Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2017/1800 E. 2018/479 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1800
KARAR NO : 2018/479
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2017
NUMARASI : 2015/947 – 2017/430
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden )
KARAR TARİHİ: 19/04/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı İSKİ tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31.01.2015 günü Eyüp İlçesi… önünde 1500-04-1800- 04 KPDF-AP kabloların, İSKİ adına … Ltd. Şti tarafından yapılan çalışmalar esnasında hasara uğratıldığını, söz konusu hasar nedeniyle hasar tespit tutanağı düzenlendiğini, hasar sebebiyle kuruluşlarının 7.580,22-TL zarara uğradığını ileri sürerek 7.580,22-TL şirket zararlarının hasar tarihi 31.01.2015 tarihinden itibaren T.C.Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uygulanan değişebilir oranlarda avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, müvekkili …’ın Eyüp ilçesinde yaptığı çalışmalar nedeniyle zarara uğradığını ileri sürdüğünü ve zararlarının tazminini talep ettiğini, şirketleri kayıtlarında davacının zarara uğratıldığına ilişkin herhangi bir tespit, bilgi veya belge bulunmadığını, davacı tarafın uğradığı zararlar ile müvekkili şirketin ilgisi bulunmadığını, davacının delil diye ibraz ettiği belgelerin tamamının, davacının çalışanları tarafından tanzim edilen belgeler olduğunu, bu belgelerin, davacının iddiasının ispatı için yeterli olmadığını, davacının iddia ettiği zarar tutarının da fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı İSKİ vekili cevap dilekçesinde; idarelerince işlenen bir fiil veya haksız eylem bulunmadığını, bahse konu adreste idareleri müteahhidi olan … Tic. Ltd. Şti. tarafından çalışma yapıldığını, Kanalizasyon İşleri Teknik Şartnamesi 4.5. (Yer altı Tesisleri ) başlığı altında bulunan 4.5.1 paragrafında ” Yüklenici yer altı tesislerinin ve kazılara yakın bina, duvar, direk vesaire gibi bilimum tesislerin emniyeti için bütün tedbirleri kendi sorumluluğu altında almak mecburiyetindedir.” hükmünün haiz olduğundan ilgili hasardan idarelerinin sorumlu tutulamayacağını, idareleri ile müteahhit firmalar arasında imzalanan sözleşme gereği altyapı tesislerine verilen hasarların sorumluluğunun tamamen yüklenici firmaya ait olduğunu, haksız bir eylem söz konusu ise müteahhit veya onun işçileri tarafından ika edildiğini, bu sebeple idarelerinin TBK’nın 49. maddeye göre sorumlu tutulamayacağını, davalı idarelerinin dava konusu bedelden sorumlu olması için, ortada bir zarar olması gerektiğini, bu zararın idarenin eylem ve işleminden kaynaklanması, bu zarar ile idari işlem veya eylem arasında uygun nedensellik bağı olması gerektiğini, idarelerinin TBK’nın 66. maddesine göre de sorumlu tutulamayacağını, yapılan işin, idarelerinin gözetim ve denetimi altında yapılmadığını, ihale edilen işlerde işveren durumundaki idarelerin, yapılan işleri, kamu görevlisi olan kontrol mühendisleri aracılığı ile takip ve murakabe ettiklerini, takip ve kontrol edilenin, işi yapan elemanlar olmayıp, yapılan iş olduğunu, nitekim kontrol mühendislerinin, bir tek işe değil, görevle verilen birkaç işe birden baktıklarını, işin bilfiil ve sürekli idarelerinin takip ve kontrolü altında yürümesinin mümkün olamayacağını, yapılanın, salt biten işlerin proje ve sözleşmeye uygunluğunun denetiminden ibaret olduğunu, müteahhit firmalarla İSKİ arasında altlık – üstlük ve tabiiyet ilişkisi bulunmadığını, açılan davada istenen faizin nev’ini de kabul etmediklerini, bu tür davalarda ancak yasal faiz talep edilebileceğini, faizin başlangıç tarihinin de olay tarihinden itibaren talep edildiğini, oysa ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, idari yargının görevliolduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
TOPLANAN DELİLLER: Mahkemesince İSKİ ve … inşaat arasında yapılan sözleşme örneği getirtilmiş, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece mahkemesince hasara kepçe operatörünün tedbirsizlik ve dikkatsizliğinin dahil olduğu, davalı İSKİ idaresinin kamusal faaliyetleri niteliğinde olan altyapı çalışmalarında tüm sorumluluğu sözleşme ile yüklenici firmalara bırakmasının sadece sözleşen tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu, 3. şahıslar yönünden davalı İSKİ’nin sorumluluğunun diğer davalı …İnş, Ltd. Şti ile müşterek mütesselsil olduğu, bilirkişi tarafından davacı kurum hasarının onarımında özel olarak adam tutulup çalıştırıldığının tespit edildiği, işletme zararı olmak üzere toplam 7.580,22 TL davacı zararı olduğu gerekçesiyle bu miktarın 31.01.2015 olay tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı İSKİ vekili istinaf başvurusunda önceki savunmalarını tekrarla birlikte özet olarak; hasarın oluşum şekli ve kusur durumunun tam olarak değerlendirilmediğini, sözleşme hükümleri gereği hasar sorumluluğunun yüklenici firmaya ait olduğunu, bilirkişinin uzmanlık alanının yeterli olmadığını, sigorta alanında uzman olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava haksız fiil nedenine dayalı maddi tazminat talebine ilişkindir.Dosya kapsamından davacı kuruma ait kabloların davalı İSKİ adına …. inşaat tarafından yapılan kazı çalışmalar sırasında koparılmak suretiyle hasar uğradığı, yüklenicinin alt yapı kazı müsaadesi almadan kazıya başladığı, kazıya başlamadan önce Telekom’ dan gözcü talep edilmediği, toprak seviyesinde olan menhollerin işaret niteliğinde olmasına rağmen davalı tarafça bu hususta yeterli özenin gösterilmediği, hasarın kazı çalışmaları yapan kepçe operatörünün kusurundan kaynaklandığı, davalı İSKİ’nin TBK’nın 66 maddesi anlamında verilen zarardan asıl işi yapan şirket ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, davalılar arasındaki sözleşmenin sorumluluk ilişkisini düzenleyen hükümlerinin kendi aralarında geçerli olup 3. kişi konumundaki davacıyı bağlamayacağı, olay nedeniyle davacı kurumun bilirkişi raporu ile hasarının onarımında özel olarak adam tutulup çalıştırıldığının tespit edildiği, zarar miktarının belirlendiği, raporun denetime elverişli ve yeterli olduğu anlaşılmıştır.Davalılardan İSKİ’nin bir kamu kurumu olduğu ve kamu hizmeti yaptığı; ancak, çalışmalarının özel hukuk hükümlerine bağlı bulunduğu ve tacir sıfatını taşıdığı benimsenmelidir. Haksız eylem niteliğindeki tutumundan kaynaklanan uyuşmazlığın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekir. Bu yönde yargısal uygulamalar yerleşiktir. (HGK’ nın 21.9.1983 gün ve 1980/11-2721; 1983/823 ile 29.11.1995 gün ve 1995/11-647; 1995/1043 sayılı kararları).Sonuç olarak dosya kapsamı, delil durumu, ilk derece mahkemesi kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından, usul ve esas itibariyle yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı İSKİ’nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/947 Esas, 2017/430 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı İSKİ’nin istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-Alınması gereken 517,80 TL istinaf karar ilam harcından, peşin yatırılan 129,45 TL istinaf karar harcının mahsubuna, bakiye 388,35 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davalı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yatırılan 200,00 TL istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra HMK’nın 333.maddesi gereğince kendisine iadesine,
5-Karardan birer suretinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/04/2018