Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/1423 E. 2021/1957 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1423
KARAR NO: 2021/1957
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/05/2018
NUMARASI: 2015/684 Esas- 2018/555 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan … ile diğer davalıların murisi … hakkında, Hücumbot Filosu Komutanlığında görev yaptıkları dönemde personelin maaş işlemlerini yürüten davadışı personelin davacı TMSF’ye devrolan …’ı sahte evrak düzenleyip kedi çekmek suretiyle zarara uğrattığı, bu zararın davadışı gerçek failden tahsilinin mümkün olmadığı ve davalıların da gözetim yükümlülüğünü yerine getirmeyerek bu zarardan sorumlu oldukları gerekçesiyle icra takibine başlandığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini ileri sürererek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde; Yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu veya Ankara Çankaya adliyelerinden biri olduğunu, hak düşürücü sürenin geçtiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu, esas yönünden davacının haksız olduğunu, davacı tarafça ileri sürülen eylemlerin müvekkili tarafından gerçekleştirilmediğinin mahkeme kararı ile belirlendiğini, icra inkar tazminatı talep koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… Alacaklı …’ın davacı TMSF’ye devredilmiş olması nedeniyle, Bankacılık Yasası uyarınca fon alacakları 20 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan, ayrıca TMSF davalarına bakmakla mahkememiz yetkili ve görevli olduğundan, icra dosyasında itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan, davalı …’ın yetki ilk itirazı, hakdüşürücü süre itirazı ve zamanaşımı def’i kabul görmemiştir. Davacı kayıtları incelenerek düzenlenen bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmakla, haksız fiil kaynaklı davacı banka zararından davalılardan …’ın kusuru oranında sorumlu tutulması gerektiği kanaatiyle, bilirkişi raporunda takip öncesi faiz dahil alacak üzerinden hesaplama yapılmışsa da, takip öncesi temerrütten sözedilemeyeceğinden asıl alacak üzerinden Mahkememizce kusura isabet eden tutar hesaplanmak suretiyle (496,27 X %25=124,12) davanın kısmen kabulüne karar vermek, zararın doğduğu dönemde ilgili birimde görevli olmadığı tespit edilmiş olan …’ın kusuruyla zarara neden olduğundan sözedilemeyeceğinden, mirasçısı davalılar hakkında davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca davacı takip talebinde takip öncesi ve takip sonrası yıllık %200 akdi faiz oranında temerrüt faizi talep etmiş ise de, davacıyla davalıların aralarında kredi vb. sözleşme ilişkisi veya ticari ilişki bulunmadığından, talep haksız fiil kaynaklı olsa da haksız fiil tarihinde davacının kusur sorumluluğunu yaklaşık ortaya koyan bir tespit, delil bulunmadığından, banka zararından sorumluluk tamamen yargılama sonucu tespit edilmiş olduğundan, ayrıca takip öncesi davalılardan bir talepte bulunulup ödenmediği de iddia edilmediğinden takip öncesi temerrütten sözedilmesi mümkün olmamakla, ilk talebin yapıldığı takip tarihi temerrüt tarihi kabul edilerek, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ve akdi faiz değil yasal faiz uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır. Ayrıca davalının sorumluluğu kredi ilişkisinden doğmadığı ve yargılama neticesi belirlendiğinden itirazın haksız olduğundan bahsedilemeyeceği gibi, davacının da takibinin kötüniyetli olduğu ispatlanamamakla yasal koşullar oluşmadığından tarafların icra inkar ve kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine … …Davanın KISMEN KABULÜ İLE, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında vaki davalı … itirazının kısmen iptaline, takibin bu davalı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 124,12 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden sonra yıllık %9 yasal faiz uygulanmasına, Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, Davalı … mirasçıları …, …, …, … yönünden davanın reddine, …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekili ve davalı … vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; meydana gelen zarardan davalıların tümünün sorumlu olduklarını, Yerel mahkemece kanuni faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde;davacı tarafından talep konusunun genişletilmesinin usule aykırı olduğunu,davacı tarafından talep edilen faiz tutarının fahiş olduğunu,davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacı tarafından kötü niyetli olarak istinaf kanun yoluna başvurulduğunu beyanla davacının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davacının 6100 Sayılı HMK’nın 329. Madde hükmü gereğince müvekkili ile aralarında kararlaştırılan 10.000 TL tutarındaki vekalet ücretini ödemeye ve davacı vekili aleyhine 5.000 TL disiplin para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; haksız fiil iddiasına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belge ve delillere göre; ilk derece mahkemesince yaptırılan inceleme soncunda düzenlenen bilirkişi raporunun dosya kapsamındaki diğer delillerle örtüşmesi ve denetime elverişli olmasına, uzman bilirkişi raporunda belirtilen hesaplama ile özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük görülmemesine; ilk derece mahkemesinin uyuşmazlık konusu hukuki ilişki ve hususları nitelemesi, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitleri, delilleri takdir ve değerlendirmesi, uyuşmazlığın çözümü için gereken hukuk kurallarını uygulaması, uyuşmazlık konusu hususları gerekçelendirmesinde isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin istinaf talebinin HMK’ nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2015/684 Esas – 2018/555 Karar sayılı mahkeme kararına yönelik davacı vekili ve davalı … vekilinin istinaf istemlerinin HMK.m.353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacının istinaf istemi reddedildiğinden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davalının istinaf istemi reddedildiğinden, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile kalan 14,90-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Yasa yoluna başvuran taraflarca yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 6-HMK’nın 359. Maddesinin 3. fıkrası gereği karar kesin nitelikte olduğundan kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m. 353/1-b.1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 07/10/2021