sert bir malzemeye takılınca el ekiplerinin iş makinesinin takıldığı yeri hassas bir şekilde açıp temizlediğinde ikinci doğalgaz hattı görüldüğünü, ikinci doğalgaz hattında ikazlar için gerekli doğalgaz kumu ve gerekli bant vb işaretlere rastlanmadığını, çalışma sırasında doğalgaz borusuna zarar verilmediğini, hemen … aranarak haber verildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesi ile; Dava konusu zarara yol açtığı iddia edilen çalışmanın müvekkil kurum tarafından yapılmadığı, söz konusu bölgede yüklenici firma … Ltd. Şti tarafından kazı çalışması yapıldığını, söz konusu hasar nedeniyle idarelerine izafe edilecek bir kusur bulunmadığını, ayrıca işin yapılmasıyla ilgili müvekkil kurum ile müteahhit firma arasında gerçekleştirilen sözleşme ve şartname gereği, işin devamı sırasında işyerinde yapılacak çalışmalar nedeniyle, işçilerle çevre halkının kazaya uğramalarını, zarar görmelerini ve işlerde zarar ve hasar meydana gelmesini önleyici tedbirlerin alınmasından da yüklenici sorumlu olup, işyeri ve çevresindeki bölgede yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması sebebiyle doğabilecek hasar ve zararın ödenmesinden yüklenicinin sorumlu olduğunu belirterek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince;”Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde dava açıldıktan sonra davalı … Ltd.Şti tarafından ödeme yapıldığı, davacı vekili 16.02.2018 tarihli dilekçesinde dava konusuna ilişkin başka taleplerinin kalmadığını belirtmiş olmakla bu haliyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş,davalı … her ne kadar zamanaşımı definde bulunmuş ise de olay tarihi ve dava tarihi gözönüne alındığında TBK 72. Maddesi gereği iki yıllık süre dolmadığından işin esasına girilmiş, iş sahibi olan davalı …’nun yüklenici olan davalı firmayı denetleme ve gözetlemeye yetkili olduğu, işin davalı …’nin kontrolünde ifa edildiği, dolayısıyla adam çalıştıran konumunda bulunduğu, bu itibarla davalının TBK’nın 66. maddesine göre sorumlu tutulduğu gerekçesiyle davalı … lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” denilerek konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı … vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; HMK’nın 331. Maddesinin birinci fıkrası; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklinde düzenlenmiştir. Anılan madde doğrultusunda davanın konusuz kalması halinde davanın açıldığı tarihte haksız olduğu tespit edilen taraf yargılama giderini ödemekle yükümlü olacaktır. Bu nedenle yargılama gideri hakkında hüküm kurulabilmesi için mahkemece davanın açıldığı tarihte haksız olan tarafın tespit edilmesi gerektiğini,Müvekkili İdarenin söz konusu davada haksız olmadığı gibi davanın açılmasına sebebiyet veren taraf olmadığını müvekkili İdare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; Haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır. Davalılar arasında Körfez İlçesi Hereke … ve … Mahalleleri İçme suyu ve Kanalizasyon Hattı İnşaatı İşine Ait Sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin 12. Maddesine göre yüklenici günlük iş programı hazırlayacak ve idare bu programı onaylayacaktır. Sözleşmenin 21. Maddesine göre idarenin denetim yükümlülüğü bulunmaktadır. Sözleşme ve eklerine göre, davalının yapılan işi kontrol ve denetim görevi bulunmaktadır. Denetim sorumluluğu nedeniyle Davalı …ya husumet yöneltilebilir. TBK Müteselsil sorumluluk hükümleri uyarınca Dış ilişkide ;Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. (m.61) Her ne kadar davalılar arasında akdedilen sözleşmede sorumluluk yüklenici üzerinde bırakılmış ise de söz konusu düzenleme sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişki yönünden önemli olup sözleşmenin tarafı olmayan davacı yönünden bağlayıcı değildir. Dava konusu hasar dava açıldıktan sonra davalı yüklenici tarafından karşılandığına göre davacının dava tarihinde dava açmakta haklı olduğu, davalı …nun dava tarihinde davacıya karşı sorumluluğu bulunduğu HMK 331 uyarınca mahkeme hükmünün yerinde olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/03/2018 tarih, 2017/853 Esas – 2018/139 Karar sayılı kararına karşı davalı İSKİ vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.137,49-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 44,40-TL harcın düşümü ile eksik kalan 2.093,09-TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalı …’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 5-HMK’nın 359. Maddesinin 3. fıkrası gereği karar kesin nitelikte olduğundan kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/10/2021