Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2018/754 E. 2019/368 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/754
KARAR NO : 2019/368
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2017
NUMARASI : 2015/1279 – 2017/946
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 28/02/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili yerel mahkemeye vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalının kendine ait işyerinde yıkım çalışması yaptırması sırasında kendisine komşu konumda bulunan müvekkili şirkete ait depoya ve depo içindeki malarına zarar verilmesi ile ilgili olduğunu, davalının kendi binasında yaptığı tadilat ve yıkım esnasında kusurlu işlemleri nedeniyle müvekkilinin depo alanında meydana gelen zararın tazminine esas olmak üzere İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/51 D. İş dosyasından tespit davası açıldığını bu dosyasındaki bilirkişi raporunda davalının 14.170,43 TL depoda satışa hazır ürünlere zarar verdiği ve 10.158,72 TL de çatıya zarar verdiği ve toplamda depo alınanda 24.329,15 TL’lik hasar tespit edildiğini, bu dosya ile ilgili de müvekkilinin 652,90 TL yargılama masrafı yaptığını, bu bedellerin tahsili amacıyla davalı hakkında İstanbul Anadoul …. İcra müdürlüğü’nün …. e sayılı icra dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek, takibin devamına, borçlunun asıl alacak üzerinden %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili yerel mahkemeye vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; tarafların bir istinat duvarının ayırmakta olduğu iki komşu işletme olduğunu, duvarın müvekkili tarafından demir ve tuğla kullanılarak yükseltildiğini, davacı tarafından istinat duvarını tutan demirlere sundurma tabir edilen ekler yapmak suretiyle çatı çekerek bahçesine ruhsatı ve herhangi bir izini alınmamış üstü kapalı bir alan yapıldığını, müvekkilin yıkım çalışması için lazım gelen tüm izinleri aldığını ve büyük bir titizlikle yıkım çalışmalarını gerçekleştirdiğini, komşu konumda olan davacı şirket tarafına değil içe doğru temiz bir yıkım yapıldığını, davacı şirket yetkili ve çalışanlarının da durumdan haberdar edildiğini, zaten haftalar öncesinden yıkım çalışmalarının başlaması nedeni ile haberdar olmamalarının mümkün olmadığını, tespite konu bilirkişi raporunun ise hatalı olduğunu, davacının kaçak ve izinsiz bir yapı kullanması, müvekkilinin duvarına izinsiz bir şekilde ek yapması sebebiyle kusurlu olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
TOPLANAN DELİLLER: Mahkemesince; İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/51 D. İş sayılı dosyası celp edilmiş, bilirkişiden rapor alınmış ve tanık beyanları dinlenmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece mahkemesince; “…çatı örtüsünün yıkılması sonucu oluşan zarardan sorumlu olduğu, buna karşın çöken çatı örtüsünün yeniden inşasını bu yeri davacıya kiralayan dava dışı üçüncü kişinin mülkiyet hakkına dayalı olarak talep edebileceği, zilyet olan davacının çatının yeniden inşası için gerekli bedeli talep yetkisinin olmadığı, bu nedenle çatı örtüsünün yeniden imalatı için gereken hasar bedeline ilişkin davada davacının aktif husumetinin bulunmadığı, bu kısma yönelik davanın reddinin gerektiği, davacının vitrifiye ürünlerinde meydana gelen zarar ile ilgili olarak ise delil tespiti dosyasında hesaplamanın katalog fiyatları üzerinden yapıldığı yönündeki itiraz nedeni ile hükme esas alınmasının mümkün olmadığı, mahkememizce alınan 26/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda ise hesaplamanın %25 kar oranı mahsup edilmek sureti ile yapıldığı, gerekçeli denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeni ile bu raporun hükme esas alındığı, çatı örtünün bağlı bulunduğu duvarın yıkılacağına ilişkin davacı tarafa herhangi bir ihtarat ve bildirim yapılmaması nedeni ile davacının meydana gelen hasar ile ilgili herhangi bir kusurunun olmadığı, davalının zarardan sorumlu olduğu, davanın haksız fiilden kaynaklanıyor olması ve takip talebinde işlemiş faiz talep edilmeyip işleyecek faiz için yasal faiz talep edilmiş olması karşısında kabul edilen alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği, alacağın tespitinin yargılamayı gerektirmesi nedeni ile icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığı, delil tespiti dosyasında yapılan masrafların ise yargılama sırasında yargılama masrafı olarak nazara alınması gerektiği…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı yönünden ayrı ayrı reddedilmiştir.Karar davacı vekiline 25/12/2017 tarihinde, davalı vekiline 22/12/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekilince sunulan 08/01/2018 tarihli dilekçeyle istinaf başvurusunda bulunulmuş, bu dilekçe davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; çatının malik tarafından değil bir önceki kiracı tarafından yaptırıldığını, bir önceki kiracı firma tarafından yapılmış ve müvekkili şirket tarafından bu haliyle kiralandığını, müvekkili şirketi özenle kullanma borcu gereği kira sözleşmesine uygun olarak kullanmak zorunda olduğunu, bu nedenlerle tüm yapının inşa bedellerinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA: Temelde davalının kendisine ait iş yerinde yaptığı yıkım çalışması sırasında davacının işyerine ve malzemelerine zarar vermesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosya içerisinde mevcut İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/51 D. İş sayılı dosyasında mahallinde tespit yaptırılmış, bu tespitler sonucunda depo alanında hasara neden olan çökme olayının bitişik H17 parsel ilgililerin kendi iş yerinde yaptıkları yıkım esnasında davalı parseli duvar ve kolonlarının çökmesi sonucu meydana geldiğini, hazır vitrifiye ürünlerinin depolandığı kısımda toplam 10.158,72-TL zarar meydana geldiğini, ayrıca çatının yenilenmesi gerektiğinden çatı hasar bedeli 14.110,43-TL toplam 24.329,15-TL olarak hesap ve takdir edildiğini tespit etmiş, bu rapor taraflara tebliğ olunmuş ve davalı tarafça rapora itiraz edilerek bilirkişi raporunu kabul etmediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemesince dinlenen tanıklar özetle; çatının davalı tarafın kolonlarıyla birlikte yıkılmış olduğunu ve çatı altında bulunan malzemelerin zarar gördüğünü, kendilerinin kiracı olarak bulunduklarını, çatıyı kendilerinden önceki kiracının yaptırdığını beyan etmişlerdir.Yargılama sırasında ilk derece mahkemesince mahallinde keşif yapılmış, alınan bilirkişi raporunda özetle; dava konusu depo kullanımı yarı açık sundurma yapıda davacı firmaya ait vitrifiye malzemede meydana gelen zararın, komşu …Limited Şirketi’nin bulunduğu H17 parselde gerekli güvenlik önlemleri alınmadan yapılan yıkım çalışmaları nedeniyle meydana geldiği, bu nedenle davalının kusurlu olduğu, ancak dava konusu yıkılan yapının davacı firmadan önceki kiracılar tarafından yaptırılmış olduğu, bu olay nedeniyle yapının yeniden inşa bedelinin 9.590,72-TL olarak, davacı firmaya ait vitriye malzemelerinin ise zarar tutarının 10.627,83-TL olduğu, toplam hasar bedelinin 20.218,55-TL olduğu hesaplanmıştır. Mahkemece her ne kadar davacının yapı maliki olmadığından çatı bedelini talep edemeyeceği bu sebeple çatı bedelinin mahsubu ile ödenmesine karar verilmiş ise de davacının kiracı olduğu ve kullanım borcu gereğince kiralananı sözleşmeye uygun olarak kullanmakla yükümlü olduğu, teslim aldığı yapıyı teslim aldığı şekilde bulundurmak zorunluluğu gereğince bilirkişi raporunda belirtilen çatı yapım bedelinin de eklenmek suretiyle toplam hasar bedeli olan 20.218,55-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1279 Esas – 2017/946 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca KALDIRILARAK; a-Davalı takip borçlusunun İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yürütülen takibe vaki itirazının 20.218,55-TL asıl alacak yönünden iptaline, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,b-Alacağın tespitinin yargılama gerektirmesi nedeni ile davacının icra inkar talebinin, davalının ise kötü niyet tazminatı talebinin ayrı ayrı reddine, c-Başlangıçta peşin olarak alınan 301,73 TL harç ile icra dosyasında alınan 124,91 TL harç toplamı olan 426,64 TL harcın, alınması gerekli olan 1.381,12-TL harçtan mahsubu ile bakiye 954,48 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,d-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 155,00 TL, bilirkişi ücreti 900,00 TL, delil tespiti dosyasında yapılan peşin harç 45,60 TL, keşif harcı 195,40 TL, bilirkişi ücreti 500 TL, 1 adet tebligat gideri 10 TL olmak üzere toplam 1.806,00 TL yargılama masrafının davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.500,86-TL yargılama masrafına davacının peşin olarak yatırmış olduğu 301,73 TL harç olmak üzere toplam 1.802,60-TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, mütebaki giderin davacı üzerinde bırakılmasına,e-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,f-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,g-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,h-Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasının mercine iadesine,2-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan 98,10-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 70,50-TL istinaf yargılama gideri olmak üzere toplam 168,60-TL’ nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı vekili yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5-Karardan birer suretin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/02/2019