Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2018/992 E. 2019/668 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/992
KARAR NO : 2019/668
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2017
NUMARASI : 2014/730 – 2017/1093
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/04/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin elektrik dağıtım hizmeti verdiğini, davalı şirketin, … İlçesi …. …. Stadyumu civarında 28.10.2011 tarihinde, devam etmekte olan inşaat çalışması esnasında …. fideri ana besleme kablosuna zarar verdiğini, bu hasara istinaden keşif özeti ve satılamayan enerji bedeli formunun düzenlendiğini, bu çıkışlardan beslenen 20 adet trafo merkezinin yaklaşık 3 saat, 3 adet trafo merkezinin ise yaklaşık 8 saat enerjisiz kaldığını, söz konusu hasardan oluşan hasar bedellerinin tahsili için davalı …. aleyhine, ödenmeyen hasar bedeline istinaden Bakırköy…. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu, davalının takip tarihi itibarı ile borcunun 11.915,73 TL olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 11.915,73 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin, dava dilekçesinde meydana geldiği iddia edilen olayla herhangi bir ilgisi ve kusuru bulunmadığı gibi, olay sonucu ortaya çıktığı iddia edilen zararı karşılama yükümlülüğünün de bulunmadığını, bahse konu …. ilçesi ….. Bölgesi …. Stadyumu sahasında gerçekleştirilen Proje ile ilgili inşaat faaliyetlerinin, müvekkili tarafından gerçekleştirilmediğini, söz konusu projenin, ….Proje ortaklığı tarafından yürütüldüğünü, müvekkili şirketin, söz konusu projenin inşaat sürecinin hiçbir aşamasında yer almadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE TOPLANAN DELİLLER: Mahkemesince; taraf delilleri toplanmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemesince; 28/10/2011 tarihinde davacı firmaya ait ana besleme kablosuna, yapılan kazı çalışmaları sırasında zarar verildiği, meydana gelen bu hasar nedeniyle davacı firmanın toplam zararının 11.915,73 TL olduğu, davacı tarafından …. AŞ Genel Müdürlüğü Beyoğlu İşletme Müdürlüğü’nün 03/11/2011 tarih ve … sayılı hasar zaptı ve keşif özetini dosyaya sunulmuş olduğu, hasarın …. Stadı içinde iş makinesinin çalışması sırasında kabloya zarar vermek suretiyle meydana geldiğinin sabit olduğu, belirtilen inşaat yönünden sorumluluğun davalı firmaya ait olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile; 11.915,73 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dosya kapsamındaki beyan ve itirazları dikkate alınmaksızın hatalı ve hukuka aykırı bir şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, davacı tarafça iddia ve taleplerini ispata yarar herhangi bir delilin dosyaya ibraz edilmediğini, mahkemece iddianın genişletilmesi yasağına ve müvekkili şirketin muvafakati bulunmamasına rağmen davacının dava dilekçesi ile birlikte dosyayı ibraz etmediği ve delil listesinde de yer vermediği hasar zaptını ve keşif özetini dikkate alarak karar verilmesinin hatalı bulunduğunu, davacı tarafça tek yanlı tanzim edilen ve hasara ilişkin kesin, somut bilgiler içermeyen, bazı sayfalarında imza dahi bulunmayan söz konusu hasar zaptı ve keşif özetinde müvekkili şirketçe zarar verildiğine dair somut herhangi bir veri bulunmadığını, dolayısıyla söz konusu keşif özeti ve hasar zaptının herhangi bir delil fonksiyonu olmadığını, 06.03.2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, müvekkili şirket ile dava konusu olay arasında illiyet bağı bulunmadığının açıkça ortaya konulduğunu, kaldı ki davacının iddia ettiği şekilde bir zarar varsa da, bunun müvekkili şirketin eylemleri neticesinde meydana geldiğine yönelik dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge yer almadığını, aksinin düşünülmesi halinde dahi, müvekkili şirketin hasara sebebiyet veren herhangi bir eyleminin bulunmadığının açık olduğunu, tapu kayıtlarında davacı lehine herhangi bir şerh bulunmadığını, dolayısıyla davacının dava konusu ana besleme kabloları haksız ve hukuka aykırı bir şekilde kendi mülkiyetinde bulunmayan bir taşınmaz içerisinden geçirdiğini, söz konusu parselde mevzuata ve idari mercilerden alınan izinlere uygun olarak inşaat faaliyetleri yürütülen parselin altından geçen kablolarla ilgili davacı tarafça yapılmış herhangi bir bilgilendirme/uyarı bulunmadığını, söz konusu olayın bahsi geçen parsel içinde mi dışında mı meydana geldiğini tespit edilmediğini, davacı tarafça hasarın parsel dışında meydana geldiğine ilişkin bir iddiasında bulunmadığını, hasarın hangi çalışmalar sırasında meydana geldiğinin dahi belli olmadığını, davacı tarafça bu kapsamda dosyaya herhangi bir delil sunulmadığını, adı geçen projenin ayrı bir tüzel kişiliği haiz …. proje ortakları tarafından yürütüldüğünü, sorumluluğu kabul etmemekle birlikte zararın meydana geldiği kabul edilse bile iş bu zarar nedeniyle müvekkili şirkete husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, hasar meydana geldiği iddia edilen tarih itibariyle ortaklık tarafından gerçekleştirilen söz konusu projenin iksa uygulama işlemlerinin ihbar olunan …. ve ….. işletmesi tarafından yürütüldüğünü, iksa işlemlerinin başka bir şirket tarafından yürütülmesi nedeniyle de müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafça, ….. fideri ana besleme kablosuna davalı tarafça yapılan çalışmalar sırasında hasar verildiği belirtilerek, uğranılan zararın tahisili talep edilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafça istinaf edilmiştir. Mahkemece alınan 13/11/2015 tarihli ek bilirkişi raporunda; hasar zaptı ve keşif özeti belgelerinin dosyaya sunulduğu, davacı tarafa ait kablolarda meydana gelen zarar miktarının 11.841,76-TL olduğu, hasar zaptında olayın failinin … olarak belirtildiğinin bildirildiği görülmüştür. Tapu Müdürlüğü yazı cevabından; İstanbul ili … İlçesi …. Mahallesi …. ada …. parsel sayılı taşınmazın 26/11/2014 tarihinde davalı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Şişli Belediye Başkanlığı’nın 02/03/2016 tarihli yazı cevabında; … İlçesi …. Mahallesi … ada …. parsel sayılı taşınmazın mülkiyeti …… iştiraki olan …. A.Ş.’ne ait yere 03/08/2012 tarihinde ….. adına inşaat ruhsatı verildiği, yapı müteahhidinin ….AŞ. Ve Ortakları olduğu, mal sahibinin …. adına dönüşmesi sonucu 13/02/2015 tarihinde ruhsat verildiği ve yapı müteahhidinin ….AŞ. Olduğu bildirilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 06/03/2017 tarihli ek raporda ise özetle; söz konusu olayın stadın yıkımı esnasında ve/veya hafriyat faaliyeti anında meydana geldiğinin anlaşıldığı, dosyada yıkım ruhsatına rastlanmadığı(teknik inceleme sürecinde), davacı tarafça olayın meydana geldiği noktanın kesin olarak belirtilmediği, olayın parsel içinde mi yoksa yolda mı zuhur ettiği hususunda net açıklama bulunmadığı, şayet parsel içinde meydana geldi ise-ki dosyada olay noktasıyla ilgili resim veya net bir bilgi bulunmadığı ancak ifadelerden parsel içinde meydana geldiği anlaşıldığı, Tapu Müdürlüğü ön yazısından, şerhle ilgili … adına bir yazılı bilgi ve meşruat görülmediği, olay parsel içinde meydana geldi ise, davalı yanın bilgisi olmadığı, …. zamanında ilgilenmemesi nedeniyle zararın ortaya çıktığı ve davalı yanın sorumlu olmadığı düşünüldüğü, olayın vuku bulduğu yer hakkında dosya münderacatından teknik olarak sahih bir bilgiye sahip olunamadığı, olay yol kısmında meydana geldi ise, her halukarda ve uygun illiyet de gözetilerek, davalı tarafın davacı yana karşı talep edilen meblağ yönünden sorumlu olduğu belirtilmiştir.Somut uyuşmazlıkta; bilirkişi raporlarından anlaşılacağı üzere 28/10/2011 tarihinde, Ali Sami Yen stadının yıkımı esnasında ve/veya hafriyat faaliyetleri sırasında davacıya ait …. fideri ana besleme kablosuna zarar verildiği, Torunlar-Aşçıoğlu-Kapıcıoğlu proje ortaklığı(işveren) ile …. San. Tic. A.Ş.(yüklenici) arasında 03/02/2011 tarihinde işverenin taahhüdü altında bulunan … İli … İlçesi … Mah. ….Stadyumu …Pafta …. Ada …. Parselde kayıtlı arazi üzerinde inşa edilecek olan proje kapsamında ….stadyumunun yıkım işlerinin yüklenici şirkete verildiği, davaya dayanak olay 28/10/2011 tarihinde meydana gelmiş olup, Beyoğlu İşletme Müdürlüğü tarafından tutulan aynı tarihli tutanakta hasarın failinin ….. olduğunun belirtildiği, bilirkişi raporu ile, davacıya ait kablolarda oluşan hasar nedeniyle talep edilebilecek tazminat miktarının 11.841,76-TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.Davacı tarafça husumet itirazında bulunulmuş ise de; dosya kapsamından, …. inşaat işinin …. proje ortaklığı tarafından alındığı, bilahare ….Tic. Anonim Şirketi ile …. Sanayi ve Tic. A.Ş. arasında yapılan devir ve temlik sözleşmesi ile, ….proje ortaklığı sözleşmesinden kaynaklanan ortaklığa ilişkin tüm hak ve alacakların ….Turizm Tic. Anonim Şirketi tarafından, ….Sanayi ve Tic. A.Ş.’ye devredildiği, yine ….Sanayi ve Tic. Anonim Şirketi ile ….Sanayi ve Tic. A.Ş. arasında yapılan devir ve temlik sözleşmesi ile,…. proje ortaklığı sözleşmesinden kaynaklanan ortaklığa ilişkin tüm hak ve alacakların …. Sanayi ve Tic. Anonim Şirketi tarafından ….Sanayi ve Tic. A.Ş.’ye devredildiği, dolayısıyla dava tarihi itibariyle adi ortaklığın sona ermiş olduğu, her ne kadar davanın dayanağını oluşturan olay adi ortaklığın devamı sırasında meydana gelmiş ise de, dava tarihi itibariyle adi ortaklık bulunmadığından, adi ortaklığı oluşturan diğer şirketlerin davalı şirket ile birlikte zorunlu dava arkadaşlıklarının bulunmadığı, davalı şirket tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılması halinde, ödemenin, adi ortaklık ortakları arasındaki iç ilişki kapsamında ayrıca değerlendirilmesi gerektiği, yukarıda belirtilen 03/02/2011 tarihli sözleşme ile yıkım işinin dava dışı …. San. Tic. A.Ş.’ye verildiği anlaşılmakta ise de, davalı şirketin yüklenici olarak alt yüklenicinin haksız fiilinden kaynaklanan sorumluluğunun devam edeceği, dolayısıyla davalı şirkete husumet yöneltilmesinin yerinde olduğu anlaşılmaktadır.Davacı şirkete ait …. fideri ana besleme kablolarına, ….stadının yıkımı esnasında ve/veya hafriyat faaliyetleri sırasında zarar verildiği hususu sabit olup, söz konusu inşaat/yıkım çalışmalarının müteahhidinin, yapılan proje ortaklığı devir sözleşmeleri de dikkate alındığında, davalı şirket olduğu, kendisi tarafından iş verilen alt müteahhidin fiillerinden de sorumlu olacağı, kazı tarihinde taşınmazın davalı şirket adına kayıtlı olmadığı da gözetildiğinde, proje dahilinde elektrik hattı bulunduğu bilinen şehir içerisindeki bir yerde kazı çalışması yaptıran davalının, kazı yapılan alanda daha önce kazı ruhsatı alarak çalışma yapan kurumları ilgili yerlerden sorup tespit etmesi, o yerde daha önce çalışma yapılmış ise ilgili plan ve projelerin getirtilerek incelemesi, gerekirse gözcü talep edip, kazı öncesi kontrol çukurları açtırması, kazı yapılırken daha dikkatli olması ve gerekirse kazıyı elle yaptırması gerekmektedir. Bu hali ile, davalı tarafça, belirtilen şekilde bir inceleme ve araştırma sonucu kazı çalışmalarının yapıldığı ispat edilmediğinden, mahkemece davalının, bilirkişi raporu ile belirlenen tazminattan sorumlu tutulması yerindedir.Sonuç olarak dosya kapsamı, delil durumu, ilk derece mahkemesi kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından, usul ve esas itibariyle yasaya aykırı bir durum bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/730 Esas 2017/1093 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 813,96 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 204,00 TL harcın mahsubu ile 609,96TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, HMK’nın 302.maddesinin 5.fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, 3-Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 4-Davalı tarafından yatırılan 150,00 TL istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333.maddesi gereğince ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, tarafınca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,6-HMK’nın 359.maddesinin 3. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/04/2019