Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2018/67 E. 2018/1225 K. 26.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/67
KARAR NO : 2018/1225
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL ANADOLU 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2017
NUMARASI : 2015/648 – 2017/636
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/10/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin yarı hisseye sahip iki ortağı bulunduğunu, aynı zamanda şirket müdürü olan … ile davalı ortak … arasında yaşanan sorunlar nedeni ile davacı şirket yetkilisinin 14.07.2012 tarihinden itibaren işe gitmediğini, bu dönemde karşı komşusunun şirket yetkilisini arayarak iki adet pres makinesinin söküldüğünü haber verdiğini ve şirket adresine giden müvekkilinin, şirkete ait iki adet pres makinesinin icradan satıldığını öğrendiğini, sonradan yaptığı araştırmada, şirketin kirada bulunduğu işyerinin sahibi olan davalı …’nun kira alacağı sebebi ile icra takibi yaptığını ve müvekkili yetkilinin bilgisi haricinde takibin kesinleştirilerek şirkete ait iki adet makinenin davalılardan …’ya satıldığını öğrendiğini, kıymet takdirine itirazda bulunduklarını, satışın iptalini talep ettiklerini ve ihalenin usulüne uygun olmadığı gerekçesi ile ihalenin feshedildiğini ve kararın Yargıtay’ca onanarak kesinleştiğini, ihalenin feshinin kesinleşmesi nedeni ile şirkete ait pres makinelerinin ihale alıcısından iadesinin istendiğini ancak iade edilmediğini, davacıya ait toplam 290.000,00 TL değerindeki makinelerin haksız ve hukuka aykırı olarak toplam 16.000,00 TL bedel ile satılması nedeniyle zarara uğradığını beyanla, bu tutarın ihalenin feshinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılardan … vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın zamanaşımına uğradığı, davacı şirketin iki hissedarlı olduğu, kendisinin hissedarlardan biri, diğerinin … olduğu, 02/11/2011 tarihli toplantı ile …’nın 2 yıl süre ile şirketi temsile ve idareye yetkili müdür seçildiği, 02/11/2013 tarihinde bu sürenin dolduğu, davacı vekilinin dava açmaya yetkili/yeterli vekaletinin bulunmadığını, davacı şirketçe bu davanın açılmasına yönelik alınmış bir karar bulunmadığı, davanın diğer hissedar …’yı sorumluluktan kurtarmak amaçlı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı …’ın davacı şirketin bulunduğu binanın sahibi olduğu, davacı şirketin aylarca kirasını ödemediği gibi kiralananı da boşaltmadığı, bu nedenle icra takibi başlattığını, takip kapsamında 2 adet pres makinasının icra yoluyla satıldığını, ihalenin feshi davasının kesinleşmesi ile icra müdürlüğünden tahsil ettiği bedelleri yine icra müdürlüğüne geri ödediklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile özetle; uyuşmazlık konusu pres makinalarını ihale yoluyla satın aldığını, ihaleye tek katılanın kendisi olmadığını, satın aldığı makinaları daha sonra sattığını, ihalenin feshi davasında alınmış herhangi bir tedbir kararı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
TOPLANAN DELİLLER: Mahkemesince davacı şirkete ilişkin ticaret sicil kayıtları getirtilerek incelenmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece mahkemesince, dava açılması sırasında sunulan 20/01/2012 tarihli vekaletnamenin davacı şirketi temsilen … tarafından verilmiş olup, davacı şirkete ilişkin ticaret sicil kayıtlarının tetkikinde, mevcut son sicil kaydının 20/01/2012 tarihli olduğu, buna göre davacı şirketin iki ortaklı olduğu, ortakların … ve … olduğu, davacı şirketçe alınan 02/11/2011 tarih ve 2011/04 nolu ortaklar kurulu kararı ile ortaklardan …’nın 2 yıl süre ile yeniden müdür seçilmesine, şirket unvanı altında atacağı münferit imza ile şirketi temsil ve ilzam edeceğinin kararlaştırıldığı, davanın 13/04/2015 tarihinde açılmış olup dava tarihinden önce, davacı şirket adına …’nın temsil yetkisinin son bulmuş olduğu, bu nedenle davanın açıldığı tarih itibariyle davacı vekilince sunulmuş usulüne uygun bir vekaletnamenin bulunmadığı, dava şartına yönelik bu eksikliğin yargılama aşamasında giderilebileceği, buna istinaden davacı vekiline kesin süre verildiği ve ihtarat yapıldığı, buna rağmen dava şartına yönelik bu eksikliğin giderilmediği, dava şartlarının yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvurusunda özet olarak; vekaletnamenin verildiği sırada vekalet verenin şirket adına temsile yetkili olduğunu, vekaletnamenin süresiz olduğunu, Borçlar Kanununda vekalet ilişkisinin sona erme hallerinin belirtildiğini ve bunlar arasında şirket temsilcisinin şirketi temsil süresinin dolmasına ilişkin hüküm bulunmadığını, davanın açılmasından sonra delillerin toplanmaya da başlandığını ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın esassına girilip yargılama yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, davacı şirkete karşı kira alacağına dayalı yapılan takip kapsamında haczolunan menkuller ile ilgili ihalenin feshine karar verilmesi nedeniyle ihale suretiyle satışı yapılan menkullerin iade edilmediği iddiasıyla makinelerin kesinleşen değerine göre ortaya çıkan zarara yönelik tazminat talebine ilişkindir.
Dosya kapsamından, dava dilekçesine ekli vekaletnamenin incelenmesinde 20/01/2012 tarihli vekaletnamenin davacı şirketi temsilen … tarafından verildiği, vekaletnamenin verildiği tarihte …’nın şirket yetkilisi olduğu görülmüştür. Tüzel kişinin organı (temsilcisi) durumunda olan kişinin değişmesi halinde bu organ temsilci kişinin organ iken vermiş olduğu vekalet son bulmaz. (Baki Kuru Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı syf.188)
Bu itibarla davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüyle HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın dairemiz kararı doğrultusunda tüm deliller değerlendirilerek esas hakkında karar verilmek üzere mahalline iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/648 Esas, 2017/636 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, dosyanın açıklanan hususlar kapsamında yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine İADESİNE,
2-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden, peşin yatırılan 31,40 TL istinaf karar harcının kendisine iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ayrıca yatırılan istinaf gider avansı bulunmadığından, iade konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin ilk derece mahkemesinde verilecek esas hükümde değerlendirilmesine
6-Karardan birer suretin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2018