Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2018/2229 E. 2020/1132 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2229
KARAR NO: 2020/1132
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2018
NUMARASI: 2016/644 – 2018/335
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/11/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösterdiğini, e-ticaret ve mağazacılık yaptığını,davalı şirketin müvekkili şirketin … Cad. … Sk.No: … …/Kadıköy/lstanbul adresindeki mağazasına coğrafi açıdan yakın bulunan … Sk. N:… …/ Kadıköy/ lstanbul adresinde bulunan … şubesinde mağazacılık faaliyetini sürdürdüğünü, davalı şirketin yukarıda adresi belirtilen şübesinde 15.07.2015 tarihinde gerçekleşen yangın sonucu müvekkili şirketin … şubesinde ciddi teknik açıdan ticari aksaklıklar yaşandığını ve maddi zararın meydana geldiğini, 15.07.2015 tarihinde davalı …’te sabaha karşı meydana gelen yangından dolayı müvekkili şirkete ait mağazada elektrik kesintisinin yaşandığını, yetkililer ile çözüme yönelik yapılan görüşmeler sonucu başvurularının dikkate alınmadığını, 7 saat boyunca mağaza içerisinde fatura kesilemediğini, ticari faaliyetin yürütülmesinde ciddi aksaklıklar yaşandığını, mevcut müşterilerin kasada işlem yapamadığını, müvekkili şirketin ciro kaybına ve maddi zarara uğradığını, ayrıca davalı şirketin mağazasında çıkan yangın sebebiyle müvekkili şirkete ait elektrik sayacının yanarak kullanılamaz hale geldiğini, davalı şirketin gönderdiği elektrikçiler tarafından yeni kablo sisteminin yapıldığını ve yeni elektrik sayacı takıldığını ancak 5.461,00-TL onarım ve tadilat masra finin müvekkili şirket tarafından ödenmek mecburiyetinde bırakıldığını, müvekkili şirketin bu sebepten dolayı da maddi kaybının olduğunu, davaya konu olayda davalı şirketin haksız fiilin bütün unsurlarını sağladığını, elektrik sayacından çıkan yangının davalı şirketin kendi ihmali sonucunda meydana geldiğini, davalının kusurlu davranışı sebebiyle müvekkili şirketin zarara uğradığını, davalı şirkete haksız fiilden kaynaklı 5.461,00-TL + KDV tutarındaki zararın belirlenen süre içerisinde giderilmesinin 30.11.2015 tarihinde Beşiktaş …Noterliği’nin … Y.sayılı ihtarnemesinin keşide edilerek ödeme ihtarında bulunulduğunu ancak bu güne kadar müvekkili işirkete herhangi bir ödemenin yapılmadığını, bu maksatla müvekkili şirketin uğradığı zararın karşılanması için İstanbul Anadolu …İcra Müd. … E.sayılı dosyası üzerinden 22.12.2015 tarihinde icra takibine başlanıldığını, davalı borçlunun kötü niyetli olarak takibe itirazı üzerine takibin durduğun dan bahisle davalının İstanbul Anadolu …İcra Müd. … E.sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline,takibin devamına, fazlaya ait haklarının saklı kalması kaydıyla takip konusu alacaklarına takip tarihinden itibaren isleyecek yıllık %9 ve değişen oranlarda faiz yürütülmesine alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla aleyhinde inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karsı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili şirketin … Sk. No:… …/Kadıköy/İstanbul adresindeki mağazasında meydana gelen yangında elektrik tesisatının ve davacı şirkete ait elektrik sa atinin zarar görmesi sebebiyle yeni elektrik sayacı takdırdığını ve yeni kablo çektirdiğini, bu iş için 5.461,00-TL + KDV olmak üzere toplam 6.443,98-TL harcama yaptığını ileri sürerek önce taraflarına ihtarname gönderdiğini, daha sonra da icra takibi yaptığını, takibe konu alacak iddiasını kabul etmediklerini bu sebeple takibe yasal süresi içinde itiraz edildiğini, müvekkili şirket tarafından herhangi bir hak sız fiil gerçekleşmediğini, müvekkili şirkete ait mağazada çıkan yangından kaynaklanan ve takip alacaklısına verilmiş herhangi bir zararın da söz konusu olmadığını, davacı şirketin yangın sebebiyle elektrik kesintisi yaşadığını ve bu kesinti sebebiyle yazar kasasının çalışmadığını, satış yapamadığını ve ticari zarara uğradığı hususun bir iddiadan ibaret olduğunu, ispatın gerektiğini, davacı şirkete ait elektrik saatinin müvekkili şirketin islettiği marketin içinde bulunmasının müvekkili şirketin tasarrufu ile olmayıp davacının kendi kusuru olduğunu, zira davacının faaliyet gösterdiği işyeri ile müvekkili şirketin işyerinin yan yana olup yangının çıktığı tarihte davacı şirketin elektrik tesisatı müvekkili davalı iş yerinin içindeki elektrik trafosuna bağlı olduğunu, davalı şirketin işlettiği mağazada kiracı olduğunu, elektrik tesisatını bu haliyle kiraya verenden teslim alarak kullandığını, aslında bu durumun elektrik görevlilerince de defelarca uyarıldığını ancak davacının kendi elektriğini ayırması ve bağımsız saat bağlanması gerekirken bugüne kadar yapmadığını, davacı şirketin kendi tesisatına ait elektrik saatini müvekkili şirketin mağazasındaki trafo içinde bulundurmak yerine zamanında ayırarak binasına taşıması halinde elektrik kesilmesininde ve böyle bir durumun ortaya çıkmayacağını, mağazada yangın olayının ortaya çıkmasında mecburen elektrik hattının kesildiğini, mağaza içinde bulunan davacıya ait elektrik saatinin yan binaya nakledilerek kendi tesisatına bağlandığını, bu tesisatın nakil işleminin zorunlu olduğunu, yangın olayının olmaması halinde dahi davacı tarafından tesisatın ve saatin naklinin yapılmasının gerektiğini, elektrik saatinin ve hattının kendi binasına nakil masraflarının da tesisatın sahibi/abonesi tarafından karşılanmasının gerektiğini, bu masrafların müvekkili şirket tarafından karşılanmasının mümkün bulunmadığını, ayrıca davacının kendi işyerine yeniden elektrik tesisatı çekilmesi ve saat takılması için ödedeğini iddia ettiği bedelin piyasa rayicine uygun olup olmadığının bilirkişilerce değerlendirilmesinin gerektiğini, diğer taraftan davacının elektrik saatinin nakli sebebiyle elektrik kesintisi yapılmış olmasından dolayı işyerindeki yazar kasayı kullanamadığını ve satış yapamadığını, bu sebeple de ticari zaraara uğradıklarını iddia ettiğini, müşteri kaybından dolayı zarara uğradığı likit bir alacak için olmadığını, göreceli izafi bir iddia olduğunu, böyle bir ticari zararın söz konusu olması halinde bunun ne kadar olduğunun alacak davası ile ispatının gerektiğini, davacının haksız olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “…TBK’ nın 49 maddesinde, kusurlu davranışı neticesinde bir başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğunun hüküm altına alındığı, 52 maddesinde, zarar görenin, zararı doğuran fiile razı olmuş ise tazminatın indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği hüküm altına alınmıştır. İşbu madde içerikleri kapsamında somut olaya dönüldüğünde; davalı işyerinde çıkan yangın olayında, davalının gerekli güvenlik önlemlerini almamış olması sebebiyle kusurlu olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığı ancak, davacıya ait elektrik sayacının davalı işyerinde yönetmeliğe uygun şekilde bulunuyor olması durumunun, davalı işyerinde meydana gelebilecek böyle bir durum neticesinde elektrik sayacının yanması ile neticelenen olayda kendisinin de zarar görme ihtimalinin bulunduğunu, herhangi bir zarar oluşmadan evvel kabul etmiş ve göze almış olduğu kabul edilmiştir, kaldı ki, davalı işyerinin sayaçların konulması gereken ortak alan olarak değerlendirilemeyeceğinin kabulü gerekmektedir, bu kapsamda davacının da, davalının işyerinde bulunan elektrik tesisatının yangın nedeniyle zarar görmesi eyleminde davalı ile eşit oranda kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Davacı tarafça dosyaya sunulan 01.09.2015 tarihli iki adet faturaya istinaden elektrik malzeme alımı ve hizmetine ilişkin olarak, dava dışı elektrik firmasına 18.09.2015 tarihinde 6.442,80-TL ödeme yaptığı hususlarında ihtilaf bulunmadığı, bu kapsamda meydana gelen zararın toplam 6.442,80-TL olduğu, davacının %50 oranında müterafik kusuru kapsamında talep edebileceği zarar miktarının 6.442,80/2=3.221,40-TL olduğu, borcun ödenmesi istemli ihtarnamenin tebliği ve içeriği itibariyle davalının 10.12.2015 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, talep edilen % 9 oranında yasal faiz kapsamında işlemiş faizin 9,53-TL olduğu kabul edilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilerek; açılan davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, İAA … İcra Müd. … Esas sayılı takip dosyasında yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 3.221,40-TL asıl alacak ve 9,53-TL işlemiş faiz yönünden, asıl alacağa takipten itibaren talep gibi yasal faiz işletilmek üzere kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın yarglama ile belirlenebilr nitelikte olduğu hususu dikkate alınarak şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir. Verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Meydana gelen zararda müvekkiline atfedilebilecek kusur bulunmadığını ileri sürerek davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davalının kullandığı elektrik panosunun müvekkile ait iş yerinde olmasının mevzuata aykırı olduğunu, davalının tesisatı zaten taşıması gerektiğini ileri sürerek davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede: Dava: haksız fiilden kaynaklanan maddi zararın tazmininin istemine ilişkindir. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 3.560,00-TL’ye çıkartılmıştır. 341/4 uyarınca da; alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin (3.560,00) Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Bu durumda, tarafların istinaf talebine konu olan kabule ve redde ilişkin bulunan miktar her ikisi yönünden de 3.560,00-TL kesinlik sınırı altında kaldığından kabul ve red kararı miktar itibariyle kesin olup, yasa yolu kapalı bulunmaktadır. HMK.m.346/1 hükmü uyarınca, miktar itibariyle ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de; temyiz(istinaf) merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davalının istinaf dilekçesinin kararın kesin olması nedeniyle reddi gerekmiştir. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda, taraf vekillerinin istinaf istemlerinin kararın kesin olması nedeniyle HMK’nın 352/1-b, 341/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Tarafların İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/644 E – 2018/335 K. sayılı kararına yönelik istinaf dilekçelerinin ve istemlerinin HMK’nın 341/2, 346/1 ve 352.madde hükümleri gereğince USULDEN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuru sırasında taraflar tarafından yatırılan 55,17-TL ve 35,90-TL istinaf karar harçlarının istekleri halinde yatıranlara İADESİNE, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK.m.352 hükmü uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a gereğince, miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/11/2020