Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2023/714 E. 2023/2518 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/714
KARAR NO: 2023/2518
KARAR TARİHİ: 09/10/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/02/2023
NUMARASI: 2023/123 2023/127
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Küçükçekmece 11. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Küçükçekmece 11. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… Somut olayın incelenmesi neticesinde tarafların tacir olduğu görülmüş olup, TTK’nın 4/1-a ve 5. maddesi hükümleri karşısında, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ticari dava niteliğinde olan somut olayda 6102 sayılı TTK’nın geçici 9. maddesindeki özel TTK’nın 4/1. maddesine göre düzenleme sebebiyle Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Görev, HMK 114. Madde dava şartları arasında sayılmış olup, dava şartları kamu düzenine ilişkin bulunduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulabilir. Açıklanan gerekçelerle mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 115/2,114/c Madde uyarınca dava şartı yokluğu sebebi ile davanın usulden reddine, HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvurulması halinde dosyanın görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… İş bu gerekçeden yola çıkılarak mevcut olayımızda mutlak ticari dava sayılan hallerin olmadığı, bir hukuki işlemin TTK kapsamında kaldığının sayılabilmesi için bu kanunda sayılan hususlar ile ticari işletmeyi ilgilendirmesi gerektiği, 6183 sayılı yasanın 79/4 maddesinde “Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirgesinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirgesinin tebliğ edildiği tarih itibariyle amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır.” hükmü gereği davanın 6183 sayılı yasanın 79/4. Maddesinden kaynaklanan menfi tespit davası olduğu anlaşılmakla genel mahkemelerin görevli olduğu (İBAM 8 HD 2020/329 Esas,2022/1967 Karar), 6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı Kanunla değişik 5/3. maddesinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlemesine istinaden görevli mahkemenin daha önce görevsizlik kararı veren Küçükçekmece 11.Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın görev şartı yokluğundan reddi ile Küçükçekmece 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerektiği, dosyanın daha önce Küçükçekmece 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği ve iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğu nazara alınarak dosyanın mercii tayini için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, dava 6183 sayılı Kanunun 79/4 maddesine göre üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davası olup, davalı Kurum tarafından davacıya gönderilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edilememesi nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti isteminden ibarettir. 6183 sayılı Kanunun 79. maddesindeki, “…haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur. Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır…” düzenlemesi gereğince, eldeki davayı çözümlemekle görevli mahkemenin genel mahkeme olduğunun anlaşılmış bulunmasına, davalı vergi dairesi tarafından gönderilen vergi ödemesine ilişkin ödeme emrinin iptali istendiğinden uyuşmazlığın Küçükçekmece 11. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Küçükçekmece 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/10/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere