Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/1546 E. 2021/1884 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1546
KARAR NO: 2021/1884
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2019
NUMARASI: 2017/827 – 2019/422
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul Esenler ilçesi … Mah. … Sok. İle … Sok kesişiminde bulunan Esenler Santraline ait kablonun davalı şirketin yapmış olduğu kazı çalışması sırasında koparılmak suretiyle hasara uğratıldığını, hasardan sonra müvekkili şirketin teknik elamanlarınca durumu tutanaklarla tespit edilerek hasarın giderildiğini hasar keşif tutarı formuna göre davacının 10.107,60TL zararının bulunduğunu ileri sürerek, bu miktarın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını müvekkili şirketin belirtilen tarihlerde yer altı kazı çalışmasının bulunmadığını, belirtilen adreste müvekkilinin yer hatlarının bulunmadığı, sadece havai hatlarının bulunduğunu, davacı çalışanlarının tek yanlı tutanağının bağlayıcı olmadığını, zarar ve eylem arasındaki bağın kesin olarak belirlenmesi gerektiğini, eylemin müvekkilince yapıldığının kabulü halinde de davalının müterafik kusuru bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; ” haksız fiilin davalı tarafından meydana getirildiği ile bu haksız fiil sonucu davacıya ait materyallerin zarar gördüğünü HMK’nın 187 ve devamı maddeleri gereğince usulüne uygun delillerle davacı tarafından ispatlanması gerekir. Oysa davacı verilen tüm sürelere rağmen sadece soyut beyanlar içeren tutanağı dosyaya sunmuştur. Tutanakta herhangi bir ayrıntı verilmeden elektrik direği için yapılan kazı sırasında yer altı bakır kablolarına zarar verildiği yazılıdır. Oysa günümüz şartlarında kazı anının fotoğraflanması, görüntülenmesi, veya başka bir şekilde belirlendirilmesi tutanak düzenlenmekten daha kolay bir şekilde yapılabilecektir. Davacı tarafça buna ilişkin herhangi bir kanıt sunulmadığı gibi, sunulan iki adet fotoğrafta da herhangi bir hasarın bulunmadığı açık şekilde görülmektedir. Davacı tarafça tek yanlı düzenlenen ve bir adet çalışanın imzasını taşıyan hasar tespiti tutanağına itibar edilemeyeceği kaldı ki bu tutanakta dahi meydana gelen hasarın niteliği konusunda herhangi bir açıklama yapılmadığı” denilerek, davacının sabit görülmeyen davasının reddine karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Yerel Mahkeme tarafından maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için dava konusu hasarın meydana geldiği adreste 11.10.2016 tarihli hasarın davalı tarafından yapıldığının tespiti amacıyla hasarın meydana geldiği bölgede kazı ve alt yapı çalışması için ruhsat alan ve kazı çalışması yapan firmanın tespiti ve ilgili bilgi ve belgelerin ibrazı amacıyla … ve İBB’ye müzekkere yazılmadan, gerekli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık ; Davada ileri sürülen hasarın davalının eyleminden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, kaynaklanıyor ise davalının zararın oluşmaması için gerekli koruma önlemlerini alıp almadığı bu kapsamda gerekli koruma önlemlerini almamış ise tazminat tutarında ilgili yapılıp yapılmayacağı ve zararın miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edildi.” denilmiştir. Ön inceleme duruşmasının 6 numaralı ara kararında ; davalı şirkete yazı yazılarak; dava dilekçesine ekli belgeler eklenmek sureti ile, tespit tarihi olan 11/10/2016 tarihi itibari ile hasar mahallinde kazı ve alt yapı çalışması yapılıp/ yapılmadığının sorulmasına karar verilmiştir. Uyap üzerinden yapılan incelemede ön inceleme tutanağının 6 numaralı ara kararı yerine getirilmeden dosyanın bilirkişiye verildiği, bilirkişinin dosya kapsamının eksik olduğunu bildirdiği, mahkeme 2. celsede 2 numaralı ara karar ile tekrar; Davalıya yazı yazılarak, belirtilen yerde yer altı kabloların bulunmadığı cevap dilekçesinde belirtilmek ile birlikte dinlenen tutanak tanığı beyanında yer üstü kabloların yer altına alınması sırasında davacı kablolarına zarar verildiğini belirtilmesi karşısında hasar tespit tutanağının eklenmesi sureti ile 11.10.2016 tarihinde tutanakta belirtilen bölgede herhangi bir kazı çalışması yapılıp yapılmadığı (davalının kendisince veya yüklenicileri tarafından ) hususunun sorulmasına karar verildiği, karar gereği yerine getirilmeden dosyanın tekrar bilirkişiye verildiği, bilirkişinin tekrar rapor tanzim edilebilmesi için eksik hususların bulunduğunu bildirdiği anlaşılmıştır. HMK uyarınca Hâkimin davayı aydınlatma ödevi kanunun 31. Maddesinde düzenlenmiş olup Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir. Davacı kendisine ait kablolara davalının hasar verdiğini ileri sürerek, buna ilişkin kurum mevzuatı uyarınca tutulan kayıtlarını (kendi elinde olan kayıtları) dosyaya sunmuştur. Davalı kurum ise hasarın kendisinden kaynaklanmadığını ileri sürerek cevap dilekçesinde kendi kurum kayıtlarını delil olarak bildirmiş ancak elinde olan kurum kayıtlarını mahkeme kararına rağmen dosyaya sunmamıştır. Yukarıda açıklandığı üzere mahkeme davalı kurum kayıtlarının celbine iki kez karar vermiş ancak gereği yerine getirilmeden dosyayı bilirkişiye tevdi etmiştir. HMK 219 maddesi uyarınca taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. M. 220/3 uyarınca; Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir. Davalı kurumun hasar mahallinde hasar tarihi ve öncesi yakın zamanda yaptığı çalışmalara ilişkin kayıtların getirilerek incelenmesi bu kayıt içeriklerine göre gerekirse ilgili belediyelerden de varsa davalı kurum çalışmalarına ilişkin kayıtların celp edilip sonra bilirkişi raporu alınması gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi kanuna uygun olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1-a-6 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu ve başlıkta yazılı bulunan Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/04/2019 tarih, 2017/827 Esas – 2019/422 Karar Sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6- HMK’nın 359. Maddesinin 3. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 05/10/2021