Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2023/87 E. 2023/650 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/87
KARAR NO: 2023/650
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/94
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/01/2018
TALEP: REDDİ HAKİM TALEBİ
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Davacı vekili 07.07.2022 Tarihli (Uyap kayıt 21.07.2022) dilekçesi ile, bekletici mesele ara kararından rücu edilmemesi, dosyada yargının gecikmesi, 6 seneye yakın bir zamandır dosyanın ilerlememesi, karar verilmemesini öne sürerek HMK.nun 36.maddesi gereğince reddi hakim talebinde bulunmuştur.Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir.Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır.Dosya kapsamına göre, somut olayda HMK’nın 36. Maddesinde öngörülen hakimin reddi ve çekilmesini gerektirecek sebeplerinin bulunmadığı, reddeden davacı tarafından aynı taraflar arasın farklı konulardaki ticari ilişki bakımından açılan davanın sonucunun beklenmesinin mağduriyete yol açtığını, farklı zamanlardaki ticari ilişkinin bütün olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, dosyalar arasında bağlantı bulunmadığını, bekletici mesele yapılma kararı nedeni ile uzun zaman geçtiğini, alacağın enflasyon karşısında değer kaybettiğini biran önce karar verilmesi gerektiği ve diğer red sebebi olarak ileri sürülen hususların işin esası yönünden isitinaf ve temyiz sebebi olup hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği, alınan ara kararların davanın esası yönünden reyini belli edecek nitelikte olmadığı yönündeki merci değerlendirmesi yerindedir.Bu itibarla ilk derece mahkemesinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı hukuka uygundur.İlk derece mahkemesince HMK’nın 42/4 maddesi gereğince davacı aleyhine para cezasına hükmedilmişse de, tüm dosya kapsamına göre red talebini kötü niyetle yaptığına ilişkin bir olgu veya bilgi söz konusu olmadığından davacının para cezası ile tecziyesi yasaya uygun değildir. Bu husus yeniden yargılamayı gerektiren bir eksiklik olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında aşagıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca; İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 2018/94 D.İŞ Esas sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Davacının reddi hakim talebinin reddine, 3-HMK’nın 42/4 maddesinde öngörülen koşullar mevcut olmadığından davacı hakkında disiplin para cezası tayinine yer olmadığına,4-Davacı tarafından yapılan istinaf giderinin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 07/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere