Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2017/1996 E. 2018/782 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1996
KARAR NO : 2018/782
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/04/2017
NUMARASI : 2017/125 – 2017/589
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/06/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … (…. 2. büyük hissedarı) vekili Av. … tarafından deniz alacağı olduğu iddiasıyla Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/2549 D.iş sayılı dosyasından alınan ihtiyati hacize dayanılarak Bursa … İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasından 200.000-USD alacak iddiasıyla icra takibi yapıldığını, ihtiyati haciz kararına dayanılarak Gemlik Limanında bulunan … isimli geminin seferden men edildiğini, müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığını, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/2549 D.iş sayılı dosyasında 10.000,00-SDR (41.311,00-TL) para teminatının davalı tarafların uğrayacağı zararlara karşılık olarak yatırıldığını, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen ihtiyati haciz kararına yaptıkları istinaf başvurusu sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 04/01/2017 tarih ve 2017/2 ve 2017/3 Karar sayılı kesin ilamı ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmış olduğunu ve alacaklı …nın deniz alacağı olmadığının tespit edildiğini ileri sürerek fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla 41.311,00 TL maddi zararın davalıdan işleyecek ticari reeskont faiziyle beraber tahsiline ve haksız ihtiyati haciz sebebiyle uğranılacak zararlara karşılık Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/2549 D.iş sayılı dosyasındaki teminat üzerine teminatsız tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece mahkemesince, talebe konu teminat bedeli yargılama konusu hususa ilişkin olduğu, ihtiyati haciz için alınan teminat karşı tarafın yani borçlu gözüken şahsın muhtemel zararları için depo ettirilmekte olduğu, davaya konu istemin de ihtiyati haciz nedeni ile uğranılan zararın tazmini olduğu ve yargılama konusu hususun zaten haksız ihtiyati haciz nedeni ile uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini olup, ihtiyati haciz için alınan teminatın da bu amaca hizmet ettiğibu nedenle teminat alınmasına gerek olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı tarafça ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmiş, mahkemesince duruşmalı inceleme sonunda ihtiyati tedbir talep edilen hususun davalının Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/2549 D.İş. sayılı dosyasına yatırmış olduğu teminat bedeli üzerine tedbir konulması olduğu, talebe konu teminat bedelinin yargılama konusu hususa ilişkin olduğu, ihtiyati haciz için alınan teminatın karşı tarafın yani borçlu gözüken şahsın muhtemel zararları için depo ettirildiği, bu nedenle tedbir nedeni ile teminat alınmasının gerekli görülmediği, yargılama konusu hususun zaten haksız ihtiyati haciz nedeni ile uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini olup, ihtiyati haciz için alınan teminatın da bu amaca hizmet etitği gerekçesiyle 22/02/2017 tarihli ihtiyati tedbir kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvurusunda önceki itirazlarını tekrarla birlikte özet olarak; davacının ihtiyati tedbir talep etmek için hukuki menfaatinin bulunmadığını, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/2549 D.İş sayılı dosyası tahtında … IMO numaralı …M isimli geminin ihtiyati haczine karar verildiği, bu kararın verildiği 26.08.2016 tarihinden itibaren 3 iş günü içerisinde yetkili Bursa .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası tahtında Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/2549 D.İş. sayılı dosyası tahtında ittihaz edilen kararın infazını talep ettiklerini, dava konusu gemi üzerinde ihtiyati haciz kararı uygulandığını, ayrıca karara istinaden … . dava dışı … ve… numaralı Moldova Bayraklı “…” gemisinin donatanı … Aleyhine esas takibe geçildiğini, anılı takibin dava dışı … ve … numaralı Moldova Bayraklı “…” gemisinin donatanı …. adına kesinleştiğini, bu süreç içerisinde taraflarınca herhangi bir usulsüzlük yapılmadığını, sadece Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/254 D.İş sayılı dosyası tahtında ittihaz edilen ihtiyati haciz kararı uygulandığını, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/2549 D.İş. sayılı dosyası tahtına TTK’nın1363/1 maddesi gereğince alınan teminatın ihtiyati haciz nedeniyle geminin atıl kalması nedeniyle uğranılacak zararlar için alındığını, bu teminattan şahısların iddia ettikleri kişisel zararların tazmininin mümkün olmadığını, zira Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/2549 D.İş. sayılı dosyası tahtında ittihaz edilen karar gereğince ….’e ait … numaralı “….” gemisi üzerinde ihtiyati haciz kararı uygulandığını, hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydıyla, TTK’nın 1363/1 maddesi gereğince alınan teminatın geminin ihtiyati haciz nedeniyle atıl kalması nedeniyle uğrayabileceği zararlar için alındığını, hal böyle olunca, hiçbir kabul anlamına gelememek kaydıyla, ihtiyati haciz nedeniyle geminin atıl kalmasından kaynaklanan masraf ve kazanç kayıpları ancak ve ancak geminin donatanı olan …. tarafından talep edilebileceğini, bu bağlamda, davacı tarafın ihtiyati tedbir talep etme de hukuki menfaatinin bulunmadığını, “…” gemisinin donatanı …. şirketi olup gemi üzerindeki mülkiyetin bu şirkete ait olduğundan geminin işletilmemesinden dolayı uğranıldığından bahisle talepte bulunma hakkı …. şirketine ait olduğunu, bununla birlikte, davacı hakkında doğrudan herhangi bir haciz uygulaması yapılmadığını, ihtiyati haciz kararının gemi üzerinde uygulandığını, dolayısıyla, bahse konu ihtiyati haciz nedeniyle davacının zarara uğradığından bahsedilemeyeceğinden ihtiyati tedbir talep etme hakkı bulunmadığını, davacının ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatı ölçüsü çerçevesinde iddiasını ispatlayamadığını, mahkeme tarafından teminata hükmedilmemesinin kanuna aykırı olduğunu belirterek 22/02/2017 tarihinde verilen usule ve yasaya aykırı tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğranılan maddi zararın tahsili ve ihtiyati haciz sırasında yatırılan teminata tedbir konması talebine ilişkindir. Mahkemesince ihtiyati tedbir kararı teminatsız olarak kabul edilmiş, davalının itirazı reddedilmiş, karar davalı tarafça istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamından davalı tarafça Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/2549 D.iş sayılı dosyasından alınan ihtiyati hacze dayanılarak Bursa … İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasından 200.000-USD alacak iddiasıyla icra takibi yapıldığını, geminin seferden men edildiği, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilenin istinafı üzerine ihtiyati haciz kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 04/01/2017 tarih ve 2017/2 ve 2017/3 Karar sayılı kesin ilamı ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmış olduğu, davacı tarafça uygulanan haciz nedeniyle zarara uğradıklarından bahisle dava açıldığı, mahkemece ihtiyati haciz sırasında yatırılan teminatın iade edilmemesi hususunda teminatsız tedbir kararı verdiği görülmüştür.
2004 sayılı İİK’ nın ihtiyati hacizde teminat başlıklı 259. maddesinde; “İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96. maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur.
Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz.
Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder.
Tazminat davası ihtiyati hacizi koyan mahkemede dahi görülür.” şeklinde yasal düzenleme yapılmış olup teminatın iadesi hususunda açık bir hüküm bulunmamakta ise de öğretide ve uygulamada ihtiyati tedbire ilişkin teminatın iadesini düzenleyen 6100 sayılı HMK’nın 392. maddesinin kıyasen uygulanmasının benimsendiği, ihtiyati haczin uygulanmasından sonra yasal bir aylık sürede dava açılmadığı takdirde mahkemesinden alınan olur üzerine ihtiyati haciz kararını veren mahkemece teminatın iadesi konusunda karar verildiği bilinmektedir.
6100 sayılı HMK’nın ihtiyati tedbirde teminat gösterilmesi başlıklı 392. maddesinde;
“(1) İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır.
Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez.
(2) Asıl davaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir ay içinde tazminat davasının açılmaması üzerine teminat iade edilir.” şeklinde yasal düzenleme yapılmıştır.
Somut olayda ihtiyati haciz kararı 04.01.2017 tarihinde kaldırılmış, eldeki dava ise 24.01.2017 tarihinde açılmıştır.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ile Yargıtay uygulaması ve takip hukukunda yerleşik uygulama gözetildiğinde, ihtiyati haciz kararına ilişkin teminatın iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususunu, ihtiyati haciz kararı veren mahkemesi değerlendirebilir. İhtiyati haczin haksız olduğu iddiası ile maddi ve manevi tazminat davası açıldığı hususu belgelendirilmek suretiyle teminatın iade edilmemesi, davacı tarafça ihtiyati haciz kararını veren mahkemeden talep edilebileceği gibi ihtiyati tedbir yoluyla da açılacak yeni davada talep edilerek değerlendirilebilir.
Açıklanan gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/125 Esas, 2017/589 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL istinaf karar ilam harcından, peşin yatırılan 31,40 TL istinaf karar harcının mahsubuna, bakiye 4,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davalı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansı bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karardan birer suretinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/06/2018