Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2017/1566 E. 2018/251 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1566
KARAR NO : 2018/251
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2017
NUMARASI : 2014/568 – 2017/58
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/03/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, müvekkillerinin aile konutu vasfındaki taşınmaza ait ipoteğin tesisi amacıyla işlem yapılması sırasında davacı eş …’ın muvafakatnamesinin davacı banka çalışanı …tarafından sahte olarak düzenlendiğini, özel evrakta sahtecilik suçundan mahkumiyet kararıyla bu hususun tespit edildiğini, müvekkillerinin banka çalışanının haksız eylemi neticesinde oluşan ipotek işlemiyle taşınmazlarının alacaklı tarafından satışa çıkarıldığını, taşınmazı tahliye etmek zorunda kaldıklarını, kiraya taşındıklarını, uğradıkları zarardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000-TL maddi tazminatın zararın doğduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı banka ve banka çalışanı … dan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … iddia edilen hususların gerçeği yansıtmadığını, ipotek işleminde verilen muvafakatnamedeki imzanın …’ a ait olduğunun ceza mahkemesindeki bilirkişi raporuyla sabit olduğunu, müvekkilinin sağladığı herhangi bir menfaat bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı banka vekili davanın zaman aşımına uğradığını, zararın nereden kaynaklandığı hususununun muğlak bırakıldığını, kredi kullanan şirketin aile şirketi olduğunu, davanın usul ve esastan reddini savunmuştur.
TOPLANAN DELİLLER: Mahkemece, İstanbul Aandolu … İcra Dairesinin … sayılı icra dosyası, İstanbul Anadolu 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/254 Esas 2014/79 karar sayılı dosyasından verilen mahkumiyete ait karar örneği, banka ipotek dosyası, tarafların dayandığı kayıtlar getirtilmiş, bilirkişiden 30/11/2015 tarihli rapor alınmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece banka ipotek sözleşmesine ait kredi dosyasında 2 adet muvafakatname bulunduğu, ipotek tarihinin 25/03/2009 olduğu, 30/03/2009 tarihli olan muvafakatnamede imzanın davalı .. …’ a ait olmadığı, tarihsiz olan muvafakatnamedeki imzanın ise bu davacıya ait olduğunun belirlendiği, ipotekten sonra dahi düzenlenmiş olsa tarihsiz muvafakatname ile icazet verildiği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurarak, tarihsiz ve taşınmaz bilgilerinin yer almadığı ikinci muvafakatname başlıklı belgenin müvekkili …’ nin gerçek rızası alınmaksızın alındığını, davacı …’ nin açık muvafakatının bulunmadığını, ceza yargılaması sırasında davalı tarafından sunulan muvafakatnamenin hiçbir ibare taşımadığını, yerel mahkeme kararının ceza dosyasında verilen karara rağmen hatalı sonuca ulaştığını, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka vekili ve davalı … vekili istinafa cevabında özetle; taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, ipotek tesisi işleminde davacı …’nın hazır bulunduğunu, ceza mahkemesinde verilen kararın hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte olmadığını, yerel mahkeme kararının yerinde olduğunu istinaf isteminin reddine karar verilmesini beyan etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız ve hukuka aykırı işlem nedeniyle oluşan maddi zararın tazminine ilişkindir. Mahkemece davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Mahkemece alınan 30/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda; iki adet muvafakatname bulunduğu, 30/03/2009 tarihli olan muvafakatnamedeki imzanın davacı …’ye ait olmadığı, tarihsiz olan muvafakatnamedeki imzanın davacı ..’ ye ait olup ipotekten önce veya sonra alınmasının ipoteğe icazet verildiği anlamını taşıyacağı, bu durumda ipoteğin usulune uygun olarak tesis edildiği, zarara ilişkin talebin kabulünün mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.İstanbul Anadolu 15. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 2013/254 Esas 2014/79 karar sayılı dosyasında sanığın davalı …, katılanın davacılardan …, atılı suçun özel belgede sahtecilik olduğu, mahkemece sanık .. ‘ nın özel belgede sahtecilik suçundan 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 21/03/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dairemizin huzuruna gelen uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın ipoteğin tesis edildiği 25.03.2009 tarihi itibariyle aile konutu olup olmadığı;davacının ipotek konulmasına açık rızasının bulunup bulunmadığı, tapu kaydına hukuka aykırı olarak konulan ipotek nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Aile konutu” başlığı altında düzenlenen 194.maddesi; “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” düzenlemesine yer verilmiştir.Öğreti ve uygulamada aile konutu kavramından; eş ve varsa çocukların sürekli olarak barınmak üzere kullanılan ve aile yaşamının yoğunlaştığı yerin anlaşılması gerekmektedir.Somut davada dava konusu edilen taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığı gibi,taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığına yönelik başka bir delil de bulunmamaktadır. Davalı banka tarafından eş muvafakat belgesi alınmasına göre konutun aile konutu olduğu sonucuna varılması ispat hukuku bakımından olanaklı değildir.Dava dosyasında iki adet biri tarihsiz diğeri de 30.03.2009 tarihli muvafakat belgesi bulunmaktadır. İpotek 25.3.2009 tarihlidir.İki adet muvafakatnameden 30.3.2009 tarihli olanın davacı …’ye ait olmadığı az yukarıda anılan ceza mahkemesi kararı ve bu karara dayanak teşkil eden imza incelemesi bilirkişi raporuyla sabittir. Tarihsiz olan muvafakatnamedeki imza ise davacı …’ye aittir. Ortada ipoteğe muvafakat edildiğine dair imzalı bir belge bulunmaktadır. Muvafakatnamenin önce, ipotek sırasında veya sonrasında verilebilmesi mümkündür.Bu durumda eş muvafakatının ipotekten sonra veya önce alınmasının sonuca etkili olmayacağı açıktır ve davacının ipotek işlemine icazet verdiği anlaşılmaktadır.Açıklanan nedenlerle, dava konusu ipotek işlemi hukuka uygun gerçekleştiğinden davacı tarafın işlem nedeniyle zarara uğradığı iddiası ispatlanamamış, yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/568 Esas 2017/58 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL istinaf karar ilam harcından, peşin yatırılan 31,40 TL istinaf karar harcının mahsubuna, bakiye 4,50 TL harcın davacı taraftan tahsiline,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın değişik 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/03/2018