Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2101
KARAR NO : 2018/712
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2017
NUMARASI : 2016/1089 – 2017/786
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/06/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının hiçbir zaman meşru hamili bulunmadığı ve lehtarı dahi müvekkili olan keşidecisi …. Ltd. Şti. olan; … Bankası A.Ş. Büyükçekmece Sahil Şubesi … seri numaralı 26/05/2016 tarih ve çek için elinden rızası dışında çıktığından bahisle Kıymetli Evrak İptali olarak Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2016/521 Esas sayılı dosyasından dava açtığını, ihtiyati tedbir kararı aldığını, alınan tedbir kararı sebebiyle müvekkilinin meşru ve haklı hamil bulunduğu çekin ödenmediği gibi usule uygun yazılma işlemi de yapılmadığını, tedbir kararı sebebiyle çekin tahsil edilemediğini, bu arada müvekkili şirket tarafından iptal davasına aslı müdahil olunarak çekin meşru ve yetkili hamilinin kendisi olduğu bildirilerek tedbirin kaldırılması talep edilmiş olmasına rağmen bunu ancak nihai karar ile birlikte sağlandığını, müvekkilinin tedbir sebebiyle çek bedelini tahsil edemediği gibi, yasal haklarını da süresi içinde kullanamadığını, davaya aslı müdahil olarak katılarak hakkını araması için avukat tutmak ve ona ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek davacının haksız, hukuksuz ihtiyati tedbir istemi neticesi müvekkilinin oluşan zararları toplamı olan çek bedelinden ödenmeyen kısım olan 13.710,00-TL nin 26.05.2016 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile tazmin ve tahsiline, müvekkilince davalının açtığı davayı takip etmek zorunda kalması sebebiyle tutmak zorunda kaldığı avukata yaptığı 2.205,00 TL ödeme karşılığının yasal faizi ile tazmin ve tahsiline, karar verilinceye ve kesinleşinceye kadar Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasında bulunan teminatın iadesinin yapılmamasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Ltd.Şti. yetkilisi tarafından, hafta sonu himaye edilmesi ve pazartesi günü de tahsil edilmesi için, bir grup çek ve bankaya teslim edilmek üzere çek koçanının cuma günü müvekkiline teslim edildiğini, çekler ve çek koçanının bir zarf içerisinde müvekkili tarafından ceketinin iç cebine konulduğunu, ceketinin içindekilerle birlikte arabasından çalındığını fark ettiğini, kendisine teslim edilen birden fazla çek olduğundan, çalınan çeklerin ve çek koçanın ayrıntılı bilgilerine ezbere vakıf olması mümkün olmayan müvekkilinin, çeklerin keşidecisi … Tic. Ltd. Şti. yetkilisine başvurup ve alınan bilgiler ışığında davacı sıfatıyla, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/521 Esas nolu dosya üzerinden görülen kıymetli evrak zayii davası ikame edildiğini, davanın temeli bir kambiyo evrakı gibi gözükse de, davacının taleplerinden de çok net bir şekilde anlaşıldığı üzere asıl yargılama konusu, tazminat talebine ilişkin olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığıgörevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın, davalı tarafından yalnızca müvekkiline karşı ikame edildiğini, müvekkilinin ikamet adresi itibariyle yetkili mahkemenin, İstanbul Merkez Adliyesi olduğunu, bu nedenle mahkemenin yargılamaya yetki yönünden de itiraz ettiklerini, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen tedbir kararının davacının yasal yollara başvurmasına engel olmadığını, müvekkili tarafından yasal bir hakkın kullanıldığını, Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası incelendiğinde ve zayii nedeniyle iptal edilen 39.000,00-TL tutarında çek olduğu göz önüne alındığında, müvekkilinin dava açmakta haklı olduğu açık şekilde görüldüğünü ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TOPLANAN DELİLLER: Mahkemesince Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2016/521 Esas sayılı dosyası incelenmiş, banka şubesinden çek keşide tarihinde keşideci tarafından bedelinin hesapta hazır edilip edilmediği sorulmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince davalı tarafın davacının yasal hamili olduğu çek ile ilgili olarak kayıp olduğundan bahisle ve kendisinin yasal hamil olduğunu belirterek çek iptali davası açmış ve bu dosya kapsamında çek ibraz halinde ödenmemesine karar verilmiş isede, davalının çek iptali davasını hatalı olarak açtığının beyan etmesi, çek bilgilerini çek iptal davasında ibraz etmesi, davalının dava dışı keşideci veya bir başkası ile birlikte kasıtlı ve kötü niyetli hareket ettiği hususları itibariyle dosyada delil bulunmaması sebebiyle davalının dava konusu çek bedeli itibariyle zarardan sorumlu olduğunu kabul edilmesi mümkün olmadığı, davalının açmış olduğu çek iptal davasının tek taraflı hasımsız bir dava olması sebebiyle hiç kimseyi bağlayıcılık niteliği olmadığı, çek hesabında çek bedelinin olmamasının zaten keşideci tarafından ödeme niyetinde olmadığını gösterdiği, davacının çek iptal davasında üçüncü kişi konumunda olduğundan bankaya ibraz akabinde karşılıksız yazısı alınarak veya tedbir yazısı yazdırılmak suretiyle icra takibi vb. takip hukuku hükümleri kapsamında alacağını tahsil etme yoluna girebileceği, mahkememizce çek iptal davasında verilen tedbir kararının davacı olan üçüncü kişi itibariyle etkilemeyeceği gerekçeleriyle davacının çek bedeli ödenmemesinden sorumlu tutulması söz konusu olamayacağından davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvurusunda önceki iddialarının tekrarla birlikte özet olarak; çekin ödenmesinin men’i kararının alınmasının bu davanın davalısı ile çeki keşide eden tarafından danışıklı bir şekilde gerçekleştirildiğini, 6100 sayılı HMK’da hangi hallerde tazminat yükümlülüğünün doğacağının hükme bağlandığını, buna göre “Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür” hükmünü taşıdığını, ihtiyati tedbir talebinde bulunanın talepte bulunduğu anda bu haksız ve hukuksuz talebi sebebiyle müvekkilinin yasal haklarını kullanamadığını, davalının verilen kesin süre içinde tedbirin gereklerini süresinde yerine getirmemiş olduğundan haksızlığını da kabul ettiğini, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle maddi zararın yanı sıra manevi zararın da istenebileceğini, ihtiyati tedbir isteyenin ihtiyati tedbir talebine dayanak olarak gerçeğe aykırı iddiada bulunması, yani olayı bilerek yanlış biçimde mahkemeye aktarması durumunda onun manevi tazminata mahkûm edilebilmesinin kabul edildiğini, kusursuz sorumluluk ilkesi gereği haksız ihtiyati tedbir kararı aldıran yahut uygulatan tarafın bu tedbirden doğan zarardan sorumlu tutulabilmesi için ihtiyati tedbiri kötü niyetle istemiş ve koydurtmuş olması veya bunda herhangi bir ihmalinin bulunmasının da şart olmadığını, müvekkilinin tedbir sebebiyle çek bedelini tahsil edemediği gibi, yasal haklarını da süresi içinde kullanamadığını, Hukuk Muhakemeleri Kanununun görevli ve yetkili mahkemeyi bizzat düzenleyerek bu konudaki yasal boşluğu giderdiğini, haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davasının, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılacağını, mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılarak taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız ihtiyati tedbir iddiası ile maddi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamından davalının Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2016/521 Esas sayılı dosyası üzerinde arabasından çalınan, keşidecisi dava dışı …Ltd. Şti. olan üç adet çekin iptali ve ödeme yasağı konmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemesince % 15 teminat karşılığı çeke ödeme yasağı konduğu, davacı şirketin davaya müdahil olduğu, davalının verilen sürede istirdat davası açmaması nedeniyle dava konusu çek yönünden talebin reddine, diğer çeklerin iptaline karar verildiği, banka cevabi yazısından ödeme tarihinde çekin karşılığının bankada bulunmadığı, dolayısıyla ödeme yasağının bankanın ödeme yapmasına engel oluşturmadığı, ödeme yasağı konmasına rağmen çek hamilinin çeke dayalı takip yapmasına yasal engel olmadığı anlaşılmıştır.
Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür. Davalı tarafından, hasımsız olarak açılan dava sonunda dava konusu çek yönünden talep reddedilmiş ve red kararı kesinleşmiş olmakla; bu dava kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararının haksız olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, davalının zarar ile yükümlü tutulabilmesi için, ihtiyati tedbir kararının haksız olması tek başına yeterli değildir. Doğduğu iddia olunan zarar ile ihtiyati tedbir kararı arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Mahkemece bu husus değerlendirilmiş olmakla birlikte, mahkemenin illiyet bağının bulunmadığı yolundaki belirlemesi yerindedir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1089 Esas, 2017/786 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK’ nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90-TL istinaf karar ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 31,40-TL harcın mahsubuna, bakiye 4,50-TL harcın davacıdan tahsiline, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına,
3-Davacı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,00-TL istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra HMK’nın 333. maddesi gereğince davacıya iadesine,
5-Karardan birer suretinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/06/2018