Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/628
KARAR NO: 2023/2896
KARAR TARİHİ: 10/11/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2022
NUMARASI: 2022/836 2022/1040
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki davada Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi, Küçükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, işletme devir bedelinin iadesi istemine iilşkindir. Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesince, “…mahkememize açılan davanın, davacının, davalıdan devraldığı kafeye ilişkin olarak binanın hasarlı olması sebebiyle işletme ruhsatı verilmediği, davalının bu durumu bildiği halde, dürüstlük kuralına aykırı hareket ederek devir bedelini aldığı iddiası ile oluşan devir zararının tazmini istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında kira ilişkisi bulunmayıp, uyuşmazlığın iş yeri devir sözleşmesinden kaynaklandığı…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Küçükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesince,”…taraflar arasındaki uyuşmazlığın işletme devrinden kaynaklandığı, TTK 4/1-c maddesi gereğince davanın mutlak ticari davalardan olduğu, dolayısıyla 6102 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi ve asliye ticaret mahkemesinde sonuçlandırılması gerektiği…” denilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesince,”…ticari işletmenin aktif ve pasifleriyle birlikte devredilmesi gerekir. TTK 11/3 maddesine göre ise ticari işletmelerin devrine ilişkin sözleşmeler yazılı olarak yapılır ve ayrıca ticaret siciline tescil ve ilan edilir. Somut olayda belirtilen esaslar çerçevesinde yapılmış bir işletme devrinden sözedilemeyeceğinden ve dosya kapsamından, davanın taraflarının tacir olmadığı, uyuşmazlığın mutlak ya da nispi ticari dava niteliğinde olmadığı gerekçesiyle…” karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı vekili, haklarında tefrik kararı verilen davalılardan, kira sözleşmesi ile kiraladığı iş yerini, içerisinde bulunan davalı …’dan devir alması karşılığında adı geçen davalıya devir bedeli ödediğini, ancak iş yerinin orta hasarlı bina olması nedeniyle, işletme faaliyetinin durdurularak iş yerinin mühürlendiğini, yapmış olduğu araştırmada, davalıların bu durumu bildikleri halde bilerek ve isteyerek müvekkilinden maddi menfaat sağladıklarını, 49.300,00 TL yi devir bedeli olarak …’a banka kanalıyla ödediklerini ve ayrıca, sözleşmenin feshinden kaynaklı zarara uğradıklarını belirterek devir bedeli dahil ödenen kira bedelleri, kira sözleşmesinin feshi ve kiralanana yapılan masraflar olmak üzere 94.000,00 TL zararın davalıların sorumlulukları oranında tazminini talep etmiştir. Davalı … ise söz konusu iş yerini …’dan devraldığını, dekore ederek işletmeye başladığını, 9 ay boyunca işlettiğini, bu süre zarfında nişanlandığını ve esas mesleği ile ilgili daha iyi bir teklif gelince verdiği ilan üzerine davacıya devrettiğini, devir ücretini aldığını, yaptığı eklemeler, eşyalar ve masraflar hesaplandığında zararına devrettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Tarafların iddia ve savunmalarına göre, davacının, haklarında tefrik kararı verilen diğer davalılardan kiraladığı işyerinde bulunan davalı …’nin, bu işyerini, buraya yapmış olduğu eklemeler eşyalar ve masraflar nedeniyle, devir bedeli karşılığında davacıya devrettiği ve uyuşmazlığın bu devir ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.Taraflarca kararlaştırılan devir bedeli, uygulamada “hava parası” olarak kabul edilmektedir. Davacı, mecurun orta hasarlı olması nedeniyle kullanılamaz halde olduğundan bahisle ödemiş olduğu işbu hava parası dahil doğan tüm zarardan, birlikte hareket ettiğini ileri sürdüğü kiralayan davalılar ve devreden davalı …’nin (sorumlulukları oranında) sorumlu tutulmasını talep etmektedir. HMK 166/4. maddesinde, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması durumunda bağlantının var sayılacağı açıklanmıştır. Bu durumda, uyuşmazlık esas olarak kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davanın, zarardan birlikte sorumlu tutulmak istenen tüm davalılar yönünden özel görevli mahkeme olan sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken; tefriken görevsizlik kararı verilmiş olması doğru olmayıp, davanın, Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/11/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.